PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Pirs û Bersîv
Soru / Cevap
Webmaster
1
 
 
   

Aysel Malkaç’a Açık Çağrı

Necla Morsünbül

Kamuoyunda geçen haftalar içinde sıkça tartışılan ve benimde oldukça ilgimi çeken, Aysel Malkaç olayı hakkında, yazı yazıp yazmama konusunda çok düşündüm. Bu konuda hemen yazmak kanımca doğru olmayacaktı.

Düşündüm ki, tüm bu sıcak tartışmalar içinde, konunun muhatapları gereken açıklamaları yapsın, halkı doğru bilgilendirsin. Çünkü, gerek okuduklarım, gerekse dinlediklerim, yorum ve spekülatif ve provake söylemlerden öteye geçmiyordu. Beni ikna edici açıklamalar yapılmadığı için, bu güne kadar bekledim.

Hatta bu olaydan, kısa bir süre sonra, Malkaç’ın kendisiyle ilgili söylentileri aydınlatıcı açıklamalarda bulunması umuduyla bekledim.

Bu düşünceye neden kapıldığımı, açıklamak ve yazmama sebep olan en önemli neden  Malkaç’la beni birleştiren ortak noktalar ( Kürt, gazeteci, kadın) kimliklerimizdi. Belki onu tanıma veya yazdıklarını okuma imkanım olsaydı ( Onun savunduğu siyasal yapı hariç) belki de başka ortak noktalarımız daha çıkabilirdi.

Şimdilik beni ilgilendiren şey, Aysel Malkaç’ın politik düşünceleri, kimlerle işbirliği yaptığı ve çalıştığı konular değildir. Çünkü bunlar karmaşık olaylardır. Aynı zamanda cevapları Malkaç’ta saklı olan düşünceler ve gerçeklerdir. Beni esas meraklandıran nasıl ve neden kaybolduğu, etrafında koparılan fırtınalara karşın neden sustuğudur.

Malkaç’ın, basına yansıdığı kadarıyla, yaşadıklarından üzüntü duymanın yeterli olmadığını da biliyorum.  Malkaç’ın “sıradan” bir kadın olmaması, ona daha büyük sorumluluklarda yüklemektedir. Bu yüzden, kendisi yıllarca Türkiye’de ve Avrupa’da insan hakları savunucularının gündeminden düşmeyen bir kişiydi.

Yaşadığı psikolojik, baskı ve sıkıntıları kendisi anlatmadığı sürece, neyin doğru neyin yanlış olduğunu söylemek çok zor. Bu konuda, bir yorumda da bulunmak istemiyorum. Ancak şunu biliyorum, gelişmemiş geri kalmış toplumlarda insanlar, beyinlerinden daha çok duygularıyla hareket ederler. Egemenler de, sömürgeciler ve diktatörler de ellerindeki tüm propaganda araçlarıyla halkın düşünme yetisini yok etmeye çalışırlar, duygularını öne çıkarmak için gereken her yola başvururlar. Sapla samanın, at iziyle it izinin bir birine karıştığı bu tür ülkelerde, doğruyu bulma daha da zorlaşır. Bu konuda da aynı yöntem izlenmek isteniyor.

Kendisinin yüz yüze olduğu bu iç ve dış zorlukları, diğer bir deyişle nesnel koşulları bir bütün olarak göz önüne almadan, Malkaç’ın durumunu açıklamak çok zor. Basına yansıyan veya yapılan açıklamalar bir birleriyle çelişiyor. Doğruları yanlışlardan ayırmak zorlaşıyor.

Ben, bu yönde yorum yapmaktan ziyade, Aysel Malkaç’a bir çağrıda bulunmak istiyorum. Böyle bir çağrı, belki başkaları tarafından da sunulmuş olabilir. Başkalarının niyetini bilemem, ama ben Kürtlük, kadınlık ve gazetecilik adına kendisine seslenmek istiyorum. Ortaya çıkın ve yaşadıklarınızı açıkça kamuoyuna anlatınız. İsminizin etrafında dolaştırılan senaryolara son veriniz.

Siz sıradan bir insan değilsiniz. Kaybolmanızla birlikte, Türkiye ve dünya medyasına konu oldunuz. Türk Devleti tarafından öldürüldüğünüz söylendi, insan hakları savunucuları, sizi gündeminin baş sayfasına aldılar. Yıllarca zalimlerle mazlumların gündeminde oldunuz. Şimdi de sağ olduğun ortaya çıktı.

Yine adınızın etrafında kıyamet koparılıyor. Ve siz susuyorsunuz. Böyle bir şeye artık son vermelisiniz. Kürt düşmanlarının sizi bahane ederek Kürt ulusal mücadelesine nasıl saldırdıklarını görmüyor musunuz? Kendiniz için bir açıklama yapmamanıza saygı duyuyorum. Ama Kürt halkını ilgilendiren boyutuyla susmanıza sesiz kalamam. Kürt ulusal mücadelesi, Kürt medyası ve Kürt politikasıyla ilgili olarak konuşmak mecburiyetinde olduğunuzu düşünüyorum.

Burada yazdıklarımda samimi olduğuma inanın. Herkes sizden  bu konu hakkında bir açıklama yapmanızı bekliyor. Kimlerden yardım ve destek gördünüz, neler yaşadınız, bir gazeteci, bir Kürt kadını olarak Kürt kamuoyuna bir açıklama yapmanın gerekli olduğuna inanıyorum. Bu açıklamayı samimi ve cesur bir şekilde yaptığınız taktirde, Kürt kamuoyunun desteğini alacağına inanmalısınız.

Aksi taktirde,  daha da zor bir duruma  düşeceğiniz kuşkusunu taşıyorum. Ayrıca, başkalarının sizin hakkınızda olmadık yalan yanlış bilgi ve yorumlar yapmasına fırsat vermiş olacaksınız. Hatta iyi niyetlilerini bile size karşı kullananlar çıkabilecektir.

 

Yaşadığınız psikolojik işkenceden kurtulmak istiyorsanız eğer, cesur adımlar atmak zorundasınız. Korkuları yenmenin en iyi yolu onunla yaşamak değil, inadına onların üstüne giderek, onları yok etmektir. Açıklamalarınızı yaparken, birilerini aklamak birilerini kötülemek temel  amaç olmamalıdır. Temel amaç, doğruların halk tarafından öğrenilmesine katkı sunmak olmalıdır. Eleştiri ve özeleştiri ahlakına uygun bir açıklama olmalıdır. Eğer uğruna her şeyi göze aldığımız, Kürt ulusal mücadelesinin bir eksiği varsa, onu da dile getirmekten korkmamalıyız. Doğruyu bulmak için yanlışlarımızı görmeli ve onu düzeltmenin yollarını aramalıyız.

 

Halkımızın onuru ve kurtuluşu, tüm örgütlerden, ideolojilerden ve herkesten daha kutsal ve önemlidir. 

 

Selam ve sevgilerimle, 10.06.04

 

 

 

 

  Dengê Kurdistan © 2003