PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Pirs û Bersiv
Soru - Cevap
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

PKK’yı kim çözsün?.

Kemal Burkay

Washington Enstitüsü adlı kurum, son dönemde oldukça limonileşen Türk-Amerikan ilişkileriyle ilgili bir rapor hazırlamış ve bu ilişkileri düzeltmek için bazı önerilerde bulunmuş.

Bu önerilerden biri, hatta başlıcası şu: “ABD PKK’yı çözsün, Türkiye’de Anti Amerikancılığı engellesin…”

Anlaşılıyor ki bu sözde adı büyük Enstitü de Türk Amerikan ilişkilerindeki bozulmanın nedenini Türk tezlerine dayandırıyor ve PKK’yı gerekçe gösteriyor.

İlişkilerin bozulma nedeni bu mu değil mi, ayrı bir konu, ama öncelikle şunu saptamalı:

PKK’nın var oluşunun nedeni ABD mi? PKK’yı kim kurdu, bizzat Abdullah Öcalan’ın deyişiyle, kurulduktan sonra üç yıl boyunca ekmeğini, silahını kim verdi ve kim korudu? Bizzat Türk devleti değil mi?

Bu devlet PKK’dan ne istedi: Bizzat diğer Kürt örgütlerine karşı savaşmak, terör yaratmak değil mi?

12 Eylül Cuntası aynı zamanda bu terör kaldırımına basarak iktidarı ele geçirmedi mi?

Ya şimdi: PKK’yı dağıtmak kimin görevi, ABD’nin mi, yoksa doğrudan Ankara’nın mı? ABD’nin, tüm ağırlığını koyarak Öcalan’ın tüm dünyada barınmasını engelleyip, onu yakalayıp kendi eliyle Türkiye’ye teslim etmesi, zaten bu konuda Türk rejimine yapılmış en büyük iyilik değil mi?

Ve İmralı’daki Apo şu anda kimin hizmetinde? Türk devleti Apo’nun eliyle PKK’ya, PKK’nın eliyle Kürt hareketine yön vermiyor mu? Yani şu anda PKK ya da Kongra-Gel, Türk devletinin hizmetindeki bir kuruluş ya da araç değil mi?

Öyle olunca da PKK’yı kim dağıtabilir; Amerika mı, yoksa Türkiye mi?

Aptal olmayan sıradan bir gözlemci bile işlerin böyle olduğunu bilir. Ankara istese PKK’nın varlığı bir hafta bile sürmez. Bunun için ne kendi ordusuna, ne de ABD ordusuna ihtiyacı var. Bir genel af çıkarır, tüm dağdakiler gelir siyasal ve sosyal yaşama karışırlar. Gerek Apo, gerek dağdakiler bunu onlarca kez dile getirdiler.

Ama en başta ve herkesten çok Ankara bunu istemiyor. Türk rejimi Kürtlere barışçı, legal siyasetin yolunu açmak istemiyor ve tüm bu oyunlar, danışıklı dövüşler için hala PKK’ya ihtiyacı var.

Peki Washington Enstitüsü denen kuruluşun başındakiler bunu bilmezler mi, bu kadar dünyadan habersizler mi? “ABD PKK’yı dağıtsın” demek abesle iştigal değil mi?

Yoksa bu koruluşu da, aklı başında araştırmacılar değil, balkabakları mı yönetiyor?

Belli ki sorun PKK sorunu değil, bir bütün olarak Kürt sorunu, asıl olarak da Güney Kürdistan sorunu. Türk devleti, Saddam rejimini yıktığı, federal ve Demokrat bir Irak’ın yolunu açtığı için ABD’ye öfkeli.

Öyle ya, burada Kürt okulları, Kürt TV’si bile yasakken orada, parlamentosu ve hükümetiyle federal bir Kürdistan kuruluyor.

Üstelik orada, özgür Kürdistan’da Türkmenler de özgürleşiyor; onların kendi partileri, kendi okulları, kendi TV’leri var.

Burada Türk devleti Kürdistan’ı boşaltıp viraneye çevirirken ve şu AB eşiğinde bile hala Kürtlerin kendi topraklarına dönmesine izin vermezken, orada bayındır, özgür, barış içinde bir Kürdistan doğuyor.

İşte adamlarımızı deli eden budur. ABD’ye bundan dolayı kızıyorlar. ABD’ye, kendilerine güneye girip bu Kürt baharını söndürme fırsatı vermediği için kızıyorlar. ABD’yi PKK’ya, PKK’yı Güney Kürtlerine saldırtmak, burayı da “Sünni Üçgeni”ne çevirmek, Kürdistan’da kaos yaratmak istiyorlar.

Washington Enstitüsü, açık konuş! Türk Amerikan ilişkilerini düzeltmek için Kürtleri kurban olarak vermeyi mi öneriyorsun?

Ama bu yetmez, Zarkavi ile de dostluk kurmak, belki Saddam’ı da yeniden serbest bırakıp Irak’ın başına geçirmek gerekir!

Ne var ki bu aşamadan sonra, ABD yeşil ışık yaksa bile, ne ırkçı ve faşist Türk rejimi, ne İran’daki Ortaçağ rejimi, ne de başkası, Kürt halkını tutsak edemiyecektir.

Geçti o günler! Tankların ve uçakların gücünün her şeye yetmediğini en iyi ABD ordusunun Irak’ta, “Sünni Üçgeni”ndeki durumu gösteriyor.

Dileriz iş zora varmasın; ama varırsa Kürdistan on Sünni Üçgeni eder!
---------------------------------------------

Yazarın önceki yazılarından:

Dün cami, bugün bayrak…
İstanbul sorunu artık Kürdistan sorunudur
Ermeni Soykırımı ve Orhan Pamuk Olayı
Bir kez daha laiklik sorunu ve Aleviler konusu
Ş I M A R I K…
Kürt Devleti ve Deli Dumrullar…
Dezînformasyon û Prowokasyon

 
 
PSK Bulten © 2005