psk@kurdistan.nu
PSK PSK Bulten Komkar Komjin Roja Nû Weşan / Yayın Arşiv Link Webmaster
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
Komjin
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Webmaster
 
   
 

Kardeşlik

Rıza Çolpan

Avustralya’dan Dema Nû, Dengê Kurdistan okuyucularına ve bütün Kürd yurtseverlerine merhaba demekle, konuya başlamak istiyorum

Değerli okuyucu, sevgili Kürd kardeşim, kardeşlik kavramı çok kapsamlı, geniş boyutlu, anlaşılmaz bir kavram değildir. Bir ana ve babadan doğan iki insana “Kardeş” denir. Bunun ötesinde, bütün dünya dillerinde, birbirlerini seven, birbirlerine yakın ilşkide olan insanlar, zaman-zaman birbirlerine “Kardeş” diye hitap edebilirler, fakat bu anlamdaki hitap şekilleri, değişik ana-babadan doğan insanlar, gerçek kardeşler değiller. Kardeş sözcüğünü şöyle açıklıyabiliriz: Kardeş aynı anadan süt emen, aynı babanın maya ve genetiğini taşıyan, aynı dili konuşan, aynı kültürü paylaşan, ilk kez aynı müziği dinleyen, aynı öğüt ve nasihati ana, baba ve tüm büyüklerinden dinleyen, aynı tarihi ve tüm ecdadını ana ve babasından duyan insanlara “Kardeş” denir. Kardeş sözcüğünün bundan başka bir anlamı varsa, lütfen söylesinler de biz de öğrenelim.

Değerli okuyucular, bu açıklamamdan başka, aynı ırktan olan, aynı dili konuşan, aynı kültürü ve tarihi paylaşan, aynı ninni ve müzikten hoşlanan ve kaderleri bir olan insanlar birbirlerine “Kardeş” diye hitap edebilirler, ki bu da yukarıda anlattığım anlamdaki kardeşlik değildir.

Sevgili kardeşlerim, daha önceki bir-iki yazımda söylemiştim, perhizi bozdum diye. Aslında ana dilimden başka bir dille Kürd kardeşlerime konuşmak istemediğim gibi, yazmayı da hiç istemem, ama çoğu kez buna mecbur kalıyoruz. Çünkü ana dilini okuyup yazan az insanımız var. Bu nedenle okulda bize zorla öğretilen dille yazıyoruz ki herkes daha iyi anlasın.

Dünya küçülmüş, girmiş bir kutunun içine. Yani küçük bir köye dönüşmüş. Herkes bu köyde birbirini görüyor, sesini duyuyor, ne dediğini de gayet iyi anlıyor. Tabi bu küçük köyde benim en fazla dikkatımı çeken, benimle aynı dili konuşan, ayni tarihi ve kaderi paylaşan insanlardır. Bana yakın olan, her yönüyle bana benzeyen bu insanlar, zaman-zaman bana ve onlara zulm eden zorba insanlara “Kardeş” diyorlar, ki bu da en çok zoruma giden ve beni üzen, inciten söylemler.

Sevgili Kürd kardeşlerim, ben halkımın okumamış, bu anlamda cahil kalmış hiç birini suçlamam; bu kategori de olan kardeşlerimi hoşgörüyle karşılarım, ancak benim halkımın içinden filizlenmiş, okumuş, düşmanın yaptığı bütün zulmün bilincinde olan, siyaset meydanın da siyaset yapan bir insan kalkıp da, halkına düşman olan düşman halka “Biz bin yıllık kardeşiz, et ile tırnak gibiyiz, kız almış, kız vermişiz” derse, burada durup o insana sormamız lazım; “Bu nasıl bir kardeşliktir ki, bin yılda “Kardeş” dediğin kardeş, senin bir tek kelime dilini öğrenmemiş, üstelik senin dilini yasaklamış ağzına pranga vurmuş, insan olma varlığını dahı kabul etmemiş “İllah benim gibi olacaksın” deyip, yüzbinlerce öz halkını öldürmüşse, “Bu nasıl kardeşlik” deme hakkımız yok mu?.

Kaç sefer okudum, hemşerim -olmaz olaydı- Aysel hanım bu kardeşlikten çok bahsetti; hemde şehit ve imha edilmiş yetmiş bin insanını unutarak.

Dün Van’da 7,2 büyüklükte bir deprem oldu. Şu ana kadar 300’e yakın ölü var deniliyor. 1975 Van depremini, daha önceleri Erzincan,Varto ve Lice depremlerini unutmuş değilim. Dünyanın gönderdiği yardım ile, iki Erzincan, on Varto, yeni bir Van ve Lice yapılırdı. Ölümlerimiz bile hep düşman hanesine kazanç getirdi.

Evet sevgili okuyucular, bakın bizim yakışıklı, genç parti başkanımız Selahaddin Demirtaş Van depremi için ne diyor, karşıdaki kardeşleri ne diyor. Kevirê Hesin şöyle diyor: “Yardımlarda kardeş kokusu geliyor”. Bavê min hangi kardeş kokusu. Cengizhan’ın mı, Timur, Hülagu, Mustafa Kemal ve Kenan Evren’in mi?

Bakın Kürd ölülerine sevinen kardeşler ne diyor:

Beter olun inşallah!

Şehitlerin kanı yerde mi kalacaktı?

Hakkarı ve Şırnak toprağın altına gömülmüştür umarım..

İnşallah daha büyük şiddetle olur taş üstünde taş kalmaz!

Hükümetin yapmadığını Allah yapacak inşallah.

“Allahın sopası yok beter olun!

Beş kuruş yardım yaparsam, ellerim kırılsın.

Adamın içinden iyi olmuş demek geçiyor.

“Ayyy çok sevindim bak inşallah biraz vatan hainleri temizler.

Allah Diyarbakır’a da nasip eder inşallah.

Evet sayın okuyucular, bunlar bin yıllık kardeşliğin istem ve duaları. Aysel, Selahaddin ve benzeri duygu ve düşünceye sahip kişilerin kulakları çınlasın.

Ya kardeşlerin öldürdükleri genç kızlarımızın ırzına geçişleri, gözlerine mil çekmeleri, başlarını kesip fotograf çekmeleri, kulak, burun kesip kolye yapmaları, gencecik evlatlarımızı öldürdükten sonra, ayaklarına ip bağlayarak cemselerin arkasında sürüklüyerek karakolun önüne getirip, Mustafa Kemal büstü önüne “Vatan Bir Bütündür Parçalanmaz” ve “Ne Mutlu Türküm Diyene” faşist sıloganın altın atılan yavrularımızın parçalanmış cesetleri? Bu mu kardeşlik? Benim bildiğim hakiki iki kardeş bile, belli bir zaman sonra birbirlerinden ayrılır, herkes kendi evinde oturur. Dilerim halkım dostunu, düşmanını birbirinden ayırdeder, gerçek kardeşleriyle düşmanın önünde bir kale duvarı gibi durur, birlik olur, yüzyıllardır hasretini çektiği özgürlüğüne kavuşmuş olur.

En güzel günler, sizlerin ve tüm insanları seven insanların olsun.

Kahrolsun zalimler.

   
   
Dengê Kurdistan © 2011