psk@kurdistan.nu
PSK PSK Bulten Komkar Komjin Roja Nû Weşan / Yayın Arşiv Link Webmaster
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
Komjin
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Webmaster
 
   
 

Sağduyuyu elden bırakmayalım.
Diyalog, çözüm ve barış yanlıları el ele verelim

12 Haziran seçimlerinin ardından, beklentilerin aksine tırmanan olaylar -BDP’nin parlamento boykotu, PKK’nin artan silahlı eylemleri ve bunun sonucu devreye yeniden giren askeri operasyonlar, KCK tutuklamaları- politik ortamı bir hayli germişti. Bu süre içinde kendi payıma, tırmanan şiddete yönelik görüşlerimi birçok kez kamuoyuna yansıttım. Bunun diyalog ve çözüm sürecine hizmet etmediğini, aksine süreci sabote ettiğini belirttim. BDP’nin parlamentoya dönmesini, PKK’nın silahlı eylemlerini durdurmasını, buna karşılık askeri operasyonların son bulmasını önerdim.

Ne yazık ki gelişmeler olumsuz bir doğrultu izlemeye devam ediyor.

BDP’nin parlamentoya döndüğü ve yeni bir anayasa için çalışmaların başladığı bir aşamada, dün ve bugün (18-19 Ekim) Bitlis’te ve Hakkari Çukurca’da yaşanan olaylar  bu olumsuz gelişmeleri doruğa çıkardı. Bitlis’te patlatılan bomba sonucu beşi polis, dördü sivil olmak üzere 9 yurttaşımız hayatını yitirdi. Hakkari Çukurca’da ise PKK’nin saldırıları sonucu 26 asker hayatını yitirdi, 22 asker ise yaralandı.

Bu gelişmeler ülkede gerilimi ve öfkeyi arttırdı. Şahsen, tüm iyi niyetli insanlar gibi bu gelişmelerden büyük üzüntü ve kaygı duyuyorum. Bu eylemlerin ardından belli ki askeri operasyonlar büyüyecek. Sınır ötesi bir kara hareketi yeniden gündemdedir. Böylece ne yazık ki, daha çok kan dökülecek, daha çok acı çekilecek ve bunun ne Kürt halkına, ne Türkiye’ye yararı yok. Güney’deki Kürt halkının kazanımları da bundan zarar görecektir.

Sonuç olarak BDP’nin boykotunun ardından PKK’nin tırmanan silahlı eylemleri, daha o günlerde yazdığım “Kaos kimin işine yarar?” başlıklı yazımda dile getirdiğim kaygıları haklı çıkardı. Doğan kaos ortamı en başta Kürt halkına zarar veriyor, diyalog ve demokratikleşme ortamını sabote ediyor, çözümü zora sokuyor.

Şimdiye kadarki uyarılarımız, yanlışta ısrar edenleri bundan döndermeye ne yazık ki yetmedi. Bundan sonra yaşanacaklar onlar için öğretici olur mu, yaşayıp göreceğiz. İçerde ve dışarıda şiddetten yarar uman ve bunu kışkırtan güçlerin varlığını da unutmamalı. Bunlar elbette insanlarımızın çıkarını değil, kendi programlarını izleyeceklerdir.

Her şeye rağmen Kürtler ve Türkler karşılıklı olarak sağduyuya uygun davranmalıyız. Uzun deneyimlerimiz şiddetin bir şeyi çözmeyeceğini bize gösterdi. Bundan sonrası içinse şiddet hiçbir şeyi çözmeyecek.

Ben, ülkemizde hem Kürtler hem Türkler bakımından halkın ezici çoğunluğunun barışçı bir çözümden yana olduğu kanısındayım. Kitleler silahlar sussun istiyor. Bunun için el ele vermeli ve şiddeti tırmandırıp diyalog, çözüm ve barış sürecini sabote etmek, ülkeyi 90’lı yıllarda olduğu gibi bir yangın yerine çevirmek isteyenlerin oyunlarını boşa çıkarmalıyız.

Kemal Burkay

19 Ekim 2011

   
   
Dengê Kurdistan © 2011