PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Pirs û Bersîv
Soru / Cevap
Webmaster
1
 
 
 

Kürtler ve Futbol Takımları

Yılmaz Çamlıbel

Sağ olsun, Cengiz Çandar’ın sayesinde, Kürt sorunuyla futbol, bir anda iç içe geçiverdi. Malum, Öcalan koyu Galatasaraylı. Bu yüzden Galatasaraylı Kürtler, Apocu oluyormuş. Bunu önlemek için Cengiz Çandar, Kürtleri Fenerbahçeli olmaya yönlendirmek gerektiğini söylüyor.

Bilindiği gibi futbol, geniş insan yığınlarını heyecanlandırıp ortak bir ruhsal şekillendirmeye iten çok önemli bir toplumsal güçtür. Dünyanın egemen çevreleri, toplumu sürüleştirip yönetme amacıyla bu önemli gücü, bu güne kadar kendi çıkarları doğrultusunda ustaca kullanmışlardır.

Bu konuda Franko’nun tarihe mal olmuş bir sözünü hatırlamamızda yarar var. Bir gazetecinin “Ekselansları, bunca yıldır İspanyayı hangi güce dayanarak yönetiyorsunuz?” Sorusunu Franko şöyle yanıtlıyor. “Futbol, fiesta, fado.”  Bu cümledeki fiestayı festival, fadoyu da arabesk müzik biçiminde Türkçe’ye çevire biliriz.

Dünyaya baktığımızda, tüm devletlerin bu üç faktörü ustaca kullandıklarını ve bunlar aracılığıyla toplumun dikkatini açlık, işsizlik, sömürü gibi temel sorunlardan uzaklaştırdıklarını görüyoruz.

Türk Derin Devleti’nin, Kürt şehirlerindeki bazı takımların 1. lige çıkması için yetkililere talimat verdiği, bu uğurda büyük paralar harcandığı, herkes tarafından bilinmektedir. Bu illegal örgüt, hangi kitabı okuyacağımıza, hangi filmi izleyeceğimize, hangi ideolojiyi benimseyeceğimize nasıl karar veriyorsa, hangi takımı tutacağımıza da neden karar vermesin ki? Yani Çandar’ın önerisine hemen gülüp geçmeyin.

Bence Türk Dışişleri Bakanlığı heyetler göndererek, Kemal Burkay, Mesut Barzani ve Celal Talabani’yi de , bir Türk takımını tutmaya davet etmelidirler. Böylece Kürtleri bölüp parçalayarak yönetmek daha da kolaylaşmış olacaktır. Kürtlerin kendi  sorunlarını tartışma yerine, Galatasaray, Fenerbahçe, Beşiktaş ve Trabzon Spor’u tartışmaları, hayırlara vesile olacaktır.

Her hafta sonu da, Amed, Süleymaniye, Hevlêr ve Dohok’tan kalkan otobüsler, Kürtleri futbol sahalarına taşımalıdır. Şal û Şapik giymiş Kürtler, takımları için attıkları sloganlarla, Türk semalarını inletmelidirler. Türk yetkililerinin işini kolaylaştırmak için de kendilerin bir demet slogan takdim ediyorum.

Örneğin Öcalan’ın takımı için şöyle bağıra biliriz.

Kemalizm, tacê sera ne.
Ji Kurdara derman ne.
Cim Bom wekê şêra ne.
Serokê Netewî qurban e.

Fenerli Kürtler ise, amigolarının idaresinde şöyle bağıra bilirler.

Fener derket meydanê.
Kurdno werin seyranê.
Çepik lêxin bi dil û can,
Ji me ra çi Kurdistan?

Beşiktaş’lı Kürtler için şu sloganı öneriyorum.

Ev rengekî çiqas xweş
Gol bavêje Beşiktaş.

“Kürt, Lazın dağa çıkmışı; Laz da Kürdün, deniz görmüşüdür.”  boşuna söylenmiş bir laf değildir. Yani biz Kürtler, Lazlarla hısımız, kirveyiz. Eh! Trabzon Spor’la ilgili sloganımız da ona göre olacaktır elbette.

Laz û Kurd, biran e.
Trebzon wekî şêran e. 

Peki, Diyarbakır Spor’u, bu projenin neresine koyacağız? E! Onu da sizler düşünün. Ancak, bir anımı yazmakla yetineceğim. Yanılmıyorsam, 1974 yılıydı. Diyarbakır Spor, 1. ligde oynuyordu. Adana’da, Adana Spor’la yaptığı maça gitmiştim. Çukurova’nın tüm Kürtleri şu şekilde bağırıyorlardı. “ Yeşil kırmızı, Kürdistan’ın yıldızı.”

 

  Dengê Kurdistan © 2004