HAK-PAR Parti Meclisi: Yapılacak
yeni anayasa Kürt halkının haklarını
garanti altına almalı
18-19 Kasım 2011 tarihinde Diyarbakır’da toplanan
Parti Meclisimiz, gündemindeki diğer konuların
yanı sıra içeride ve dışarıda
yaşanan son gelişmeleri değerlendirerek
aşağıdaki sonuçlara ulaşmıştır.
Kuzey Afrika’dan başlayarak Suriye’ye sıçrayan
halkların demokrasi ve özgürlük talepleri ekseninde
gelişen toplumsal hareketliliği yakından
izleyen Parti Meclisimiz, başvurduğu baskı
ve katliamlara rağmen Suriye Baas rejiminin kaçınılmaz
sona doğru hızla gittiğini tespit eder.
Partimiz, otoriter Baas rejiminin yıkılmasından
sonra demokratik bir sistemin kurulması ve Kürt halkının
ulusal demokratik haklarına kavuşması için
Suriyeli Kürt kardeşlerimizin Suriye Kürtleri Ulusal
Kongresi çatısı altında bir raya gelmesini
son derece önemsemekte, Ulusal Kongrenin bütün Kürt çevrelerini
kapsayan etkin ulusal bir otoriteye dönüşmesini içtenlikle
temenni etmektedir. Partimiz, Suriyeli Kürt kardeşlerimizin
yürüttüğü haklı mücadeleyi desteklemek ve olası
gelişmelere karşı hazırlıklı
olmak amacıyla Türkiye’deki diğer Kürt yurtsever
kesimleriyle ‘Suriye Kürtleri ile Dayanışma
Komitesi’ oluşturduğunu kamuoyu ile paylaşır.
Türkiye’de son birkaç aydan bu yana tırmanan şiddet
ve çatışma ortamının ve buna bağlı
olarak başlayan gözaltı ve tutuklama furyasının
Türkiye’deki zaten kısıtlı olan düşünce
ve ifade özgürlüğünü ortadan kaldırdığını,
bu tehlikeli gidişe son vermek için hükümetin gerilim
politikasını bir an önce terk ederek ortamı
yumuşatacak adımlar atması gerektiğine
vurgu yapan Parti Meclisimiz, PKK’ya da sayısız
acılara ve can kayıplarına yol açan silahlı
eylemlere son vermesi çağrısında bulunur.
Gelinen aşamada Türkiye bakımından yeni
bir anayasa ihtiyacının kendini bütün yakıcılığıyla
hissettirdiğini, yeni bir anayasa çerçevesinde başlayan
tartışmaların önemsenmesi gerektiğinin
altını çizen partimiz, yapılacak yeni anayasanın
Türkiye’nin ihtiyaçlarına cevap vermesi için Kürt
halkının temel haklarını garanti altına
alacak çoğulcu ve özgürlükçü bir tarzda yapılmasının
önemini vurgular. Çatışma ortamı ve sertlik
politikalarının yeni anayasa tartışmaları
ve yapım süreci için gerekli olan özgür tartışma
ve diyalog zeminini ortadan kaldırdığı
tespitinde bulunan Parti Meclisimiz, demokratik, özgürlükçü
ve çoğulcu bir anayasanın yapılması
için özgür, demokratik ve barışçıl bir
ortamın oluşturulmasını olmazsa olmaz
bir koşul olduğunu sayar. Partimiz, başta
Kürt toplumu olmak üzere bütün toplumsal kesimlerin anayasa
yapım sürecine etkin bir şekilde katılmasının
gereğini vurgular. Partimiz, nasıl bir anayasa
istediğimize ilişkin görüş ve önerilerimizin
yakın zaman içinde Mecliste oluşan Anayasa Uzlaşma
Komisyonuna iletileceğini, ayrıca kamuoyu ile
yaygın bir biçimde tartışmaya açacağını
kamuoyunun bilgisine sunar.
Partimiz, 23 Ekim 2011 tarihinde Van ve Erciş’te
yaşanan feci depremin ve sonrası sarsıntıların
yol açtığı can ve mal kayıplarının
trajik bir boyutta ulaştığına, sert
ve acımasız kış koşullarının
halkımız açısından yaşamı
cehenneme çevirdiğini bütün kamuoyunun dikkatine
sunar. Bölgede yaşanan felaketin deprem boyutlarını
aşarak toplumsal bir trajediye dönüştüğüne,
bir milyon insanın kış koşullarında
yerini, yurdunu terk ederek göç yollarına düştüğüne,
bölgenin ölüm sessizliğine terk edildiğine dikkat
çeken partimiz, bu gidişatı tersine çevirmek,
bölgeden başlayan toplu göçleri durdurmak, yaşanan
acıları azaltmak için hükümetin daha etkin ve
sonuç alıcı tedbirler almasının gereğini
vurgular.
74 yıl sonra bir kez daha güncellik kazanan Dersim
katliamı ile ilgili tartışmaları yakından
izleyen partimiz, Türkiye’nin, yeni ve aydınlık
bir gelecek kurmak için karanlık ve kanlı geçmişiyle
hesaplaşmasını, bu çerçevede başta
Dersim olmak üzere Kürdistan’ın diğer yerlerinde
yaşanan katliamların açığa çıkartılmasının
önemini vurgular, haksız ve hukuksuz bir şekilde
katledilen Seyit Rıza ve öteki binlerce masum Kürt
insanını anmayı ahlaki ve insani bir görev
sayar.20.11.2011
HAK VE ÖZGÜRLÜKLER PARTİSİ
PARTİ MECLİSİ
|