psk@kurdistan.nu
PSK PSK Bulten Komkar Komjin Roja Nû Weşan / Yayın Arşiv Link Webmaster
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
Komjin
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Webmaster
 

İsviçre’de “Arap İslam Dünyasında Son Gelişmeler” konulu seminer gerçekleşti

Aydoğan İnal/İsviçre

9 Nisan 2011 tarihinde İsviçre’nin Solothurn kentinde, Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR) İsviçre Dayanışma Komitesi ve İsviçre KOMKAR tarafından “Arap İslam dünyasında son gelişmeler” konulu bir konferans düzenlendi. Konferansa, PSK Eski Genel Sekreteri siyasetçi-yazar Kemal Burkay panelist olarak katıldı. Konferansa ayrıca PSK İsviçre Birimi de destek sundu.  

Solothurn Altersspital Konferans Salonu’nda saat 18 de iki bölüm halinde başlayan konferansın ilk bölümünde açılış konuşmasını Cafer Küçükyıldız yaptı. Küçükyıldız şöyle dedi: “Aylar öncesinden hazırlıklarına başlamış olduğumuz konferansın konusu Türkiye’de yaklaşan seçim süreci ve HAK-PAR’ın bu seçimlerdeki rolü idi. Fakat  konferansın konuşmacılarından olan HAK-PAR Genel başkanı Bayram Bozyel, yoğun seçim çalışmaları nedeniyle son anda konferansımıza katılamayacağını iletti. Biz de çok önceden kamuoyuna bu konferansı deklare ettiğimiz için iptal etmeyi doğru bulmadık ve Sayın Kemal Burkay’ın önerisiyle konferansın konusunu değiştirerek gerçekleştirmek zorunda kaldık. Gerçekleşen değişikliklere rağmen duyarlılık göstererek katılanlara teşekkür edarim.” Küçükyıldız  daha sonra sözü Kemal Burkay’a verdi. 

Burkay konuşmasında, doğada her şeyin, her varlığın ve hareketin birbirini etkilediğinden söz ederek, “bir kelebeğin bir yerde kanat çırpması başka yerde fırtınaya yol açar” biçimindeki ilginç özdeyişi hatırlattı ve Arap İslam Dünyasında son zamanlarda yaşanan gelişmelerin de gerek söz konusu ülkelerde ve gerekse bir bütün olarak bölgede ve dünyada önemli sonuçlara yol açacağını söyledi.  Burkay, “Tunus’ta başlayan bir kıvılcımın bu ülkede iktidarı birkaç gün içinde değiştirip Mısır’ı etkisi altına alacağı, Mübarek rejiminin bir ay gibi kısa bir sürede çökeceği, ardından söz konusu dalganın Libya’yı, Yemen’i, Bahreyn’i, Suriye’yi ve diğer Arap ülkelerini bu ölçüde etkileyeceği çoğu kişinin aklına gelmezdi. Bu nedenle pek çok yorumcu bu gelişmeleri sürpriz diye niteledi.  Çokları Arap İslam dünyasında böylesi halk hareketleri beklemiyorlardı. Oysa İslam ve Arap dünyası da tarihi ve sosyal gelişimin dışında değil. Yaşanan son gelişmeler gösterdi ki insanlar dikdatörlük rejimlerini artık istemiyor,”dedi.

Burkay, şu anda Atlas Okyanusu’ndan Bağdat Körfezi’ne kadar söz konusu Arap İslam ülkelerinde yaşananların kendileri açısından sürpriz olmadığını söyledi ve da 2002 yılında PSK’nin Yurtdışı 4. Konferansı’nın ardından yayınlanan bildiride söylenenleri hatırlattı ve bildiriden Türkiye-Avrupa Birliği ilişkilerinin değerlendirildiği bölümü okudu. Bildiride, bazılarının AB’yi bir Hıristiyan kulübü olarak gördüklerine ve demokrasinin İslam’la bağdaşmayacağı biçimindeki görüşlere değinilmekte, ancak bu görüşün yanlış olduğu, AB’nin temel özelliğinin din olmayıp gelişkin bilim ve sanat, insan hak ve özgürlükleri, demokratik gelenekler ve hoşgörü olduğu belirtilmekte idi. Öte yandan Avrupa ülkeleri bu duruma bir anda gelmemişlerdi. Ortaçağlarda karanlık bir dönem yaşayan söz konusu ülkeler, “rönesans ve reform” denen güçlü bir değişim ve yenilenme döneminin ve nice çekişmelerin, kanlı savaşların, altüst oluşların ardından bugünlere gelmişlerdi.

Bildiride, eğer Türkiye Kopenhag Kriterlerini yerine getirir, bunun gerektirdiği reformları yapar ve Kürt sorununun çözümü yönünde ciddi adımlar atarsa, onun AB’ye üye olmasından yana olunduğu söyleniyordu.  Bildiride ayrıca, İslam’ın demokrasiyle bağdaşabileceği, bu ülkelerin de önümüzdeki onyıllar içinde değişip uygar dünya ile kaynaşacakları doğal olur denilmekte idi

Burkay, “Son gelişmeler, 2002 yılında dile getirdiğimiz bu tahmin ve  tespitlerimizin doğru olduğunu gösterdi.  Arap İslam ülkelerinde yaşanan bu değişim kanımca Suriye, İran, Suudi Arabistan ve hatta Türkiye’yi bile etkisi altına alacaktır. Süreç devam ediyor. Bu ülkelere bir anda batılı standartlarda bir demokrasi gelmesini bekleyemeyiz. Ama bu ülkeler düşe kalka da olsa ilerleyecekler. Bölge ülkelerinde çok şey değişecek. En azından cumhuriyet adı altındaki diktatörlükler ve monark rejimler çökecek, çok partili parlamenter sistem bu ülkelerde yaygınlaşacak. Toplumlar giderek şeffaflaşacak. İnsan hak ve özgürlüklerinin sınırı genişleyecek.  Ülkeleri yönetenlerin şimdiye kadar olduğu gibi pervasızca çalıp çırpmaları ve insan haklarını çiğnemeleri kolay olmayacak. Onlar kitleleri hesaba katacaklar,” dedi. 

Burkay, söz konusu gelişmelerin Arap olmayan diğer İslam ülkelerini, İran’ı ve Pakistan’ı, Türkiye’yi de etkileyeceğini belirterek şöyle dedi: “İran’da son yıllarda tutucu ve baskıcı rejime karşı var olan muhalefetin güçlenmesi doğal olur. Bu değişim dalgası Türkiye’yi de etkileyecek ve yüzyıla yakın süredir toplumu tek kalıba dökmeye çalışan Kemalist ideoloji ve yapının sonunu getirecektir. Bu dalganın Kürt sorununun çözümünü de olumlu yönde etkileyeceği kanısındayım. Kürt ulusal mücadelesinin bundan böyle sivil ve barışçı yöntemlere ağırlık vermesi, bunun Türk toplumunun demokrat ve barışçı çevrelerinden de destek görerek sorunun eşitlik temelinde çözümü mümkün olacaktır.”

Verilen arada Burkay, Deng Yayınları sorumlusu Muzaffer Şener tarafından Konferansta açılan kitap standına gelerek kitaplarını okuyucularına imzaladı.

3 saate yakın süren konferansın ikici bölümünde Burkay katılımcıların sorularını cevaplandırdı. Konferansın sonunda dinleyiciler Burkay’ın kendi şiirlerinden bir tanesini okumasını istedi. Dinleyicilerden gelen bu isteği geri çevirmeyen Kemal Burkay, “yaşanan böylesi zor bir süreçte hepimizin gülümsemeye ihtiyacı var” diyerek Gülümse şiirinin Kürtçesini okudu. Şiirin bitiminde katılımcıların Kemal Burkay’ı ayakta alkışlamalarıyla konferans son buldu.

 

 
   
Dengê Kurdistan © 2011