psk@kurdistan.nu
PSK PSK Bulten Komkar Komjin Roja Nû Weşan / Yayın Arşiv Link Webmaster
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
Komjin
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Webmaster
 

YNK PDK Ortak Açıklaması

Dema Nû-Hewlêr

06 Nisan günü gerçekleşen Celal Talabani ve Mesud Barzani arasındaki ikil toplantının ardından, 7 Nisan günü akşamüzeri YNK ve PDK Polit büroları bir araya gelerek, muhalefetin talebini görüştüler.

Toplantı sonrası yapılan ortak açıklamada muhalefetin hütümetin dağıtılmasına yönelik önerisi gayri meşru olarak değerlendirildi.

PDK YNK ortak açıklamasında, Muhalefet partilerinin 4 Nisan günü gerçekleştirdikleri toplantı sonrası yapılan açıklamada, yeniden yapılanma konusunda daha önce üzerinde anlaştıkları 22 maddeyi tekrarladıkları ve Berhem Salih hükümetinin dağıtılıp yerine uzlaşı temelinde oluşturulan bir koalisyonun kurulmasını ve seçimlerin öne alınmasını önerdiklerini belirtiliyor.

Muhalefet partilerin sözkonusu taleplerini görüşmek üzere bir araya geldiklerini belirten YNK PDK ortak açıklamasında devamla şu görüşlere yer veriliyor: “Kürdistan halkına, Kürdistanlı siyasi parti ve gruplara, Irak halkına BM ve uluslararası kurum ve kuruluşlarla Bölge’de görev yapan gözlemcilerin bilmesini isteriz ki, sözkonusu 22 talebe geçmişte cevap verdik. Cevabımız, sorunların çözümü ve yeniden yapılanma amacıyla Parlamento’nun aldığı 17 kararda, Bölge Başkanlığı’nın porgramında ve Başbakan’ın kararlarında ifade edildi. Bu cevabımızın halk kesimleri tarafından kabul gördüğüne inanıyoruz.”

Bununla birlikte “Dile getirilen talepleri konusunda anlaşmaya varmak üzere görüşmelere hazır olduğumuzu belirttik” denilen ortak açıklamada, muhalefetin taleplerinin her gün artış gösterdiği dile getiriliyor. Muhalefetin bu tavrıyla diyaloğu engellemeyi amaçladığını, amacın yeniden yapılanma olmadığı, siyasi hedefler güdüldüğü belirtiliyor.

“Muhalefetin istediği tarzda hükümetin dağıtılması talebini yasal ve muşru olmayan bir talep olarak görüyoruz. Koalisyon hükümeti kurulması talebini kabul etmiyoruz. Çünkü böylesi bir hükümetin kurulmasını gerektiren siyasal, yasal ve Anayasal bir durum ortada yok” denilen açıklama şöyle devam ediyor: “Biz sorunları, yurtsever sorumluluk ve demokratik temelde, Parlamento çatısı altında çözmeye hazırız. Ama muhalefet Parlamentoyu terk ederek sokağa çıkmış ve oradan hükümet ve Parlamento ile görüşüyor.

“Kürdistan halk yığınlarının bilmesini isteriz ki her 3 muhalefet partisi de yeniden yapılanmayı, toplumsal ilerlemeyi, huzur ve güvenin tesis edilmesini istemiyorlar. Aksine iktidara gelme gibi bir hesabın peşindeler. Elbette her siyasi partinin iktidara gelme hakkı vardır. Ama bu Anayasa’ya, yasalara, siyasi ahlaka ve ulusal anlaşmalara uygun olmalıdır.”

Siyasi partilerin önünde iktidara gelmek için 2 yol bulunduğu söylenen açıklamada, yollar şöyle açıklanıyor:

“a- Meşru yol, anayasa ve yasalara saygı göstererek, yani seçimler yolu ile. Her kes biliyorki Kürdistan Bölgesi’nde bugüne kadar yapılan Parlamento, Bölge Başkanlığı ve İl Encümeni seçimleri özgürce yapıldı. Kürdistan hütümeti de özgür bir ortamda güvenoyu aldı. 10.9.11 tarihinde de İl Encümeni seçimleri yapılacak. Özgür ve ahlaki bir rekabetten yana olan herkes bu seçime katılabilir, seçimi kazanabilir. Bu nedenle de, yasalara, Anayasa’ya ve halkın güvenine dayanarak, hükümetin dağıtılması önerisini reddettiğimizi bir kez daha ilan ediyoruz.

“b- İktidara gelmeni ikinci yolu, darbe, kan dökme, kaos çıkarma, yasa ve Anayasa’ya, Kürdistan halkının iradesine isyan yoludur. Biz, halkın yasal hakları vu ulusal kazanımlarımızı korumak uğruna, seçim sandıkları dışındaki bir yol ile iktidara gelmeyi şiddetle reddediyoruz.

“Kürdistan Bölgesi ve Irak halkını, Kürd ulusu ve uluslar arası kamuoyu bilmelidir ki, muhalefetin son haftalardaki hareketleri giderek şiddete yöneliyor. Bu nedenle parti birimlerimizi ve halkımızı arkasında yabancı parmağınını bulunduğu yakın tehlikelere karşı uyarıyoruz. Muhalefetin 140. Maddenin hayata geçirilmesi konusundaki çalışmaların yoğunluk kazandığı bir dönemdeki faaliyetlerini bazı şovenlerin arzularından ayıramayız.”

Muhalefetin, isyan başlatmak amacıyla Süleymaniye eski Hükümet Konağı’nın önünü, bugüne kadar haksız bir bir biçimde işgal ettiğinin belirtildiği ortak açıklamada, söylemek istedikleri her şeyi söyledikleri için muhalefetin hükümet konağı önündeki işgali sürdürmesine gerek kalmadığı belirtiliyor. Şu görüşlere yer veriliyor: “Kürdistan Bölgesi kurumları göstericilerin haklı taleplerine cevap verdiler, bazı kararlar aldılar.

“Kuşkusuz caddeler herhangi bir partinin malı, halk da esir değildir. Nerede olursa olsun vatandaşlar yasalar uyarınca özgürdürler. Muhalefetin halkın huzuru ve güvenini bozma hakkı yoktur. Bu nedenle halkı özgür bırakın diyoruz. Aksi halde hükümetin göstericiler ve muhalefet de dahil, herkesin hakkını korumaya gücü vardır.”

“Demokratik dünyada yasal ve meşru iktidarların kendilerini, kurumlarını ve halkın özgürlüklerini koruma hakkı vardır” denilen açıklamanın sonunda şunlar dile getiriliyor: “Son olarak diyoruz ki, henüz birbirimizi anlama, anlaşma ve birlikte iş yapma fırsatı var. Umarız tüm taraflar halkın çıkarlarını göz önünde tutarak, huzur ve güvenin sağlanması, yeniden yapılanma ve demokrasi sürecinin derinleştirilmesi için engelleri aşarlar.”

 
   
Dengê Kurdistan © 2011