PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Pirs û Bersîv
Soru / Cevap
Webmaster
1
 
 
 
Leyla Zana'nın Aşkı ve... 

Mehmet Ünlüdere

Bilirsiniz, tarihte efsaneleşmiş büyük aşklar vardır. Bunlar şiirlere, romanlara, öykülere ve şarkılara vb. konu olurlar. Masalsı, destansı bir tarzda, edebi anlatımlarla ve yazımlarla dilden dile, nesilden nesile aktarılıp gelen ve halen günümüzde bile etkisini sürdüren türden aşklardı..

Biz Kürtler de Mem ile Zin ve bunun gibi bir çok başka örneği olan bu efsanevi aşkların bir tanesi de, hepimizin bildiği gibi, Arapların ünlü Leyla ile Mecnun aşkıdır.

Ben edebiyatla alakadar biri olduğumdan, edebi içeriğe bürünmüş ve edebiyatçılar için başlıbaşına kaynak olan bu, eski tarihte yaşanmış efsanevi aşkları sürekli büyük bir haz duyarak hem dinlemiş hemde okumuş biriyim!.. Leyla ile Mecnun'un aşkını da aynı heyecan ve hazla sürekli dinlemiş ve okumuşumdur. Yazdığım şiirlerde bu efsane aşkların ilhamı, imgelerimde sürekli kolaylık sağlamıştır bana.. Bu büyük aşkların kahramanı olan kişilerin isimlerini her duyduğumda ise, büyük bir hoşnutluk duyarım. Her halde zalimce haksızlıklarla engellenmek istenmiş bu aşkların, bütünüyle masumane oluşlarındandır ki, her duyduğumda bu isimler kulağıma hoş gelir.

Evet Leyla ismini de severim! Yanılmıyorsam bir Arap ismi.. Ama her ne ve nasıl olursa olsun, büyük ve bana göre masum bir aşk kahramanının ismi ve itiraf edeyim ki, bu isimden hoşlanmış olmam da, Leyla ile Mecnun'un aşklarından ötürüdür.. Ayrıca her Leyla ismini duyduğumda aklıma ilk gelen şey, son zamanlara kadar Leyla ile Mecnun olmaktaydı!..

Lakin siz sevgili okurların da bilmesini istediğim; bu son zamanlarda her Leyla ismini duyduğumda Leyla ile Mecnun maalesef geri planda kalmaktadırlar. Onlardan önce aklıma takılan bizim Leyla Zana hanım ile TC'nin aşkı olmaktadır...

Leyla Zana miletvekili olduğu dönem, Türk meclisinde yemin töreni sırasında Kürtçe yemin ettiğin de, çocuk yaşta biri olmama rağmen, bende büyük bir kıvanc yaşamama neden olmuştu. Ondan sonra bir grup, o dönemki DEP'liyle Kürt halkının çıkarlarını gözettikleri için yıllarca hapse mahkum olan bu insanlardan ve başta da Zana'dan, ta ki genelkumay patentli İmralı'nın malum TC aşk şurubu içirilene kadar, farklı ve olumlu yönde beklentilerim olmuştu..

Belkide o duyulan gururlar planlı bir oyun gereğince, günümüzün ehemiyeti düşünülerek hayal kırıklığına uğratılmak ve pasifize edilmek istenen biz Kürtler üzerinde kurgulanmış filmin farklı bir versiyonunu canlandırıyor.. Ne dersiniz, sizce de öyle olamazmı?

Belki şaşıracaksınız; ama ben artık emin bir biçimde kanaatine vardığım bu TC aşk şurubunun, nasıl ve kimler tarafından üretildiğini kısaca sizlere açıklamak istiyorum. Bu şurup, bir kaç ayda bir, MGK toplantısı ismi verdikleri toplantıyla biraraya gelen bir çok profesör tarafından, şurubun yapımı için kullanılması gerekliliğine karar verilen hammeddeler tespit edilerek, şurubu Kürtleri TC'ye aşık ettirebileceğine inandıkları bir büyücü tarafından meydana getiriyorlar..

Üstte adı geçen büyücü bir ada da, kendisine her tür konfor sağlanarak, geniş güvenlik önlemleri altında her tür tehlikeden sakınılarak korunmakta. Eşzamanlı ve danışıklı geliştirilen oyun çerçevesin de, Leyla Zana hanımefendi yakın bir zaman önce serbest bırakıldı. Artık neredeyse Kürtlere, "Serbest kaldı da ne oldu? Keşke bırakılmasaydı. Bütün beklentilerimiz güme gitti" dedirtecek kadar aşk acısıyla herşeyi unutan ve yanar döner olan Leyla Zana'ya, bu şurubun hapisden çıkmadan çok önceleri içirildiğinin, ne yazık ki kimilerimiz geç farkına vardık!..

Aşkın gözü kördür diyenlere ben de pek inanmazdım. Ama gerçekten de körmüş! Hele de bu aşk siyasal ve stratejik bir boyuttaysa, iflah olamaz bir aşamadadır bu körlük!.

Leyla Zana'nın kendisini çılgına çeviren aşkı için yaptığı son çılgınca icraatlarına, bizim de sayfamızda ve öteki basında da yeterli derece de ele alındığı için direk değinmek gereği duymuyorum. Ama belirteyim ki,  Mem ile Zin, Leyla ile Mecnun tıpkı bizim Kürdistan aşkımız  gibi masum ve temiz aşkların yanında, Zana'nın aşkı başlıbaşına ihanet kokuyor; 21 kasımda yüreğimize ve beynimize sıkılan onüç kurşunun vahşeti kadar çirkince sırıtıyor Zana'nın aşkı..

Biz Kürt halkının, özellikle biz Kürt gençleri başta olmak üzere yapmamız gereken, "büyücünün soluğuna" ve şurubuna karşı birlik olmaktır!

m.unludere@web.de

 

  Dengê Kurdistan © 2004