PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Pirs û Bersîv
Soru / Cevap
Webmaster
1
 
 
 

AŞAĞILAMA, KÖTÜ MUAMELE VE İŞKENCE ÜZERİNE

Yılmaz Çamlıbel

Amerikan ordusunun, cezaevindeki Iraklı tutuklulara yaptıkları işkence ve kötü muamelenin resimleri, dünya hümaniter çevrelerini ayağa kaldırdı. Türk medyasının da son günlerde manşete çıkardığı konu bu. Türk aydınları, yöneticileri, politikacıları bu konuyu ağızlarından düşürmüyorlar. Maşallah ! Türkiye’de ne kadar da çok hak- hukuk ve insan hakları savunucusu varmış da, benim haberim yok.

Peki bu adamlar 12 Eylül faşist askeri cunta döneminde acaba neredeydiler? Zira o günlerde, Amerikalıların Irak’ta yaptıklarına rahmet okutacak işkenceler yapılıyordu.

O dönemde altı yıl, Diyarbakır Özel Askeri Cezaevinde kaldım. Aradan geçen bu süre içinde yaşadıklarımı unutmaya çalışıyorum. Ama baskı, sömürü ve zulmün kol gezdiği dünyamızda, olanları unutmak mümkün mü? Zalimler, bizi ısrarla eski günlerimize götürüyorlar. Ne yapalım, başa gelen çekilir. Haydi hep beraber 12 Eylül günlerine dönelim.

Yer, emniyet veya askeri garnizon binasının bodrum katı. Gözleri bağlı, günlerce aç susuz ve uykusuz bırakılmış tutuklular. Özel eğitimden geçmiş işkenceciler insanları sırayla Filistin askısı, elektrik verme, şişeye oturtma, tazyikli su sıkma gibi işkenceye alıyorlar. Özellikle kadınların “Ne olur abi, beni öldür, ama bunu yapma” diyen çığlıkları, insanların vicdanını sızlatıyor.

Yer cezaevi. Günlerce aç, susuz ve uykusuz kalmış, gördüğü kötü muamele ve işkenceler sonucunda fizikken ve ruhen örselenmiş insanlar, cezaevinin iç avlusuna alınıyor. İç Hizmetler Amiri olan subay, güleç bir yüzle gelenleri karşılıyor ve onlara şöyle hitap ediyor. “Arkadaşlar biliyorum, aç, susuz ve uykusuzsunuz.” Sonra yanında bekleyen askerlere şu emri veriyor. “Bu arkadaşları banyoya götürün. Öce bir güzel yıkansınlar. Sonra karınlarını doyurun ve tavşan kanı çay ikram edin:”

Tutuklular, mutlu bir şekilde, askerlerin peşinden yürüyüp, açılan kapıdan içeri giriyorlar. Yer bir karış suyla kaplıdır. Üzerinde insan pislikleri yüzüyor. Askerler, “Yere yat, sürün” emriyle beraber, tutuklulara cop ve tornadan çekilmiş özel sopalarla saldırıyorlar. Böylece onların, boklu su içinde banyo yapmalarını sağlıyorlar. Yemek niyetine bokları yediriyorlar. Çay niyetine ise, daha önce hazırladıkları deterjanlı suları içiriyorlar.

Yer herhangi bir koğuş. Gardiyanlar içeri giriyor. Gözlerine kestirdikleri iki kişiyi ortaya alıp çırılçıplak soyuyorlar. Onları cinsel ilişkiye, diğerlerini de seyretmeye zorluyorlar.

Başka bir koğuş. Akşam karavanası geliyor. Gardiyanlar, herkesin tabağını önüne koyup oturmasını emrediyor. Herkes denileni yapıyor. Koğuş sorumlusu sırayla karavanadaki yiyecekten bir kepçe alıp tabaklara koyuyor. Koğuşu pis bir koku sarıyor. Oda ne? Akşam yemeği insan bokudur. Gardiyanın emriyle herkes ayağa kalkıp, yemek duası ediyor “Tanrımıza hamd olsun, ordu millet varolsun, afiyet olsun.” Babası yaşındaki bir Kürt köylüsüne bok yediren Türk subayını hatırladınız mı?

Başka bir koğuş. Bir gurup gardiyan içeri giriyor. Gözüne kestirdikleri bir tutukluyu yine çırılçıplak soyuyorlar. Domaltıp kıçına bir cop sokuyorlar. Bir müddet sonra copu çıkarıyorlar ve koğuşta bulunanlara yalatıyorlar.

Şimdi hücrelerin bulunduğu yere gidelim. Tek kişi için yapılmış her hangi bir hücre. Hücrenin önüne getirilmiş 10-15 kişiye “Soyun” emri veriliyor. Çırılçıplak olan bu kişiler, tıka basa hücreye kapatılıyor. Yıllardır kadınsız yaşayan bu insanların saatlerce kucak kucağa ayakta beklediğini bir düşünün.

Yeter artık. Devam etmek istemiyorum. Zira midem bulanıyor.

Amerikanın Iraklı tutuklulara yaptığı aşağılık uygulamalara, insani gerekçelerle karşı çıkan Türkler, sizlere sesleniyorum. Ülkenizdeki tutuklulara benzer şekilde davranan, polis ve askerlerinize söyleyecek bir sözünüz yok mu? Niye sesiniz çıkmıyor? Anladım, polis ve askerlerinize toz kondurmak istemiyorsunuz. Onlarla gurur duyuyorsunuz. Haklısınız, aşağılama, kötü muamele ve işkence konusunda sizinkiler, Amerika’ya yüz basar. Hemi vallah, hemi billah !

 

  Dengê Kurdistan © 2004