KÜRD SORUNUN CÖZÜMÜ ICIN FEDERASYON

Avusturya Komkar 16 şubat 2002 de Viyanada "Sorunlarin cözümü icin Federesyon"konulu bir konferens düzenledi.

Konferensa konuşmaci olarak Avrupa parlamentosunda sosyal demokrat gurup temsilcisi ve ayni zamanda Türkiye koordinatörü Dr. Hannes Swoboda, Innsbruck universitesinde Prof.Dr. Fried Esterbauer ve Kürdistan insan haklari derneginin müdürü DIp.Ing. Ebubekir Saydam katildilar. Yaklaşik 60 kişisnin katildigi konferans 3 saat boyunca devam etti.

Viyana parlamentosunda miletvekili olan Dr. Stürzenbecher`in yonettigi toplantida yaptigi aciliş konuşmasinda kürd sorunun demokratik zeminde taraflarca tartişilmasi ve barişcil yontemler le cözülmesi her iki halkin yararina olacagini belirterek böyle konfereanslarin yararli olabilecegini söyledi ve sorunun Bilimsel acidan bakişi icin sözu Prof. Dr. Esterbauer e verdi.

Prof. ise uluslarin bir arada yaşayabilmesi icin " uluslarin kendi kaderini tayin hakkinin" vaz gecilmez bir hak oldugunu bununda hem uluslar hemde uluslar arasi anayasalarda hukuken güvence altina alinmasi ayni zamanda pratikte de uygulanmasinin saglammasi gerekir.Bundan haraketle Merkezi devletler icindeki uluslarin kendilerini ifade etmeleri dilini ,kültürünü ve yerel yönetimlerde söz sahibi olamali veya yönetmelerini ancak eşit koşullardaki federatif bir yapiyla olabilecegini ve sorunlarin üstesinde gelinebileceginin altini cizerek dahasi bireysel,gurupsal ve azinliklarin haklarinin yerel yönetimlerin genişletilip geliştirilmesi ve anayasada güvence altina alinarak korunmasiyla ancak toplumsal barişin saglanmasi ve ekonomik refahin yukseltilmesi mümkündür dedi ve ayrica bu haklarin verilmesi merkezi devletin bölünmesi anlamina gelmedigini bir hayli örneklerle zaten dünyanin da federasyan oldugunu uzun vadede AB örneginde Kürdistanin da icin de oldugu bir orta dogu federasyonlar birligi neden olmasin ve yaşasin kürditan sözu ile konuşmasini bitirdi.

Sayin Saydam ise konuşmasinda catişmalarin oldugu bölgelerdeki insan haklari ihlalerin korkunc boyutlara ulaştigini cagimizda sorunlarin insan haklarina saygili davanarak hukuk kurallari icnde demokratik yöntemlerle cözülebilecegini vurguladiktan sonra kurdlerin (her dört parcadanda) federasyonun günümüz koşullarina en uygun cözüm oldugunu ve bununda demokratik ve barişcil yollardan cözülmesinde yana oldugunu belirti. Ancak Türkiyenin AB girmek istemesine ragmen kürd sorunun da hala irkci ve inkarci politikasini sürdürmekte: örnek olarak Kürd ögrencilerinin başlatiklari ana dilde egitim hakki konusundaki yasal baş vurulara devletin saldirgan polikasini eleştidi ve ayni zamanda türk devletinin kedi sinirlari dişindaki kürdlerede yaşam hakki tanimama konusundaki saldirgan tutumunu dile getirirken buna karşilik ciddi kürd partilerinin günün koşullarina uygun akilci ve diş kamoyuna karşi tek ses olmalilar ve birlikte hareket etmeliler dedi.

Sayin Dr.Swoboda Türkiyenin kopenhagen kiriterlerine uyum saglama konusunda yerinde saydigini genelikle kürd sorunu ve insan haklarinda ilerleme göstermeyip AB oyalamaya caliştigini söyledi ancak Türkiyenin bundan sonra AB kandiramiyacagini söylerkende  Eger Türkiye AB ye girmek istiyorsa Ana dilde egitim hakkini vermeden anadilden televizyon ,Radio  vs... insan haklari ihleleri ve işkence ortadan kalkmadan AB ye girmeyi unutmalidir diyerek net bir tavir ortaya koydu, daha cok ctişmalarin oldugugu bölgelerde Bireysel hak ve özgürlüklerin güvenceye alinmasi yerel yönetimlerin gelitirilip korunmasiyla toplumsal barisin önünün acilmasi mümkün olabilir ,prensip olarak uluslarin kendi kader tayin hakkini savunmakla birlikte günümüz kosullarinda yerel yönetimlerin yayginlastirilamasi, merkezi devletin daha iyi yönetilmesi ve sorunlarinin ustesinde gelmesi icin federatif yapi daha uygundur dedi.

Konusmalardan sonra degisik uluslardan olan katilimcilarin ilginc sorulari ile seviyeli ve verimli bir sonucla konfereas sona erdi. Katilimcilar ayrilirkende komkara tesekür ederek böyle bir baslangi yaplakla cok önemli bir konunun tartisilmaya acilmasi ve giderek diger bölgelerde yayilmasini dilediler ve  bu konunun her taraftan vede türkiyeden de tartisilmasini bizde diliyoruz.

Metin can /Viyana