PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu

Kimlik sorunu-2

Kemal Burkay

Alt kimlik-üst kimlik

Geçen yazımda çeşitli kimliklerimizden söz etmiştim.

Kimliklerimizle ilgili olarak “alt kimlik, üst kimlik” biçiminde bir ayrımdan söz edildiğini de sık sık duyarız. Kanımca bu kapsam alanı ile ilgilidir. Örneğin doğum yerimizle, köyümüz ve kentimizle ilgili yöresel kimlik, “ülke”ye göre bir alt kimliktir. Biz Vanlı, Dersimli, Diyarbakırlı, Kamışlılı, Süleymaniyeli veya Senandajlıyız... Ama tüm bu yöreler tarihsel yurdumuzun, Kürdistan’ın birer parçasıdır. Bu geniş ülkede yaşayan Kürtler Müslüman, Yezidi, Hıristiyan; Sünni, Alevi, Kakayi, Feyli olarak irili ufaklı çeşitli din ve mezheplere mensupturlar. Ama üst kimlik Kürt kimliğidir. Kürtçe dil olarak bizi öteki dilleri konuşan uluslardan ayırır. Lehçe olarak Kurmanci, Sorani, Zazaki, Gorani konuşuruz; ama bunlar Kürtçenin birer bölümüdür. Bir bakıma lehçe bir alt kimlik oluşturur.

Öte yandan Türk egemen çevreleri veya onların ideolojik plandaki sözcüleri son zamanlarda bu “alt kimlik-üst kimlik” kavramlarını keyiflerince yorumlayarak, Kürt ulusal kimliğini yok saymanın, Kürtleri Türk alt kimliği kapsamında göstermenin aracı yapmaktalar. Onlara göre Türk kimliği üst kimlik, Kürt kimliği ise alt kimliktir.

Bu tam bir çarpıtmadır. Kürtler ne Türk halkının bir parçasıdır, ne de Türk ulusunun. Arap veya Fars halklarının da bir parçası olmadıkları gibi. Türk kimliği de aynen Kürt kimliği gibi etnik bir kimliktir ve başlıca ayırıcı özelliği de dil farkıdır. Kürtçe Türkçeden, Farçadan ve Arapçadan ayrı bir dildir. Kürtler, adına Kürdistan denen bu ülkede binlerce yıldan beri yaşıyorlar.

Kürt kimliğini Türk ulusal birliği içinde bir alt kimliğe indirmeye çalışanların amaçları bizce bellidir: Bu çevreler yıllar yılı Kürtleri, Kürt dilini ve tarihini yok saydılar, dil ve tarihe ilişkin birtakım zırvalarla Kürtleri belli Türk boylarına bağlamaya çalıştılar. Bu çabalar para etmedi ve Kürt halkının özgürlük mücadelesi karşısında sonunda çöktü. Öyle olunca Kürtlerin varlığını itiraf etmek zorunda kaldılar; ama bu kez de Kürtlerin farklı bir ulus oluşunu kabule yanaşmıyorlar, Kürtlerin ülkesinin adını, Kürdistan’ı bile dillerine almak istemiyorlar. Çünkü Kürtlere, her halkın ve ulusun sahip olduğu eşit ve temel hak ve özgürlükleri tanımak istemiyorlar.

Her iki halk bir arada yaşayacaksa, bunun yolu, bu tür kimlik yorumu cambazlıklarına başvurarak bir halkı ya da ulusu diğerinin altında bir statüye yerleştirmek değil, eşitlik ilkelerine uygun bir çözüm bulmaktır. Bu da federatif çözümdür.

Zazacaya ve Zazalara ilişkin spekülasyonlar 

Son yıllarda Zazacayı ayrı bir dil ve Zazaca konuşanları da ayrı bir halk, ya da ulus sayan görüşler ortaya çıktı. Bu ne ölçüde gerçeği yansıtıyor?

Bu konu son yıllarda zaman zaman tartışma gündemine geliyor. Son olarak yazar Munzur Çem’in, Zazaca’nın Kürtçenin bir lehçesi ve Zazaların da Kürt ulusunun bir parçası olduğunu bilimsel ve tarihi kanıtlarıyla ortaya koyan bir yazısı medyada ve bu arada Dengê Kurdistan’da  yer aldı. Tazelenen bu tartışma nedeniyle ben de bu konuda, kısa da olsa bazı şeyler söyleme gereğini duydum.

Malum, diller de uluslar da uzun tarihi dönemler içinde, belli somut koşulların ürünü olarak ortaya çıktılar. Dünyamızda yüzlerce dil ve ulus var. Diller binyıllar ve yüzyıllar içindeki ayrışmalarla farklılaştılar ve ortaya aynı kökenden gelen birçok bağımsız dil çıktı. Örneğin Hindi-Avrupayi dil ailesi kendi içinde Latin, Cermen, Slav ve İran grupları olarak başlıca dört gruba ayrılır ve bu grupların her biri de birçok dili kapsar. Örneğin Slavca Rusça, Sırpça, Bulgarca, Polonca ve Çekçeyi; İran grubu Farsça, Kürtçe, Belucice, Paştuca ve Tacikçeyi kapsıyor. Türkçe de Ural-Altay dilleri grubundan geliyor; köken olarak Özbekçe, Kırgızca gibi dillerle akraba; ama onlar Türkçeden ayrı ve kendi başına diller.

Zazaca Kürdistan’ın kuzeybatı yörelerinde konuşuluyor (Dersim ve Bingöl yöresinde Muş, Elazığ ve Diyarbakır’ın bazı ilçelerinde). Nüfus olarak belki bir milyon kişi... Bu nüfusun Dersim bölgesindeki kesimi Alevi, diğerleri ise Sünnidir.

Dersim yöresinde Zazaca konuşan kesimin kendi lehçesine verdiği isim bile “Kırmancki”dir ve Kürtçenin en yaygın lehçesi olan “Kurmanci”nin farklı bir lehçeye uyum sağlamış adı gibidir. Kanımca her ikisi de “Kürtçe” anlamındadır ve “Kurd” adından türemiş oldukları bellidir. Dersim’in güney kesiminde (Mazgirt-Pertek) Kurmanci konuşulur, kuzeye düşen kesiminde konuşulan Zazacaya ise bizim yörede “Dımıli” denir.

Zazaca konuşan bu kesim kendisini geçmişten beri hep Kürt saydı, Zazacayı ise Kürtçenin bir parçası. Diğer Kürtler, tarihçiler, yabancılar ve bazı istisnaların dışında gezginler de. Peki nasıl oldu da şimdi bazıları bu tür tezlerle ortaya çıktılar?

Kanımca bu tezler gerçeğe dayanmıyor; ama onları ortaya çıkaran yerel etkenler var. Aynı zamanda bu tür tezleri bilerek üreten, besleyen, yayan dış etkenler var.

Toplumun ekonomik ve sosyal alanda gereği gibi gelişmediği, modernleşemediği koşullarda ulusal ve sınıfsal bilinç zayıf kalırken, aşiretçi, mezhepçi, yöreci eğilimler güçlü olur. Söz konusu bölge tam da bu özellikleri taşıyor. Bu nedenledir ki gerek Dersim yöresinde, gerek Bingöl’de ve Muş’ta aşiretler hâlâ canlıdır. Dersim yöresinin ayrıca Alevi oluşu, onun ulusal harekette Kürdistan’ın geriye kalan ve çoğunluğu Sünni olan bölümleriyle kaynaşmasını zorlaştıran bir etkendir. Mezhepçi kimlik birçok durumda ulusal ve sınıfsal kimliğin önüne çıkabiliyor.

Gerçi 1960’lı ve 1970’li yıllarda genel olarak Alevi Kürtlerin yoğun yaşadığı diğer yörelerde olduğu gibi Dersim yöresinde de Sol hareket gelişti, kitleleri etkiledi. Ama bu dalganın dayandığı güçlü bir işçi tabanı yoktu. Bu nedenle de bölgedeki aşiret ve mezhep yapısına adeta bir sol gömlek oldu; hızla bölündü ve iç çekişmelere sürüklendi. 1990’lı yıllarda sosyalist sistemin çökmesinin ardından ise bölgedeki bu sosyalizm modası söndü; o dönemin “devrimcileri”nin birçoğu yeniden mezhepçi ve yöreci görüşlere sarılır oldular; Alevi derneklerine yöneldiler, kimisi Zazacılığa sarıldı, kimisi yöreciliğe... Bu Dersim yöresinde,  bir “Dersimcilik” kimliği arayışına da yol açtı. Argümanlardan biri farklı inanç, yani Alevilikti. Bu arada yerel lehçeyi, yani Zazacayı da farklı bir dil konumuna çıkarmak için tezler geleştirildi...

Ama bu tür eğilimleri kışkırtan dış etkenlerin rolünü de unutmamalı. Türk devleti mezhep farkını daha Osmanlı döneminden beri kullanıp Kürt birliğini engellemeye çalışmıştı. Cumhuriyet döneminde bu siyaset çok daha planlı şekilde yürütüldü. “Biz Aleviyiz, Kürt değiliz, Horasan’dan gelmişiz, asıl Türk biziz...” tarzındaki uyduruk tezler, Dersim kırımının ardından yoğun şekilde piyasaya sürüldü. Bu işte bizzat Alevi Kürt halkının arasından devşirilen işbirlikçiler kullanıldı. Türk devleti 12 Eylül döneminde Türk-İslam Sentezini devrimci harekete ve aynı zamanda Kürt ulusal hareketine karşı tam gazla devreye koyarken, Aleviler içinde de sistemli bir çalışma yürüttü. Zazacayı ayrı bir dil, Zazaları ayrı bir ulus saymak da devletin Kürt ulusal hareketini bölme, zayıf düşürme planlarına tümüyle uygun düşüyordu.

Böylesine dumanlı bir ortamda, devletin sistemli çabalarıyla ulusal ve sınıfsal bilinçten yoksun, yöreciliğin, mezhepçiliğin dar çerçevesini aşamayan kesimlerin ortak bir noktada buluşması şaşırtıcı değil. Halkın özgürleşmesini isteyen, çağdaş değerleri önde tutan devrimci ve demokrat insanlar için ise yapılacak şey, söz konusu değerlere kararlıca sahip çıkmaktır.

Burada temel ölçü, bir yandan toplumda var olan farklılıklara, farklı kimliklere demokratik ve eşitlikçi yaklaşım, diğer yandan toplumun özgürleşmesi için ortak gücü seferber etmek, bölünüp ufalanmayı engellemektir.

Farkları yok saymak kadar, onların içine hapsolmak da çözüm değil. Unutmamalı ki din ve mezhep bir ülkede alt kimliktir. İnsanlar inançlarının gereğini, başkasına zarar vermeden özgürce yerine getirebilmeli, dillerini özgürce kullanmalı ve buna lehçelerin özgürce kullanılması ve gelişmesi de dahildir.

Yanlış olan bu kimlikleri karşı karşıya koymak ve birini savunma, yüceltme adına ötekini yok saymak ya da tehdit gibi görmektir.

Gelecek yazımda cinsel kimliğe ve sınıf sorununa değineceğim.

 

Yazarın önceki yazılarından:

Kimlik sorunu -2
Kimlik sorunu -1
27 Mayıs “Devrimi”

Anılarımın 2. Cildi ve
Gerçeğin aynasına öfke duyanlar... (1. Bölüm)

Anılarımın 2. Cildi ve
Pusulayı şaşıranlar...
(2. Bölüm)

Anılarımın 2. Cildi ve
Zeki Adsız’la ilgili tepkiler (3. Bölüm)

Anılarımın 2. Cildi ve
İki kazı bile güdemeyecek adam...

(Bölüm 4)

Viyana-İzlanda, Dil ve Şiir
Bir Dünyalıyım
Kovancılar Depremi, Lazaref, Dema Nû ve Newroz...
Geçmişten bir sayfa...
Çok laf değil, somut adımlar...
KÜRT SORUNUNDA BU DURUMA NASIL GELİNDİ? 1960 VE SONRASI...
Pervasızlığın bu kadarı:
“Balyoz” derbe planı...
Kar – Şiir
Ali Baba Kırk Haramiler Mağarasında
Açılımda eksikler ve yanlışlar
İki ihtimal
Ergenekon eylemde
Tüm barış ve demokrasi güçleri uyanık olmalı
TBMM’de Kürt Sorunu ve Dersim…
Statükocu güçler, Ergenekon ve şiddet birbirine bağlı
Hey, Hürriyet! Orada kimse yok mu?..
Aptallık insana özgüdür
Alevi sorununu çözmeye Munzur’dan başlayın!
Abdülmelik Fırat’ın ardından
Aldatanlar ve aldananlar...
Sisteme kurban edilenler...
Ayıp diye bir şey vardır, Bay Akyol!
Şu bölme, bölünme hikâyesi...
Dema Nu ile söyleşi
Ne yazmalı?
Bu nasıl devlet, bu nasıl yargı?!
Statüko ile değişim arasında
Ahmet Altan sapla samanı karıştırıyor
Kelepir fiyatına çözüm!
Barış ve çözüm ortamı var mı?
Mardin olayı üzerine
Nesimi, Mahzuni, İhsani…
“Korku imparatorluğu”
ve arkadaşım Turgut Kazan...
Hizbullah-PKK, Jandarma silahları;
DTP’ye yönelik son operasyon

Güngören bombaları
Ve bir kez daha haklı çıkarken…
Ergenekon davası
Ve hukuk adına telaşlı çığlıklar..
.
Obama’nın ziyareti derde derman oldu mu?
29 Mart Yerel Seçimlerinin Sonuçları
Gül Kürdistan deyince...
Kar, bahar ve Newroz üzerine…
DTP sorumluları bu işlere ne der?
Bir hastane yazısı
Yerel Seçimler Üzerine
“Ergenekon”un kısa bir tarihçesi
İşte buna şaşıyorum!
Ergenekon üstüne titreyenler...
Bu telaş neyin nesi?
Onlar yalnız Ermenilerin değil, kendi halklarının da düşmanı
Din-siyaset ilişkileri
Ergenekon ve 33 asker
Din üzerine bir sohbet
Takke düştü, kel göründü
Türkiye sorunlarını neden çözemiyor?
Bezele de Dağlıca gibi bir provokasyon
Ergenekon ve Sol
Pirçandî û Pirsa Kurd
İçe kapanma olayı ya da kaplumbağa politikası
Kürtçe ve Türkçe yazma üzerine
Cambaza mı bakalım, hırsıza mı?
Komplolar, cinayetler, provokasyonlar… ”Devlet sırları!”
Sistemde açılan bu gedik önemlidir
Abant Platformu ve sömürgeci tezlerin yeni versiyonları
Ergenekon ve Dağlıca
”Bilgi Destek Planı” yıllardır yürürlükte..
Baskın Hoca’nın genellemeleri…
Bu nasıl bir ülkedir?
Umut ne AKP’de, ne Kemalizmde
AKP’nin “çözüm” paketi ve GAP
Kürt sorununda ekonomi ve siyasetin bağı
Sabancı Cinayeti’nin belgeleri de ortaya dökülürken...
AKP değişimin partisi değil
Eski film yeniden gösterimde mi?
Kedinin boynuna çanı kim takacak?
Ülkeyi batağa sokanlardan çözüm beklenemez
Yeni bir halk hareketine
gerek var
Canım tepki göstermek istemiyor
Sadun Hoca ve Hasretyan
Geçmiş olsun Sırp yoldaşlar!
Aslan Asker Şwayk ”Panodaki Şiir”e Karşı!
Türban ve laiklik üzerine
Ergenekon ve Türk medyasının çözülen dili
Düzenli köşe yazılarıma son verirken…
Hrant Dink’i anarken
AKP sistemle kaynaşırken..
Sekiz asker, bomba olayı ve Erdoğan…
Tarih, akıl ve ahmaklık üzerine
Kandil Operasyonu; hedefler, sonuçlar
Kürtlerin temsil sorunu
Sabah’taki söyleşi, DTP ve temsil sorunu üzerine
Oyunun yeni perdesi ve değişen taktikler
DTP’ye yönelik kapatma davası
Bush-Erdoğan görüşmesi ne sonuç verdi?
Militarizm Türkiye’yi teslim almak istiyor
Katil kim?.
PKK’nın silah bırakmasına veya yeni bir ateşkese karşıyım!
Bu çılgınlıkla nereye?..
Nasıl bir anayasa? – 3
Militarizm barışa, demokrasiye, gelişmeye engel
Türkiye Malezya olur mu? Keşke olabilse!
Nasıl bir anayasa? – 2 Kemalizm ayak bağı oldu
Nasıl bir anayasa?
Bir genel af  ”PKK sorununu” bitirir mi?
DTP’nin temel yanlışı ne?
Yedi kızın acı öyküsü Yaşamadan Öldüler
Yakın tarihe kısa bir gezinti
Kürdistan gerçeği, Kürt ulusal sorunu ve onurlu tavır
Türk dış politikasının rüşvetleri…
Yezidi Kürtlere yapılan saldırı
Türk Parlamentosu ve Kürtler
Seçimlerde Türkiye solu, Kürt Ulusal hareketi
22 Temmuz Seçimleri üzerine
Orman yangınları kimin işi?
Dink Davası ve Sivas
Bir mum yakmaya devam…
Kuzeyde bir hafta
Norveç sınırı, Laponlar, beyaz geceler…
Darbe ayağa düştü
Darbe planı işlemekte
Barzani “PKK terörü”nü destekliyor mu?
Hükümet gerçekleri halka anlatmalı
Sayın Sezer, nereden nereye!
Son terör eylemlerinin ardında kimlerin eli  var?
Sistem ne laik ne demokrat
“Dil Devrimi” ve “Güneş Dil Teorisi” komedisi
“Türk Tarih Tezi” komedisi
Paşalar Cumhuriyeti, berdevam mı?.
Kürt Dili nasıl kurtulur?
Türk medyası ya da Yalancı Çoban
General, istifa et!
Heyy, orada bir Müslüman yok mu?!.
Irkçı görüşlerin temeli yalan ve safsata-2
Türk-İslam sentezi ve Kürtler, Aleviler...
Irkçı görüşlerin temeli yalan ve safsata-1
Kim olursa olsun!
“Bu ırkçılık nerden çıktı?!”
Aman, 301’i değiştirmeyin!
Yanlışta direnenler, Sopayı çözüm sananlar...
“Halkın oyları” ve çıkar yol
Türkiye batağa nasıl saplandı..
Kerkük Kürdistan’a katılırsa...
Gerçek katil kim?
Ankara Konferansı üzerine
AB’ye sırtını dönen Türkiye’de Savaş hazırlığı mı, blöf mü?
Saddam cezasını buldu
Çıkara dayalı yanlış hesaplar
AB’nin son kararı üzerine
Baker Raporu ölü mü doğdu?
PKK neden taktik değiştirdi?
İlkesizlik ve Irak’ta çözüm
Bir kez daha Ermeni sorunu üzerine
Değişime direnen Türkiye
Sel, yangın vb. “doğal felaketler” üzerine..
Kürdistan, zenginlik içinde yoksul ülke..
Bir şarkı, bir şiir
Fransız Parlamentosu’nun kararı Ve Cezayir..
En büyük devletsiz ulus..
Oyunu gerçek sanmak-2
Oyunu gerçek sanmak.. (1)
Ana-babalar kirli savaşı sorgulamalı
Linç salgını yayılırken…
Lübnan’dan uzak dur, Kürdistan’a hücum!..
Uygarlıklar Savaşı mı?
Türkiye’nin Kerkük Sorunu!
Halkı yalanla besleyen rejimler…
Irak’ı bekleyen: Ya üçlü konfederasyon, ya üç ayrı devlet
Bölgemizde ve Dünyada barış ve istikrar için..
Statükonun yıkımına kim ağlar?
Terör ve PKK bahane, Hedefler çok başka…
Hürriyet’in tehlike çanları!
Kırk katır mı, kırk satır mı?..
Demirel, Çiller, Ağar, Güreş… Bunlar tanık mı, sanık mı?.
Şemdin’in yakalanması, destanlar, balonlar…
Başı türbanlı bir kadın neden cumhurbaşkanı olmasın?..
Çetelerle mücadelede hükümete destek vermeli
Ülkeyi esir alan ahtapot...
Sular ısınırken...
”Sanki herkes kör, herkes zincirlerle bağlı…”
Bu bir darbe değil mi?
Terör ne, terörizm ne?
TBMM Başkanı Arınç’ın kunuşması ve demokrasi üzerine..
Şemdinli’deki askeri yığınak neyin nesi?..
Rejimin Kürt halkına topyekün saldırısı
Baş terörist kim, PKK mı, Türk devleti mi?
Önyargı, tutku ve akıl...
Derin devlet oyununda Rejisör, figüran ve seyirci…
Suç ve Ceza
Yine bir şeyler dönüyor…
Sistem çürümüş, dökülüyor
Irak’ta iç savaş kaygısı ve kendi kendine gelin güvey olanlar..
ŞOVENİZMİN ESİR ALDIĞI BEYİNLER (*)
At izi it izine karışırken..
HAMAS ve PKK…

Sağduyu ve hoşgörü gerekli
Şemdinli’nin üstü örtülüyor
Adalet mi rezalet mi?.
Genelkurmay Gladyosuna sahip çıktı!
Türk Gladyosu tasfiye edilmedikçe…
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar
“Demokratik Cumhuriyet”in patenti Bay Öcalan’ın mı?
Türk rejimi neden Apo´ya sarıldı?
Kürt sorununa çözüm çeşitlemeleri üzerine…
Türkiye Kürtler konusunda İran’ın bile çok gerisinde…
Erdoğan’ın Şemdinli ziyareti ve alt kimlik-üst kimlik üzerine
Paris olayları ve küreselleşme üzerine
Olaylar böyle mi aydınlanacak?
Şemdinli bir fırsattır
Bu nasıl bir ilerleme?

Değişimi anlamak ve Kürt sorununda akılcı çözüm
Bilimsiz üniversite, hukuksuz adliye..
Türkiye’nin AB üyeliği ne Sevr’dir, ne de Lozan…
AB ile müzakereler başlarken umutlar - kaygılar...
3 Ekim bir dönüm noktası olacak
Sevgisiz bir ülke..
“Demokrat, özgür ve çağdaş Kürtlerin sesi…”
Provokasyon dumanları…
Asıl ölüm susmaktır
PKK’yı muhatap yapan kim?
Erdoğan’ın son tavrı
Doğu Kürdistan’daki son gelişmeler üzerine
Kürtçe şu anda zincirlerle bağlı
Öcalan İmralı´dan alınmalı
Derin Devlet ve PKK el ele..
Bir kez daha terör ve uluslararası sorunlar üzerine
Bir toplum nasıl kandırılır?
Bazı dostların ardından
AKP Alevileri yok sayıyor
ÇIKAR YOL - III Buyrun, örgüt de var, iş de!
Erdoğan’ın ABD gezisi: Türk tarafı için düş kırıklığıürk tarafı için düş kırıklığı
ÇIKAR YOL – II Teslimiyete karşı ulusal seçenek
Fransız Referandumu üzerine düşünceler

ÇIKAR YOL - I En başta umut gerekli
İşe yaramaz bir karar…
NE DEĞİŞMİŞ?.
Soykırım ve Yüzyıllık Nazizm
Kendi ordusunun işgali altında…
Türkiye’nin Kürt Politikası: Döverek Islah..
PKK’yı kim çözsün?.
Dün cami, bugün bayrak…
İstanbul sorunu artık Kürdistan sorunudur
Ermeni Soykırımı ve Orhan Pamuk Olayı
Bir kez daha laiklik sorunu ve Aleviler konusu
Ş I M A R I K…
Kürt Devleti ve Deli Dumrullar…
Dezînformasyon û Prowokasyon

Derin Devlet Tiyatrosunda Kürtler ve Türkler...

 
PSK Bulten © 2010