18-19 Aralık günleri Stokholm’de açılan Kürt kitap sergisi ile ilgili haber değişik internet sayfalarında yer aldı. Bunlardan Nasname’de çıkan ve Fırat Aygün tarafından kaleme alınmış olan haber üzerinde durmak gereğini duyduk; çünkü çok karamsar bir bakışla kaleme alınmıştı ve Kürtler açısından moral bozucuydu.

Sergiyi ikinci gün ziyaret ettiğini söyleyen Aygün, çok sönük geçtiğini ve salonun boş olduğunu yazıyor. Çektiği resimde de bu izlenimi vermeye çalışıyor.

İki gün boyunca sabah saat 10’dan akşam 16.00’ya kadar açık olan sergiyi, Stokholm ve çevresinde yaşıyan kadınlı-erkekli yüzlerce Kürt ziyaret etti. Bazıları küçük çocuklarıyla gelmişlerdi.

İlk gün sergiye ilgi daha canlıydı. İkinci gün (pazar), ilgi azalsa da sergiyi yine birhayli insan ziyaret etti.  Örneğin öğlenden sonra Malmısanıj’ın konuşması sırasında salonda 50 dolayında kişi vardı.

Öyle anlaşılıyor ki Fırat Aygün sergiyi pazar günü erken bir saatte ziyaret etmiş. Verdiği başka bilgilerin yanlışlığından da bu anlaşılıyor. Örneğin, Almanya’dan gelecek olan  Osman Aydın’ın gelip konuştuğundan söz ediyor ki, Aydın, pasaport sorunu nedeni ile gelememişti..

Kuşkusuz, sergiye ilgi ne yayıncıların ne de yazarların gönlüne göre değildi. Çoğu politik mülteci olmak üzere binlerce Kürdün yaşadığı Stokholm ve çevresinde insan böyle bir sergiye yüzlerin değil, binlerin katılmasını, salonların tıklım tıklım dolup taşmasını ister. Ama buranın Kürdistan değil, yabıncı bir ülke olduğu unutulmamalı, bu ölçüde bir ilgi de küçümsenmemeli.

Eleştiri elbet hem bir hak, hem de gerekli; ama objektif olmalı. Hele haberciler bakımından. Abartma gibi, yok sayma da hoş değil. Aygün’ün haberi ise aşırı karamsar, Kürt kamuoyu bakımından ise moral bozucu ve doğrusu, anlaması zor…

Dengê Kurdistan