PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 

Referandumla iyi bir rüzgar yakaladık

Kemal Burkay

12 Eylül referandumu sonuçlandı ve % 42 hayır oyuna karşılık % 58 evet oyuyla 26 maddeyi kapsayan Anayasa değişikliği gerçekleşti. Bu, evetten yana beklenenin de üstünde bir oran oldu.

Referandumda evet oyu verilmesinin ülkede demokrasi ve özgürlük yönündeki mücadelemiz bakımından önemli olduğuna inanan biri olarak sonuçtan memnunum. Halkın büyük çoğunluğu, muhalefet partileri CHP ve MHP’nin yaydıkları korku senaryolarına, demagojilerine prim vermedi ve oyunu demokrasi ve değişim yönünde kullandı. Askeri ve yargısal vesayete, statükoya hayır dedi.

Eğer hayır oyları baskın çıksa, kuşku yok bundan 12 Eylülcüler ve bir bütün olarak statüko kazanır, son dönemdeki demokratik kazanımlar da riske girerdi. Sürmekte olan Ergenekon davalarında çetelerden ve darbecilerden hesap sormak zorlaşır, baskı ve savaş yanlısı kesimlerin cüreti artardı.

Evet ise tam tersine, değişim sürecini olumlu yönde etkileyecektir. Gerek AB ile bütünleşme, gerek Kürt sorununun çözümü yönünde yeni adımlar atmak için ortam daha uygun olacaktır.

Kuşkusuz, söz konusu Anayasa değişiklikleri ile her şey bir anda güllük gülistanlık olmadı. Zaten kimse de bunu söylemiyordu. Ama değişim sürecinin önündeki kimi önemli yasal engeller temizlendi, değişim ve demokrasi bakımından daha olumlu, güven verici bir ortama adım atıldı. Öte yandan yapılması gereken daha çok iş var. Çağdaş anlamda bir demokrasiye ulaşmak, Kürt sorununu çözüp iç barışa ulaşmak için daha gidilecek epeyce bir yol var ve bu yol engebelerle dolu.

Anayasada yapılan söz konusu 26 değişiklikle 12 Eyül Anayasası’ndan tümüyle kurtulamadık. Faşist Cunta’nın eseri olan ırkçı nitelikteki bu anayasada, insan hak ve özgürlükleriyle bağdaşmayan daha pek çok hüküm var. Gerekli olan tepeden tırnağa demokratik, sivil bir anayasadır. Ayrıca, anayasanın dışında da, başta ceza yasası, siyasi partiler ve seçim yasaları olmak üzere bu anayasaya göre biçimlenmiş, antidemokratik hükümlerle dolu pek çok yasa var. Bunların da iyileştirilmesi, anti demokratik hükümlerden temizlenmesi gerekir. Seçim barajının indirilmesi ve okullardaki zorunlu din dersinin kaldırılması bunlar arasındadır.

Elbet, hem demokratik bir anayasanın yapılması ve bir bütün olarak yasal zeminin demokratikleştirilmesi, hem süregelen çatışma ortamına son verip ülkeyi barışa kavuşturmak ve Kürt sorunu başta olmak üzere, sorunların çözümü yönünde gerçekçi, köklü adımlar atmak kolay değil. Bu konuda hükümetin kararlı olması ve güçlü bir kamuoyu desteği gerekir.

Hükümetin bugüne kadar gereği gibi kararlı davrandığını söyleyemeyiz. Bundan sonra olabilecek mi? İçerden ve dışardan kapıya dayanan değişim dalgası hükümeti de bu yönde zorlamakta. Bizzat hükümetin ayakta durması, düşmemesi, değişim rüzgarına ayak uydurmasına bağlı. Ama istese bile tek başına hükümetin çabasının bu işe yetmeyeceği açık. Eğer güçlü bir kamuoyu desteği olmazsa değişim yine kaplumbağa adımlarıyla yürür. Eğer ülkenin demokratikleşmesinde ve sorunların çözümünde herkesten çok çıkarı olan Kürtler, Aleviler, sol kesimler gereken desteği vermezlerse değişim özlediğimiz hızda ve yoğunlukta olmaz. Değişime asıl onların destek vermesi gerekir. Atacağı her olumlu adımda hükümeti desteklemeli, satütokucu güçlerin saldırıları karşısında yalnız bırakmamalı, daha ileri adımlar içinse onu zorlamalı, cesaretlendirmelidirler. Kanımca sorunun püf noktası burada.

Öte yandan değişim sürecinin izleyeceği doğrultuda ve hızında muhalefetin tutumu da önemli. Geçmişten beri ırkçı, devletçi ve faşizan MHP’yi bir yana bırakalım. Ama sosyal demokrat geçinen CHP’nin de ne solla, ne de demokratlıkla bir ilgisi yok. Rejimin kurucusu, bugün de, artık çağı dolmuş bu rejimin ve onun kemalist ideolojisinin katı savunucusu olan CHP’de bir değişim umudu var mı? Hayatın zorlaması ile de olsa CHP gerçekleri görüp, işlerin artık eskisi gibi yürümeyeceğini kavrayıp değişeme ayak uydursa, militarist rejimin dayanağı olmaktan çıkabilse elbet çok iyi olurdu. Acaba bu dediğim hiç olamaz mı, eşyanın tabiatına aykırı mı? Kanımca değil. Güney Afrika Birliği’nde yıllar yılı ırkçı beyaz azınlık rejimini acımasızca yürütmeye çalışıp, sonunda içten siyah halkın yükselen direnişi, dıştan ise uluslararası toplumun artan baskıları sonucu köklü bir politika değişikliğine giden, böylece barışın ve demokrasinin yolunu açan yönetimdeki parti ve onun lideri De Clark oldu.

CHP de militarizmden uzaklaşıp sorunlara daha gerçekçi yaklaşır ve sorunların çözümüne destek verirse Türkiye’de değişim süreci çok hızlanır ve sorunların çözümü kolaylaşır. Ama ne yazık ki CHP bakımından şu anda ufukta böyle bir değişim işareti yok.

Öte yandan değişim sürecinde, demokratikleşmede çıkarı olan toplum kesimlerinin, Türkiye örneğinde en başta emekçilerin, Kürtlerin ve Alevilerin tutumu, hükümeti olduğu gibi muhalefetin tutumunu da etkileyici, belirleyici olacaktır. Onlar güçlerini açık ve ikirciksiz biçimde değişim sürecinden yana koyarlarsa, tutucu siyasi partiler de ya değişime ayak uydurmak zorunda kalır, ya da etkisizleşip silinirler.

12 Eylül referandumu ile kanımca ülkemizin değişim ve demokrasi güçleri iyi bir rüzgar yakaladılar. Bunu iyi değerlendirip 12 Eylül rejiminin defterini tümüyle dürmenin zamanıdır. Geç de olsa, Evren darbecisi ve öteki suç ortaklarından hesap sorulması için herkes kendine düşeni yapmalı.

AK Parti hükümeti yeni bir anayasa sözü verdi. Şimdiden bunun hazırlığını yapıp 2011 seçimlerinin ardından gündeme getireceğini söyledi Bu da iyi bir başlangıç. Yeni ve tümüyle demokratik bir anayasa için de, değişimde çıkarı olan toplum kesimleri üstlerine düşeni yapmalı.

Değişim sürecinin hızı ve başarısı, her şeyden önce onda çıkarı olan kitlelerin bilincine, örgütlülüğüne ve eylemine bağlı. Rejim şimdiye kadar dil, din, mezhep gibi çeşitli toplumsal farklılıkları kullanarak halkın cephesini böldü, onları birbirine karşı kışkırttı, yani bölüp yönetti. Türkü Kürde, Sünni ve Aleviyi birbirine, tümünü birden Hıristiyan azınlıklara, dindarları emekçilere, laikleri dindarlara karşı kullandı. Böylece tümünü birden sömürdü, ezdi. Şimdi toplum bunun çıkaryol olmadığını fark ediyor, yeni baştan harmanlanıp saf tutuyor.

Laik düşünceli yada dindar, Kürt yada Türk, Sünni yada Alevi, Müslüman yada Hıristiyan birbirine tolerans göstermeyi öğreniyor, öğrenmeli; başka yolu yok. Farklılıklarımızı doğal bularak, birbirimizin hak ve özgürlüğüne saygı göstererek, eşitlik temelinde özgür insanlar olarak bir arada yaşamayı öğrenmeliyiz.

Eğer amaçları doğru biçimde saptar ve bunlar için el ele verir, güçlerimizi birleştirebilirsek, bize özgürlüğü ve demokrasiyi çok gören statüko güçleri karşısında başarırız.

Yazarın önceki yazılarından:

Kılıçdaroğlu ve yanlış tarafta duranlar…
Kim kime karşı, kim kime rakip?
3. bölüm
Niçin PKK ve Öcalan üstüne yazıyorum?
Kim kime karşı, kim kime rakip?
2. Bölüm
Siyasetten ne bekliyorum?
Kim kime karşı, kim kime rakip?
”Demokratik Özerklik” üzerine
Siyam İkizleri: Derin Devlet ve PKK
Militarist-faşist güçlerin son çırpınışları
Biz hiç susmadık;Ama bizi görüp duymadınız…
Kimlik sorunu- 3
Kadın sorunu ve sosyalizm
Kimlik sorunu -2
Kimlik sorunu -1
27 Mayıs “Devrimi”

Anılarımın 2. Cildi ve
Gerçeğin aynasına öfke duyanlar... (1. Bölüm)

Anılarımın 2. Cildi ve
Pusulayı şaşıranlar...
(2. Bölüm)

Anılarımın 2. Cildi ve
Zeki Adsız’la ilgili tepkiler (3. Bölüm)

Anılarımın 2. Cildi ve
İki kazı bile güdemeyecek adam...

(Bölüm 4)

Viyana-İzlanda, Dil ve Şiir
Bir Dünyalıyım
Kovancılar Depremi, Lazaref, Dema Nû ve Newroz...
Geçmişten bir sayfa...
Çok laf değil, somut adımlar...
KÜRT SORUNUNDA BU DURUMA NASIL GELİNDİ? 1960 VE SONRASI...
Pervasızlığın bu kadarı:
“Balyoz” derbe planı...
Kar – Şiir
Ali Baba Kırk Haramiler Mağarasında
Açılımda eksikler ve yanlışlar
İki ihtimal
Ergenekon eylemde
Tüm barış ve demokrasi güçleri uyanık olmalı
TBMM’de Kürt Sorunu ve Dersim…
Statükocu güçler, Ergenekon ve şiddet birbirine bağlı
Hey, Hürriyet! Orada kimse yok mu?..
Aptallık insana özgüdür
Alevi sorununu çözmeye Munzur’dan başlayın!
Abdülmelik Fırat’ın ardından
Aldatanlar ve aldananlar...
Sisteme kurban edilenler...
Ayıp diye bir şey vardır, Bay Akyol!
Şu bölme, bölünme hikâyesi...
Dema Nu ile söyleşi
Ne yazmalı?
Bu nasıl devlet, bu nasıl yargı?!
Statüko ile değişim arasında
Ahmet Altan sapla samanı karıştırıyor
Kelepir fiyatına çözüm!
Barış ve çözüm ortamı var mı?
Mardin olayı üzerine
Nesimi, Mahzuni, İhsani…
“Korku imparatorluğu”
ve arkadaşım Turgut Kazan...
Hizbullah-PKK, Jandarma silahları;
DTP’ye yönelik son operasyon

Güngören bombaları
Ve bir kez daha haklı çıkarken…
Ergenekon davası
Ve hukuk adına telaşlı çığlıklar..
.
Obama’nın ziyareti derde derman oldu mu?
29 Mart Yerel Seçimlerinin Sonuçları
Gül Kürdistan deyince...
Kar, bahar ve Newroz üzerine…
DTP sorumluları bu işlere ne der?
Bir hastane yazısı
Yerel Seçimler Üzerine
“Ergenekon”un kısa bir tarihçesi
İşte buna şaşıyorum!
Ergenekon üstüne titreyenler...
Bu telaş neyin nesi?
Onlar yalnız Ermenilerin değil, kendi halklarının da düşmanı
Din-siyaset ilişkileri
Ergenekon ve 33 asker
Din üzerine bir sohbet
Takke düştü, kel göründü
Türkiye sorunlarını neden çözemiyor?
Bezele de Dağlıca gibi bir provokasyon
Ergenekon ve Sol
Pirçandî û Pirsa Kurd
İçe kapanma olayı ya da kaplumbağa politikası
Kürtçe ve Türkçe yazma üzerine
Cambaza mı bakalım, hırsıza mı?
Komplolar, cinayetler, provokasyonlar… ”Devlet sırları!”
Sistemde açılan bu gedik önemlidir
Abant Platformu ve sömürgeci tezlerin yeni versiyonları
Ergenekon ve Dağlıca
”Bilgi Destek Planı” yıllardır yürürlükte..
Baskın Hoca’nın genellemeleri…
Bu nasıl bir ülkedir?
Umut ne AKP’de, ne Kemalizmde
AKP’nin “çözüm” paketi ve GAP
Kürt sorununda ekonomi ve siyasetin bağı
Sabancı Cinayeti’nin belgeleri de ortaya dökülürken...
AKP değişimin partisi değil
Eski film yeniden gösterimde mi?
Kedinin boynuna çanı kim takacak?
Ülkeyi batağa sokanlardan çözüm beklenemez
Yeni bir halk hareketine
gerek var
Canım tepki göstermek istemiyor
Sadun Hoca ve Hasretyan
Geçmiş olsun Sırp yoldaşlar!
Aslan Asker Şwayk ”Panodaki Şiir”e Karşı!
Türban ve laiklik üzerine
Ergenekon ve Türk medyasının çözülen dili
Düzenli köşe yazılarıma son verirken…
Hrant Dink’i anarken
AKP sistemle kaynaşırken..
Sekiz asker, bomba olayı ve Erdoğan…
Tarih, akıl ve ahmaklık üzerine
Kandil Operasyonu; hedefler, sonuçlar
Kürtlerin temsil sorunu
Sabah’taki söyleşi, DTP ve temsil sorunu üzerine
Oyunun yeni perdesi ve değişen taktikler
DTP’ye yönelik kapatma davası
Bush-Erdoğan görüşmesi ne sonuç verdi?
Militarizm Türkiye’yi teslim almak istiyor
Katil kim?.
PKK’nın silah bırakmasına veya yeni bir ateşkese karşıyım!
Bu çılgınlıkla nereye?..
Nasıl bir anayasa? – 3
Militarizm barışa, demokrasiye, gelişmeye engel
Türkiye Malezya olur mu? Keşke olabilse!
Nasıl bir anayasa? – 2 Kemalizm ayak bağı oldu
Nasıl bir anayasa?
Bir genel af  ”PKK sorununu” bitirir mi?
DTP’nin temel yanlışı ne?
Yedi kızın acı öyküsü Yaşamadan Öldüler
Yakın tarihe kısa bir gezinti
Kürdistan gerçeği, Kürt ulusal sorunu ve onurlu tavır
Türk dış politikasının rüşvetleri…
Yezidi Kürtlere yapılan saldırı
Türk Parlamentosu ve Kürtler
Seçimlerde Türkiye solu, Kürt Ulusal hareketi
22 Temmuz Seçimleri üzerine
Orman yangınları kimin işi?
Dink Davası ve Sivas
Bir mum yakmaya devam…
Kuzeyde bir hafta
Norveç sınırı, Laponlar, beyaz geceler…
Darbe ayağa düştü
Darbe planı işlemekte
Barzani “PKK terörü”nü destekliyor mu?
Hükümet gerçekleri halka anlatmalı
Sayın Sezer, nereden nereye!
Son terör eylemlerinin ardında kimlerin eli  var?
Sistem ne laik ne demokrat
“Dil Devrimi” ve “Güneş Dil Teorisi” komedisi
“Türk Tarih Tezi” komedisi
Paşalar Cumhuriyeti, berdevam mı?.
Kürt Dili nasıl kurtulur?
Türk medyası ya da Yalancı Çoban
General, istifa et!
Heyy, orada bir Müslüman yok mu?!.
Irkçı görüşlerin temeli yalan ve safsata-2
Türk-İslam sentezi ve Kürtler, Aleviler...
Irkçı görüşlerin temeli yalan ve safsata-1
Kim olursa olsun!
“Bu ırkçılık nerden çıktı?!”
Aman, 301’i değiştirmeyin!
Yanlışta direnenler, Sopayı çözüm sananlar...
“Halkın oyları” ve çıkar yol
Türkiye batağa nasıl saplandı..
Kerkük Kürdistan’a katılırsa...
Gerçek katil kim?
Ankara Konferansı üzerine
AB’ye sırtını dönen Türkiye’de Savaş hazırlığı mı, blöf mü?
Saddam cezasını buldu
Çıkara dayalı yanlış hesaplar
AB’nin son kararı üzerine
Baker Raporu ölü mü doğdu?
PKK neden taktik değiştirdi?
İlkesizlik ve Irak’ta çözüm
Bir kez daha Ermeni sorunu üzerine
Değişime direnen Türkiye
Sel, yangın vb. “doğal felaketler” üzerine..
Kürdistan, zenginlik içinde yoksul ülke..
Bir şarkı, bir şiir
Fransız Parlamentosu’nun kararı Ve Cezayir..
En büyük devletsiz ulus..
Oyunu gerçek sanmak-2
Oyunu gerçek sanmak.. (1)
Ana-babalar kirli savaşı sorgulamalı
Linç salgını yayılırken…
Lübnan’dan uzak dur, Kürdistan’a hücum!..
Uygarlıklar Savaşı mı?
Türkiye’nin Kerkük Sorunu!
Halkı yalanla besleyen rejimler…
Irak’ı bekleyen: Ya üçlü konfederasyon, ya üç ayrı devlet
Bölgemizde ve Dünyada barış ve istikrar için..
Statükonun yıkımına kim ağlar?
Terör ve PKK bahane, Hedefler çok başka…
Hürriyet’in tehlike çanları!
Kırk katır mı, kırk satır mı?..
Demirel, Çiller, Ağar, Güreş… Bunlar tanık mı, sanık mı?.
Şemdin’in yakalanması, destanlar, balonlar…
Başı türbanlı bir kadın neden cumhurbaşkanı olmasın?..
Çetelerle mücadelede hükümete destek vermeli
Ülkeyi esir alan ahtapot...
Sular ısınırken...
”Sanki herkes kör, herkes zincirlerle bağlı…”
Bu bir darbe değil mi?
Terör ne, terörizm ne?
TBMM Başkanı Arınç’ın kunuşması ve demokrasi üzerine..
Şemdinli’deki askeri yığınak neyin nesi?..
Rejimin Kürt halkına topyekün saldırısı
Baş terörist kim, PKK mı, Türk devleti mi?
Önyargı, tutku ve akıl...
Derin devlet oyununda Rejisör, figüran ve seyirci…
Suç ve Ceza
Yine bir şeyler dönüyor…
Sistem çürümüş, dökülüyor
Irak’ta iç savaş kaygısı ve kendi kendine gelin güvey olanlar..
ŞOVENİZMİN ESİR ALDIĞI BEYİNLER (*)
At izi it izine karışırken..
HAMAS ve PKK…

Sağduyu ve hoşgörü gerekli
Şemdinli’nin üstü örtülüyor
Adalet mi rezalet mi?.
Genelkurmay Gladyosuna sahip çıktı!
Türk Gladyosu tasfiye edilmedikçe…
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar
“Demokratik Cumhuriyet”in patenti Bay Öcalan’ın mı?
Türk rejimi neden Apo´ya sarıldı?
Kürt sorununa çözüm çeşitlemeleri üzerine…
Türkiye Kürtler konusunda İran’ın bile çok gerisinde…
Erdoğan’ın Şemdinli ziyareti ve alt kimlik-üst kimlik üzerine
Paris olayları ve küreselleşme üzerine
Olaylar böyle mi aydınlanacak?
Şemdinli bir fırsattır
Bu nasıl bir ilerleme?

Değişimi anlamak ve Kürt sorununda akılcı çözüm
Bilimsiz üniversite, hukuksuz adliye..
Türkiye’nin AB üyeliği ne Sevr’dir, ne de Lozan…
AB ile müzakereler başlarken umutlar - kaygılar...
3 Ekim bir dönüm noktası olacak
Sevgisiz bir ülke..
“Demokrat, özgür ve çağdaş Kürtlerin sesi…”
Provokasyon dumanları…
Asıl ölüm susmaktır
PKK’yı muhatap yapan kim?
Erdoğan’ın son tavrı
Doğu Kürdistan’daki son gelişmeler üzerine
Kürtçe şu anda zincirlerle bağlı
Öcalan İmralı´dan alınmalı
Derin Devlet ve PKK el ele..
Bir kez daha terör ve uluslararası sorunlar üzerine
Bir toplum nasıl kandırılır?
Bazı dostların ardından
AKP Alevileri yok sayıyor
ÇIKAR YOL - III Buyrun, örgüt de var, iş de!
Erdoğan’ın ABD gezisi: Türk tarafı için düş kırıklığıürk tarafı için düş kırıklığı
ÇIKAR YOL – II Teslimiyete karşı ulusal seçenek
Fransız Referandumu üzerine düşünceler

ÇIKAR YOL - I En başta umut gerekli
İşe yaramaz bir karar…
NE DEĞİŞMİŞ?.
Soykırım ve Yüzyıllık Nazizm
Kendi ordusunun işgali altında…
Türkiye’nin Kürt Politikası: Döverek Islah..
PKK’yı kim çözsün?.
Dün cami, bugün bayrak…
İstanbul sorunu artık Kürdistan sorunudur
Ermeni Soykırımı ve Orhan Pamuk Olayı
Bir kez daha laiklik sorunu ve Aleviler konusu
Ş I M A R I K…
Kürt Devleti ve Deli Dumrullar…
Dezînformasyon û Prowokasyon

Derin Devlet Tiyatrosunda Kürtler ve Türkler...

 
PSK Bulten © 2010