PSK PSK BultenKOMKARRoja NûWeşan / YayınLinkArşiv
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Pirs û Bersîv
Soru / Cevap
Webmaster
1
 
 
 

Haydi Kadınlar, Barış için Birlik için Elele...

Bu yıl da dünyada kalıcı bir barıştan söz etmek mümkün değil. Belki bunun için yılların, hatta yüzyılların geçmesi gerekiyor.

Şöyle bir bakıldığında, dünyada barışın sağlanması konusunda çok da içaçıcı bir manzarayla karşılaşmak mümkün değil.

Amerika yine, dünya barışını tehdit ettiği ve kimyasal silah ürettiği gerekçesiyle Irak´ı vurma hazırlığında.

Bir zamanlar Hitler Nazizminden kaçan Yahudiler, yine dünyanın gözleri önünde Filistinlilere kan kusturmaya devam ediyor.

Dünyadaki görünüm böyle iken, Avrupa Birliği´ne girme hazırlığı içerisinde olan Türkiye´nin Kopenhag Kriterleri çerçevesinde –pek gönüllü olmasa da- bazı adımlar atması, elbette ki Kürt ve Türk halkları ve bölge barışı açısından olumlu bir gelişme.

MHP´nin -kendi tabanına şirin görünme adına- sözümona engellemelerine rağmen, Türk dili dışında da yayın yapma, özel kurs açma, idam cezasının kaldırılması vb düzenlemeler getiren yasa Meclisin onayından geçti.

Yıllardır bize hep Türk ve Kürt halklarının kardeş olduğunu, eşit olduklarını anlatıp durdular.

Gerçekten de eşitsek, o zaman neden Kürtlerin hangi dilde eğitim göreceğine Türkler karar veriyor?

Neden Kürtler çocuklarına kendi dillerinde isim koyamıyorlar?

Neden insanlar ata-dede topraklarından sürülüyor?

Neden büyük kentlerin varoşlarında yaşayan insanlar çoğunlukla Kürtler?

Neden bu insanlar günlük besin ihtiyaçlarını çöplüklerden sağlamak zorundalar?

Neden Kürt çocukları en doğal hakları olan kendi dillerinde eğitilmek yerine, sokaklarda dilenmeye terkediliyorlar?

Soruları çoğaltmak mümkün.

Artık biz dostuz, kardeşiz masallarını bir kenara bırakmak gerektiğini Türk devleti de anlamalı.

Dünya kamuoyu geçtiğimiz günlerde, Türk devlet yetkililerinin ağzından yapılan Güney Kürdistan´a yönelik saldırgan açiklamalar ve Kerkük´ü işgal planlarının yeniden ısıtılmasıyla, bölge ve dolayısıyla dünya barışını tehdit eden gücün kim olduğunu açıkça gördü. Batılı devletler bu konuda duyarlı olmalı ve Türk devletinin saldırgan ve işgalci planlarını hayata geçirmemesi konusunda tarihsel sorumluluklarını yerine getirmelidir.

Neden ne olursa olsun, demokratikleşme adına birtakım açılımların yaşanması elbette ki Kürtler adına oldukça sevindirici. Bu açılımlar, kimilerinin lanse ettiği gibi, Kürt sorununun çözümünü sağlamasa da, çözüme giden yolda bir adım olarak değerlendirilmeli ve ihtiyatla karşılanmalı. Çözümü getirecek olan elbette Kürt halkıyla birlikte, Türkiye´deki demokrasi güçlerinin kararlı, dirençli ve sabırlı mücadelesi olacak. Ama herşeyden önce, Kürt halkının insani ve ulusal haklarına kavuşmasını samimi olarak isteyen tüm Kürtlerin bir an önce birlik olmaları, şu süreçte kaçınılmazdır. Bu alanda yakın dönemde atılan adımlar sevindiricidir ve onurlu herkes tarafından desteklenmelidir.

Bu alanda elbette ki Kürt kadınlarına da çok görev düşmekte. Unutulmamalı ki, Kürt kadınının kurtuluşunun ön şartı, ülkesinin özgürleşmesidir. Kürt sorunun barışçı ve adil çözümü hem bölge ve hem de dünya barışının anahtarı olacaktır.

Kürt kadınları da bu konudaki tarihsel sorumluluklarının bilinciyle harekete geçmekte tereddüt etmemelidir.

Haydi kadınlar bu görev hepimizin. Daha büyük bir coşku ve enerjiyle görev başına.          

                                               

KOMJIN: Kürt Kadın Bürosu,
Gathe 6,
42107 Wuppertal 

 

  Dengê Kurdistan © 2002