PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
 PSK
PSK Bulten
 KOMKAR
 Roja Nû
 Weşan/Yayın
 Arşiv
 Link
Pirs û Bersîv
Soru / Cevap
Webmaster
1
 
 
 
Tarihten doğru ders çıkaramayanın geleceği karanlıktır

 ZinarêXamo

Sayın Fikret  bey, tüm Kürt karşıtı insanlar gibi seninde derdin, Kürtlerin hiç bir şey elde etmemelerdir. Bugünkü yazınızda ‘’derin devletin’’ bu köhnemiş ve pratikte iflas etmiş siyasetini savunmaya çalışıyorsunuz. Sen de, ben de ve bütün Kürtler de biliyoruz ki Kerkük'teki olaylara sebep olan sayın Mesut Barzani ve sayın Talabani'nin konuşmaları ve attıkları adımlar değil, tam tersineTürk devletinin bizzatihi tahrik ve provakasyonlarıdır olaylara sebep olan. Bunu sağır sultan dahi biliyor. Güney Kürdistan'da Kürt ve Türkmenler arasında çıkan her olayın arkasında Türk devleti vardır. Türk devleti provakasyonları bizzatihi örgütlemediği zaman Musul ve Kerkuk’ta hiç bir olay olmaz. Bu şehirlerde meydana gelen her olayın arkasında mutlaka ‘’derin’’ devletiniz vardır. Bu çok açık ve nettir. Onun için demogoji yapmaya, kendinizi zorlayıp, zoraki ve uydurma sebepler bulmanıza hiç hacet yok. Çünkü mızrak artık çuvala sığmıyor. Dolayısıyla bu tür demogojilerinizi ne Kürtler, ne de Amarikalılar yutuyor.

   Bakın ne yazık ki Kürtlere karşı izlemiş olduğunuz ırkçı ve kör politikanızla tarihi zorla tekerrür ettiriyorsunuz. 1920'lerde Kürtler devlet olmasın diye, Mustafa Kemal Kerkük ve Musul'ü İngılizlere hibe etti. Eğer Musta Kemal rasyonel ve Kürt düşmanı bir siyaset izlemeseydi Kerkük ve Musul bugün Kürt ve Türklerin ortak federasyonunun birer şehri olcaklardı. Ama Mustafa Kemal bu doğru ve rasyonal siyasetin yerine, Kürtleri inkar eden irrasyonel bir siyaseti temel aldı ve o sıyaset de bugüne kadar Türk devletinin değişmez siyaseti olarak kaldı.İşte bugünde Türkler hükumet ve ’’derin devlet’’leri ile aynı tarihi hatayı tekrar ediyorlar! Temel siyaset yine bu şehirlerin Kürtlerin eline geçmesini engellemektir.

   Şimdi soruyorum size:

   1) Hiç düşündünüz mü, seksen yıldan beridir Arapların elinde bulunan Kerkuk ve Musul'ün size ve sözüm ona  o ''çok sevdiğiniz '' Türkmen soydaşlarınıza FAYDASI ne oldu? Türkiye daha zengin, daha mürrefeh bir devlet mi oldu?

   2) Yine hiç düşündünüz mü, eğer Kerkuk ve Musul Arapların değilde, Kürtlerin olsaydı ve Kürtler'de Türklerle birlikte bir federasyon çatısı altında yaşasalardı, bunda Türklerin karı mı, yoksa zararı mı olurdu? Çünkü hem Şêx Mahmûdê Berzencî, hemde genel olarak Kürtler Türklerle ortak bir devlet kurmaktan yanaydılar. Bunun gerçekleşmemesinin tek müsebbibi Mustafa Kemal’ dir

   3) Yine bir an olsun cesaret edip, hiç düşündünüz mü, eğer Kerkuk ve Musul bugün Kürtlerin elinde olsalardı ve yine eğer Kürtlerle Türklerle bir federasyon çatısı altında kardeş gibi, birlikte yaşasalardı Türkiye bugün bu kadar ekonomik, sosyal ve siyasal sorunla boğuşur muydu? Türklerle  Kürtler 80 yıl sürekli birbirleri ile savaşırlar mıydı? Türkiye bugün bu kadar geri, bu kar ac ve perişan ve de dünyanın en anti demokratik ülkerinden biri olur muydu? Mafia babaları, çeteler ve hortumcular devletin her kadamesinde bu kadar etkili ve yetki olabilirler miydi? Askerler ‘’hot-zot’’ larıyla ikide bir siyasi liderleri dünya aleme rezil i rüsva edebilirler miydi? Türkiye dünyanın en rüşvetçi ve en güvensiz ülkesi, Türk Lirası da dünyanın en değersiz parası olur muydu?

   4) Ve eğer Türk devleti bugün de aynı akıldışı ve kendi halkının zararına olan geleneksel, anti-Kürt siyasetide ısrar eder ve diyelimki başarılı da olsa, yani Kerkuk ve Musul yine Arapların elinde kalsa, peki bunda başta senin, Türklerin  ve sözüm ona o ''çok sevdiğiniz '' Türkmen soydaşlarınızın FAYDASI ne olacak? Bir an olsun, şaka bile olsa, hiç düşündünüz mü, Kürtlerle dostluğunuzun, Araplalarla dostluğunuzdan size daha yararlı olabileceğini?

   4) Diyelim ki (aslında 'diyelim ki' fazla) Kürtler yarın Musul ve Kerkuk' ü alıp, kendi devletlerini kurduktan sonra (yani ''derin''devletin akıllanmasından sonra),Türklerle bir federsyon çatısı altında birleştiler. Dolayısıyla Türkiye’deki iç savaş da bitecek, kavga, gürültü son bulacak, devletin bütün tetikçi ve çeteleri tasfiye edillecek, hayatın her alanında ki özgürlük ve demokrasi bir fidan gibi, gün be gün boy verecek ve Türkiye bir kaç yıl içinde Avrupa üyesi olacak. Ve böylece artık Türkiye’nin de dünyada parası, pasaportu, diploması ve ehliyeti geçerli olacak. Çünkü bugün dünyada Türkiye’nin ne diploması, ne ehliyeti, ne parası, ne de pasaportu geçerlidir.

   Peki şimdi soruyorum sana, eğer Kürtlerin kurtuluşu(hem Türkiye’de, hemde Irak’ta) Türkiye’yi ekonomik ve demokratik olarak geliştiriyorsa, demokrasisini Avrupa standartlarına yükseltiyorsa, insanlarına daha güzel ve daha mutlu bir  hayat sağlıyorsa, Kürtlerle Türkler arasındaki savaşa temelden son veriyorsa bu kötü bir şey midir? Böylesine gelişmiş bir Türkiye’nin sana, Türk milletine ve o ‘’çok sevdiğin’’ Türkmen soydaşlarınıza zararı ne?

   Şunu unutmayın, Türkiye’nin kurtuluşu Kürtflerin kurtuluşuna bağlıdır, Kürtler(türkiye de) ulusal ve demokratik haklarına kavuşmadan Türkiye hiç bir alanda bir arpa boyu bile yol alamaz. Eğer kölelik prangasının bir halkası Kürtlerin boynuna geçirilmişse, diğer halkasıda Türk toplumunun, Türk devletinin boynundadır. Birinin kurtuluşu, diğerinin kurtuluşunuda gerektirir. 

 

 

  Dengê Kurdistan © 2004