PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Pirs û Bersîv
Soru / Cevap
Webmaster
1
 
 
 
Kürt Aydınlarından Ortak Tutum

Hak ve Özgürlükler Partisi (HAK-PAR), 2004 yılının başından bu yana AB sürecinde Kürtler konusunda geliştirdiği inisiyatifine bir halkayı daha ekledi. HAK-PAR Başkanlık Kurulu'nun aldığı karar çerçevesinde HAK-PAR Diyarbakır İl örgütü, 5 Aralık 2004 tarihinde “AB İLE MÜZAKERELER EŞİĞİNDE KÜRT SORUNU” konulu bir sempozyum gerçekleştirdi. Diyarbakır Prestij Oteli'nde gerçekleştirilen sempozyuma, Diyarbakır başta olmak üzere Mardin, Batman, Siirt, Van, Elazığ, Urfa ve Mersin'den davet edilen 250 dolayında aydın katıldı.

Gün boyu süren sempozyumu HAK-PAR Genel Başkan Yardımcısı Bayram Bozyel, Mustafa Kalhan ile Celal Deniz'den oluşan divan yönetti. Diyarbakır İl başkanı Halis Nezan'nın yaptığı kısa bir açılış konuşmasıyla başlayan sempozyumda daha sonra HAK-PAR Genel Başkanı A. Melik Fırat bir konuşma yaptı.

Daha sonra sırayla değişik bölgelerden toplantıya katılanlar, AB sürecinde Türkiye'nin durumunu ve Kürt sorununda gelinen noktayı tartıştı.

AB sürecinde önemli bir aşamaya gelindiği, 17 Aralık tarihinde Türkiye'ye müzakereler için bir tarih verilmesi durumunda demokratikleşme ve reform sürecinin daha da hızlanacağı bir çok katılımcı tarafından vurgulandı.

Toplantıda doğal olarak üzerinde en çok durulan, Kürtlerin bu süreçte nasıl bir politika izlemesi gerektiği konusuydu. Kürt sorunu çerçevesinde Türkiye'de son günlerde artan azınlıklar tartışması gündemin diğer bir maddesini oluşturdu. Konuşmacıların önemli bir kesimi, Kürtlerin kendi coğrafyasında çoğunluk durumunda olduğu, Türkiye'deki Kürt sorununun çözümünün ise ancak eşitlik temelinde federal bir modelden geçtiği noktasında birleşti.

Coğrafya-toprak boyutuna vurgu yapılan konuşmalarda Kürt sorununun aynı zamanda Kürtdistan sorunu olduğuna dikkat çekenler olduğu gibi, bu aşamada çıtayı fazla yükseltmenin ters tepeceği, bu nedenle de Kürtleri azınlık gören yaklaşımlara uzak durulmaması gerektiğini belirtenler de oldu.

Sempozyumda fikirlerini dile getirenlerin çoğunluğu, azınlık tartışmalarına ilgisiz kalmamak gerektiğini, bu çerçevede gündeme gelebilecek kazanımların önemsenmesini ancak Kürt sorununun temelde bir ulusal sorun olarak tanımlanması gerektiğinde birleşti.

Avrupa Birliği ile müzakerelerin eşiğinde olduğu bir dönemde Türkiye'yi ve onun başlıca sorunu olan Kürt sorununu, ona ilişkin çözüm önerilerinin tartışıldığı toplantı bütün katılımcıların beğenisini topladı.

Toplantı hem katılım hem de tartışmanın içeriği bakımından oldukça düzeyli geçti.

Sempozyumu yöneten divan başkanı, hem HAK-PAR yetkili organlarının hem de katılımcıların, karşılıklı etkileşim ve yüksek düzeyde fikri üretkenliğin gerçekleştiği bu toplantıdan gerekli sonuçları çıkartacağı ve bundan sonra yani AB ile müzakereler sürecinin ileriki aşamalarına ilişkin ortak politika, tutum ve fikirler oluşturmak için bu toplantının yol gösterici olması gerektiği vurgulandı.

 

  Dengê Kurdistan © 2004