Şivan Perwer'e "hain" dediniz; siz hiç mi utanmadınız?!

Mehmet Ünlüdere

Bu yazı için önceden çok düşündüm. Kararsız kaldım ilkin, yazsam mı yoksa yazmasam mı diye. Hep hassasiyet diyoruz ya, o yüzden çok düşündüm. Fakat biz öyle dedikçe de heyhat küfürler ve tehditler yine de havada uçuşmaya devam ediyor...

Kolay olmuş herşey, bir Facebook hesabı aç, sevmediğin ve hiç haz etmediğin birine yönelik hiç belgesi ve bilgisi olmayan, hayalde bile olması olası olmayan bir iftira at, bak ardından kaç kişi alkış tutuyor, beğeniyor, yorum yapıyor, "vay be, helal sana, yürü be kim tutar" diyor. Ne de olsa sorgulamak yok, ne de olsa "hain" demek artık kelepir fiyatına, yok yok, hatta ucuz da değil, beleş olmuş, beleş..

Zira her ağızdan bir ses çıkıyor, yalanlar, iftiralar, küfürler ve mesnetsiz suçlamalar gırla. Yazık ki çoğu kimseler de işte öyle sorgulamadan etmeden söylenen ve atılan onca çamura ya inanmak istedikleri için adeta mal bulmuş mağribi gibi hemen atılıyorlar, ya da gerçekten inanıyorlar. "Dam üstünde saksağan, vur beline kazmayı" ya da "vur abalıya" gitsin misali..

Evet, çok düşündüm yazmadan önce, galiba keskin bir yazı olacak dedim, başka türlü de olamaz ama. Zira o kadar hoyratlık, o kadar bencillik, tekçilik ve benmerkezcilik işlemiş ki bazı insanımızın kanına, artık geçiştirilip görmezden gelinemez bir hal almış. Demokrasi söylemi de neredeyse her Kürdün ağzında, ama demokrasiyi kendi evinde yaşamayı da Kürde adeta haram etmişler, zehir zıkkım etmişler.

Bir Newroz afişi asarsın, "demokratik"çiler afiş asan gençlere saldırır ve engellemek ister. Peki niye? Newroz afişinde Şivan var diye.

Mesela Urfa'da HAK-PAR olarak Kürtçe kursu verirsin, "demokratik"çiler saldırır ve tehdit eder. Niye? Orada onların borusu ötecekmiş diye. (Bu arada, Urfa'da Alperen Ocakları da rahatça cirit atarmış, "demokratik"çiler de onlara ses etmezmiş, ben öyle duydum.)

Bu yazıda meramım daha çok da Şivan Perwer konusuna değinmek biraz. Bir başka yazıda da Kemal Burkay'ın dönüşünü ve ona karşı durmadan ve sürekli sürdürülen spekülasyonlara ve karalama kampanyalarına değineceğim. Küfür ve tehdit etmeyi marifet sananların düştükleri utanç verici durumu ve düştükleri iflah olmaz girdabı ve garabeti işleyeceğim. Ve lafı artık hiç de dolandırmadan yazacağım. Zira kral çıplak dostlar, kral çıplak!

Evet, Kürt halkının dünyaca ünlü ozanı Şivan Perwer'e yapılanlar, ona karşı geliştirilen o haksız ve yersiz tutum, birçok insanın -birkaç demagogun da kışkırtmasıyla- dillerine pelesenk ettikleri o banal ve bayat, bir o kadar da tehlikeli sonuçlara meylettiren pis, tiskindirici ve iğrenç "hain" yaftası da cabası. Meğer ne kadar da kolaymış bir insana "hain" demek, ortada bir ihanet olmadan hem de. Söylüyorlar, ama nedenini çoğu da bilmiyor oysa. Sorduğundaysa, "felankes öyle demiş, ben ondan duydum, ondan okudum" oluyor cevapları.

Şivan Perwer Bülent Arınç ile görüşmüş. TRT 6'te canlı konser vermek istediğini belirtmiş. Yani önemsemiş. E ne olmuş yani, halkını mı satmış? Kendini peşkeş mi çekmiş? "Pişmanım" mı demiş?! Hatta "Devlet bana ne görev verirse hizmete hazırım" mı demiş?! Kürt sanatında, kültüründe, dilinde, bilumum mücadelesinde şahsi olarak ve feragat ederek yarattığı değerlerini mi çiğnemiş ve çiğnetmiş?..

Ben de TRT 6'i ve Bülent Arınç'ı önemsiyorum, ben de "hain" miyim?! Birşeyi önemsemek, kendi doğrularını da taşıyarak önemsemek suç mu, günah mı?

Baktığınız aynada gördükleriniz sizi gerçekten devasa birşey mi yapıyor, yanınızda ve yörenizde olan farklılıklar hiç mi umurunuzda değil? Merak ediyorum, aynada baktığınızda kendinizi hakikaten ne sanıyorsunuz? Dünyanın merkezi misiniz? Nesiniz sahi, nesiniz?!

Söyler misiniz, eli Kürt kanıyla yıkanmış Kemalizmi methetmek nedir peki, sahi onu aklamak ve paklamak için onca uğraş nedir, neyin nesidir? Buna da bir ad koyar mısınız?

Kafadengi birkaç kişiyle kendilerine açtıkları internet sitelerinde önüne gelene arlanmadan çamur atan kimi baylar var!

Etrafa asılsız ve astarsız iftiralar atarak kendi internet sitelerinde daha çok tıklanma umudu taşıyan ve bir de aydın diye geçinen baylar! Unutmayın, aydın olmanın ilk yolu doğru olmaktan geçer, dürüst olmaktan geçer. Ama maalesef doğrular ve dürüstlükler sizi geçmiş, bu yüzden siz sınıfta ve geride kalmışsınız, yazık!

Yalan senaryolar üreterek Şivan'a karşı bir kısım Kürdü kışkırtan baylar ve bayanlar; bilmem 15 Şubat tarihinde Şivan'ın TRT 6'te özel röportajı yayınlanacak dediniz, milleti gaza getirdiniz, inandırdınız ama bu kabak gibi bir yalandı; siz hiç mi utanmadınız?!

Şivan devletten yüklü miktarda para almış dediniz, bunu gazetecilik etiğini bile takmadan haber yapıp servis ettiniz, sormayan ve sorgulamayan yurdum insanının bazılarını inandırdınız; siz hiç mi utanmadınız?!

Kiminiz Şivan AK Parti'den aday olacak diye yalan bir yaygara kopardınız, "o bir hain" diye diye yarıştınız, sözümona felsefesini bile yaptınız bu pis işin, adama etmediğiniz küfrü bırakmadınız; siz hiç mi utanmadınız?!

Yazıyı çok uzatmıyorum, uzatamıyorum...

Kısacası...

Siz hiç mi utanmadınız?!