PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Pirs û Bersîv
Soru / Cevap
Webmaster
1
 
 
 

OLUMLU VE OLUMSUZ GELİŞMELERLE İLGİLİ BAZI FİKİRLER

M.Ünlüdere

Kaç zamandır Kürtlerin ve Kürdistan'ın gündemini meşgul eden olaylara göz
atıyor ve bazısı karmaşık olan durumlara  anlam yüklemenin zorluğunu
gözlemlemekteyim.
Kürdistan parelelinde hem güney, hem kuzey olmak üzere yoğun gündemler var.
Konular olaylar ve olgular göze çarpıyor. Bunların bir kismi doğal gelişen
sürecin neticesinde meydana gelse de, bir kısmıda biz Kürt ulusuna karşı
düşmanca geliştirilmek istenen ayak oyunlarıdır.
Gündemimizi meşgul eden durumları şöyle bir sıraya koyup, olumlu ve olumsuz
sonuçlar çıkarmaya çalişacağim...

Başta güney Kürdistanda yaşanan gelişmeler üzerine kısa bir yorum yapalım.
Güney Kürdistan'da, Federasyon için oradaki güçlerin hemfikirliliği ve bu
anlamda şu ana kadar sürdürdükleri kararlılık, Kürdistan'in genelinde umudu
dahada büyüten pozitif bir havaya neden oldu. Ve bu anlamda Irak'ta  federal çözüm
konusunda bazı adımlar atılmış ve kararlar alınmış görünüyor. Kürtlerin bu
yöndeki istemlerinin hepsini kapsamasada, benim görüşüme göre bizler açısından
ön adımlar olarak kayda değer nitelikte kazanımlardır! Bu doğrultuda
istemlerin bütününü elde edebilmek, asıl çözüm konusundaki istemlerimizde ısrarlı
bir tavır sergilemek ve yoğun bir emek sarfetmekle olur! Buda genel anlamda
bütün Kürtlerin çabasıyla ve desteğiyle çabuk sonuç getirecek bir durumdur.
Güney Kürdistan'daki bizler açısından olumlu yönde gelişen süreç bizi
sevindiriyor. Ama iran, Suriye ve Türkiye gibi işgalci ülkeleri endişelendiren bir
süreçtir bu. Bu sözkonusu ülkeler ateş bacayi da sarar mantığiyla, bu ateş
yayılmadan önünü almak ve o bölgeye müdahale etmek için, ellerinden gelen bütün
yöntemleri deniyorlar ve halende denemektedirler.
Dolayisiyla Türkiye tavrını başta koymuştur. Ve Kürtlere karşı düşmanlığı
aşikardır. Bunu artik "sağır Sultan" bile biliyor! Bu konuda fazla yorum
yapmakta zaten anlamsızdır. Ama ben işgalcilerin her an bize karşı
geliştirebilecekleri ayak oyunlarına karşı, genel olarak biz Kürtlerin daha dikkatli ve
tedbirli davranması gerektiğinden yanayım. çünkü "su uyur düşman uyumaz". Kurban
bayramının birinci günü Hewler'de halkımıza karşı yapılan hunhar saldırıyi, bu
çerçevede değerlendirmek ve eksiklerimizi gözlemlemek, dolayisiyla dikatti
elden bırakmamak bizim yararımıza olur. Çünkü genel olarak Irak bazında
bölgesel düşünüldüğünde, bir "cadı kazanı "veyahut da çadı kazanına dönüştürülmek
isteniyor. Buda statükocuların sürdürmek istedikleri bir durum olarak
değerlendirilebilinir?

ikincisi; Kuzey Kürdistan parelelinde gelişen durumlara göz attığımızda hem
güneye karşı, hemde güneyle birbirine bağlı olarak, gelişmelerin yogun bir
biçimde gündemde durduğuna tanık oluyoruz.
Olumlu anlamda bir bakış açısiyla olayları değerlendirdiğimizde, özellikle
Hewler katliamına karşı ve fedrasyona destek için hem kuzey Kürdistan'da,
hem de yurtdışındaki kuzeyliler, güneyli kardeşlerimizle birlikte onlara destek
için yoğun kitlesel eylemlilikler yapmışlardır. Bu yönde büyük bir kitle
desteği ve ilgi dogmuştur.

Her ne kadar Kongra Gel ve çevresi bu yapılan işleri sahiplenmeye çalişsa da,
bu onların dışında gelişen bir süreçtir. Nitekim onlar hala imralı
konseptine ne kadar bağli olduklarını yemin billah kanıtlamaya çalişmaktadırlar. Ve
imrali'nin güneye karşı tavrıda bellidir! Yani imralı son açiklamalariyla
federasyona karşı olduğunu ve bunun özellikle Türkiye'nin bütünlüğüne karşı bir
tehdit oluşturduğunu, resmi ideoloji söylemiyle açıkça belirtmiştir. Kongra Gel
tarafından imralı güdümlü tasfiyeci politikaya karşı bir duruş olmadığı
içinde, onların samimiyetine inanmak biraz iyimserlik ve saflık olur diye
düşünüyorum.

Ve bu parelelde Kongra Gel içinde yaşanan çalkantılara göz attığımızda ise,
henüz netleşmemesine rağmen kendi içlerinde bazı ayrışmalar olduğunu
görüyoruz. Ama ben bazılarını taktiksel oyunlar olarak gördüğüm için; ivedi davranmak
ve bu anlamda ayrıntılı sonuç belirlemekten kaçınıyorum. Çünkü her ne kadar
ayrışımlar göze çarpsa bile, yine söz konusu kesimler "Serok"larına bağlılık
yarışında gibiler. "Kral'dan çok Kralcı"lar. Bununda zaten olumlu anlamda
bize yarar getirmeyeceği gün gibi ortadadır! Bu anlamda gelişmelerin seyrine
umud bağlamak gerksizdır!

28 mart yerel seçimleride, açık bir şekilde imralı ve Genelkurmay güdümlü
olunarak yürütülmektedir. Karayaçıin gibi yeminli Kürt düşmanlarıyla,
Türkiye'de sıfır etkinliği olan SHP gibi yıllarca Kürd ulusuna kan kusturan düzenin
yardakçısı bir partisiyle ittifak, ve SHP adıyla seçimlere girmek ise, hiç bir
haklı savunma yanı olmayan açık bir sindirme politikasının göstergesi ve
kanıtıdır! Peki bizler müdahaleci olamaz mıyız? Elbetteki olunabilinir! imkanlar
her ne kadar kısıtlı olsa bile, HAK PAR gibi Kürtlerin bir çok istemini açıkça
savunan bir parti, hiç olmazssa bir kaç önemli merkezde bağımsız adaylar
gösterebilir ve alternatif olunabilir. Ama şu ana kadar HAK PAR'ın bu konuda
açıklama yapmaması, kanımca bir eksikliktir. Çünkü tuzaklara karşı
olanaklarımızı zorlamak ve gündemi elimizden geldiği kadar lehimize çevirmek, gelinen
aşamada bir zorunluluk arz ediyor. Ve daha fazla zaman kaybetmeden olmalı bu
işler!

Önümüzde Newroz bayramı var. Kürdistan'da ve ülke dışında her yıl kitlesel
olarak kutlanan bu bayram, belkide bizler açısından önemli nitelikli mesajlar
verebileceğimiz bir fırsattır. Öyle değerlendirmek ve kitleyi tuzaklara karşı
birleştirmek için bu firsatı değerlendirmek gereklidır ve elimizdedır.
Özellikle HAK PAR bu konuda yapabiliyorsa kitlesel organizeler yapmalıdır ve
halkı 28 mart yerel seçimlerinde takinacakları tavır hakkında
bilgilendirmelidır. Çünkü HAK PAR güçlü programıyla Türkiye'de etkin olabilecek bir
partidır!

 

  Dengê Kurdistan © 2004