PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 

Statükocu güçler, Ergenekon ve şiddet birbirine bağlı

Kemal Burkay

Şu ünlü Danıştay Baskını 17 Mayıs 2006’da olmuştu. Cumhuriyet Gazetesi’ne bomba atılması ise Eylül 2006’da. Her iki olayın da üstünden üç yılı aşkın bir zaman geçti.

Bu iki olay da o zaman, bazı çevreler ve bir bölüm medya tarafından ısrarla ”şeriat yanlısı” güçlere mal edilmeye çalışıldı. Danıştay olayında yakalanan katil, cinayeti bu duygularla ve laik kesime karşı tepki olarak işlediğini ileri sürdü.

Okurlarımız hatırlarlar, biz daha o zaman, benzer birçok olay gibi bu olayların da, ortalığı germeye çalışan derin devletin işi olduğunu dile getirmiştik. Cumhuriyete atılan bombaların ardından sitemizde yayımlanan ”Provokasyon dalgası devam ediyor” başlıklı yazıda şöyle deniyordu.

“Derin devlet Kontrgerillası, JİT’i, iti ile seferber. Şemdinli’nin ardından saldırıya geçip yargıyı ve hükümeti sindirmekle, Diyarbakır’da ve çevre illerde kaos yaratıp ardından sınıra asker yığmakla, TMK’yı geri getirmekle kalmadılar, provokasyon ve saldırı dalgası devam ediyor.

“...Son günlerde Cumhuriyet Gazetesi’nin bahçesine peş peşe üç kez bomba atıldı. Bombaları atanlar sözde tekbir filan getirmişler, yani “şeriatçı” cenahtan... Ama Cumhuriyet Gazetesi polis koruması altında olduğu halde kimse yakalanmadı. Atanlar sır... Üstelik bombanın bir tenesi, araştırma için gelen emniyet ekibinin ayrılmasından üç dakika sonra atılmış... Yani adamlar çok da pervasız!

“Bombacılar kim olabilir sizce, sevgili okurlar? Amaçları ne?

“Bunun tercümesini yapmaya gerek olduğunu sanmıyorum. Bu yine açık kışkırtma, yine aynı odakların tezgahı.(...) Buraya bomba atılarak, şeriatçıların laiklere saldırısının yeni bir örneği verilmiş olacak... Atatürk ilkelerini, cumhuriyeti, laikliği savununlar “gericilerin” saldırısı altında, denecek...

“Ya Ordu’daki bombalar?..

“Son günlerde bombalama olayları mantar gibi ‘ülke sathında’ pek yaygınlaştı. İki gün kadar önce de Ordu’da MHP, BBP ve Ülkü Ocakları’na bomba atılmış. Bu yüzden Ordu ilinde de ortalık gergin!.. Özel Hareket Timleri Ordu’yu Samsun’a ve Giresun’a bağlayan yollarda sıkı kontroller yapıyormuş... Bu arada tepki olarak ‘Bazı Doğulu vatandaşların’ dükkan ve işyerleri ile TKP’nin bu ildeki şubesi tahrip edilmiş...

“Ordu gibi bir yerde, söz konusu ırkçı arı kovanlarına kim çomak sokar? Bunu yapanların amacı belli, 12 Mart ve 12 Eylül darbeleri öncesinde olduğu gibi kurt yavrularını harekete geçirip oraya buraya saldırtmak, ortalığı kızıştırmak...

“Bombacıları arayanlar, bir kez daha yanlış yerde arıyorlar. Onları Samsun asfaltında, Giresun şosesinde değil, derin devletin bölgedeki görevlileri, Özel Harpçileri, Kontrgerilla, JİT elemanları arasında aramalılar. Belki de bizzat MHP, BBP, Ülkü Ocaklarına sızmış elemanlar arasında...”

Danıştay baskını ve Cumhuriyet Gazetesi’ne yönelik bombalama olaylarıyla ilgili daha sonraki gelişmeleri okurlarımız bilir. Cumhuriyet’e atılan bombaların seri numaralarının, daha sonra Ergenekon sanığı Binbaşı Muzaffer Tekin’in evinde yakalanan bombalarla aynı olduğu saptandı. Bu olaylar Ergenekon eylemleriyle bağlantılı görülerek davalar Ergenekon ana davası ile birleştirildi.

İki gün önce ise bu dava ile ilgili olarak yeni ve ilginç bir gelişme daha yaşandı. Cumhuriyet’e bomba atan sanıklardan Osman Yıldırım, bu konudaki görevi General Veli Küçük’ten, bombaları ise Muzaffer Tekin’den aldığını itiraf etti.

Böylece bu iki olayla ilgili gerçekler de şimdi açık seçik ortaya çıkmakta.

Elbet bu olaylar Türk derin devletinin son 30-40 yıl içindeki yüzlerce, binlerce cürüm ve cinayetinden sadece birkaçı. Biz de bu eylemlerle ilgili olarak yanılmadık, medyanın ve belli derin merkezlerin hedef şaşırtmasına kanmadık. Bunu bilmek için kanımızca ne kâhin ne medyum olmaya gerek yoktu; bu devleti ve onun marifetlerini az çok bilmek yeterliydi ve biz yıllar içinde bu deneyimi edinmiştik.

Osmanlı bir bakıma daha açıktı. Padişahlar, ve sarayın kapıkulu kesimi yaptıklarını gizlemeye pek gerek görmüyorlardı. Keyiflerince savaş kararları alıyor, kelle vuruyorlar, saraya baş eğmeyenleri, isyan edenleri kırıp geçiriyorlardı. Onlar bu işte halka hesap vermedikleri gibi, kamuoyu desteğine, bunun için komploya, hileye hurdaya, “psikolojik savaşlara” da fazla gerek duymuyorlardı. Ancak adına “halk idaresi” denen cumhuriyet döneminde, halkı aldatmak, tepkilerini azaltmak ve suça ortak etmek için bu yöntemler fazlasiyle kullanılır oldu. Bu amaçla vatan –millet edebiyatı eşliğinde yoğun biçimde iç ve dış düşmanlar demagojisi yapıldı, toplumda güçlü korkular üretildi. Giderek bu yöntemler yönetenler için bir alışkanlık haline geldi.

Darbe ortamları böyle hazırlandı, ordu her keresinde yönetime böyle el koyup terör estirdi. Baskı ve terör sistemi yalnızca Rum ve Ermenilere, solculara ve Kürtlere değil, tüm halka yöneldi. Böylece insan hak ve özgürlükleri, demokrasi ve değişim bir bütün olarak engellendi.

Ne var ki Türkiye artık bu dönemin sonuna yaklaşıyor. Son yıllarda, adeta bir lağım patlar gibi, yılların kirli çamaşırları, komplolar, cinayetler ortaya serilir oldu. Bu iş bir bakıma 1990’lı yılların sonunda Susurluk’la başladı. Şimdi, AK Parti döneminde hızlandı.

Bunda elbet AK Parti’nin bizzat cuntacı, Ergenekoncu güçlerin hedefi olmasının payı var. Ama değişen dünya ve ülke koşullarında zaten bu faşizan, ırkçı ve militarist sistemi sürdürmek olanaksızdı. Bir yandan Kürt halkının yıllar yılıdır, büyük bedellere rağmen süren haklı direnişi, Alevilerin hak ve özgürlük istemi, diğer yandan demokrat ve liberal çevrelerin yeni koşullarda canlanan muhalefeti sistemi zorluyor.  Statükocu militarist güçler, artık uluslararası planda da güçlü bir müttefik bulamaz durumdalar.

Bu nedenle Türkiye, tarihinde ilk kez ciddi bir dönüşümün eşiğinde. Bu tarihi değişim ve dönüşüm anında statükocu güçlerin; militarizmin, Ergenekoncu çetenin, sistemi sivil planda temsil eden CHP ve MHP’nin bu denli direnmeleri, çığırtkanlık yapmaları ise anlaşılır bir şeydir. Onların kaderi birbirine bağlı.

Bu değişim dalgasına omuz vermek ve katkıda bulunmak ise özgürlük, demokraksi ve barış isteyen herkesin görevi.

 Yazarın önceki yazılarından:

Hey, Hürriyet! Orada kimse yok mu?..
Aptallık insana özgüdür
Alevi sorununu çözmeye Munzur’dan başlayın!
Abdülmelik Fırat’ın ardından
Aldatanlar ve aldananlar...
Sisteme kurban edilenler...
Ayıp diye bir şey vardır, Bay Akyol!
Şu bölme, bölünme hikâyesi...
Dema Nu ile söyleşi
Ne yazmalı?
Bu nasıl devlet, bu nasıl yargı?!
Statüko ile değişim arasında
Ahmet Altan sapla samanı karıştırıyor
Kelepir fiyatına çözüm!
Barış ve çözüm ortamı var mı?
Mardin olayı üzerine
Nesimi, Mahzuni, İhsani…
“Korku imparatorluğu”
ve arkadaşım Turgut Kazan...
Hizbullah-PKK, Jandarma silahları;
DTP’ye yönelik son operasyon

Güngören bombaları
Ve bir kez daha haklı çıkarken…
Ergenekon davası
Ve hukuk adına telaşlı çığlıklar..
.
Obama’nın ziyareti derde derman oldu mu?
29 Mart Yerel Seçimlerinin Sonuçları
Gül Kürdistan deyince...
Kar, bahar ve Newroz üzerine…
DTP sorumluları bu işlere ne der?
Bir hastane yazısı
Yerel Seçimler Üzerine
“Ergenekon”un kısa bir tarihçesi
İşte buna şaşıyorum!
Ergenekon üstüne titreyenler...
Bu telaş neyin nesi?
Onlar yalnız Ermenilerin değil, kendi halklarının da düşmanı
Din-siyaset ilişkileri
Ergenekon ve 33 asker
Din üzerine bir sohbet
Takke düştü, kel göründü
Türkiye sorunlarını neden çözemiyor?
Bezele de Dağlıca gibi bir provokasyon
Ergenekon ve Sol
Pirçandî û Pirsa Kurd
İçe kapanma olayı ya da kaplumbağa politikası
Kürtçe ve Türkçe yazma üzerine
Cambaza mı bakalım, hırsıza mı?
Komplolar, cinayetler, provokasyonlar… ”Devlet sırları!”
Sistemde açılan bu gedik önemlidir
Abant Platformu ve sömürgeci tezlerin yeni versiyonları
Ergenekon ve Dağlıca
”Bilgi Destek Planı” yıllardır yürürlükte..
Baskın Hoca’nın genellemeleri…
Bu nasıl bir ülkedir?
Umut ne AKP’de, ne Kemalizmde
AKP’nin “çözüm” paketi ve GAP
Kürt sorununda ekonomi ve siyasetin bağı
Sabancı Cinayeti’nin belgeleri de ortaya dökülürken...
AKP değişimin partisi değil
Eski film yeniden gösterimde mi?
Kedinin boynuna çanı kim takacak?
Ülkeyi batağa sokanlardan çözüm beklenemez
Yeni bir halk hareketine
gerek var
Canım tepki göstermek istemiyor
Sadun Hoca ve Hasretyan
Geçmiş olsun Sırp yoldaşlar!
Aslan Asker Şwayk ”Panodaki Şiir”e Karşı!
Türban ve laiklik üzerine
Ergenekon ve Türk medyasının çözülen dili
Düzenli köşe yazılarıma son verirken…
Hrant Dink’i anarken
AKP sistemle kaynaşırken..
Sekiz asker, bomba olayı ve Erdoğan…
Tarih, akıl ve ahmaklık üzerine
Kandil Operasyonu; hedefler, sonuçlar
Kürtlerin temsil sorunu
Sabah’taki söyleşi, DTP ve temsil sorunu üzerine
Oyunun yeni perdesi ve değişen taktikler
DTP’ye yönelik kapatma davası
Bush-Erdoğan görüşmesi ne sonuç verdi?
Militarizm Türkiye’yi teslim almak istiyor
Katil kim?.
PKK’nın silah bırakmasına veya yeni bir ateşkese karşıyım!
Bu çılgınlıkla nereye?..
Nasıl bir anayasa? – 3
Militarizm barışa, demokrasiye, gelişmeye engel
Türkiye Malezya olur mu? Keşke olabilse!
Nasıl bir anayasa? – 2 Kemalizm ayak bağı oldu
Nasıl bir anayasa?
Bir genel af  ”PKK sorununu” bitirir mi?
DTP’nin temel yanlışı ne?
Yedi kızın acı öyküsü Yaşamadan Öldüler
Yakın tarihe kısa bir gezinti
Kürdistan gerçeği, Kürt ulusal sorunu ve onurlu tavır
Türk dış politikasının rüşvetleri…
Yezidi Kürtlere yapılan saldırı
Türk Parlamentosu ve Kürtler
Seçimlerde Türkiye solu, Kürt Ulusal hareketi
22 Temmuz Seçimleri üzerine
Orman yangınları kimin işi?
Dink Davası ve Sivas
Bir mum yakmaya devam…
Kuzeyde bir hafta
Norveç sınırı, Laponlar, beyaz geceler…
Darbe ayağa düştü
Darbe planı işlemekte
Barzani “PKK terörü”nü destekliyor mu?
Hükümet gerçekleri halka anlatmalı
Sayın Sezer, nereden nereye!
Son terör eylemlerinin ardında kimlerin eli  var?
Sistem ne laik ne demokrat
“Dil Devrimi” ve “Güneş Dil Teorisi” komedisi
“Türk Tarih Tezi” komedisi
Paşalar Cumhuriyeti, berdevam mı?.
Kürt Dili nasıl kurtulur?
Türk medyası ya da Yalancı Çoban
General, istifa et!
Heyy, orada bir Müslüman yok mu?!.
Irkçı görüşlerin temeli yalan ve safsata-2
Türk-İslam sentezi ve Kürtler, Aleviler...
Irkçı görüşlerin temeli yalan ve safsata-1
Kim olursa olsun!
“Bu ırkçılık nerden çıktı?!”
Aman, 301’i değiştirmeyin!
Yanlışta direnenler, Sopayı çözüm sananlar...
“Halkın oyları” ve çıkar yol
Türkiye batağa nasıl saplandı..
Kerkük Kürdistan’a katılırsa...
Gerçek katil kim?
Ankara Konferansı üzerine
AB’ye sırtını dönen Türkiye’de Savaş hazırlığı mı, blöf mü?
Saddam cezasını buldu
Çıkara dayalı yanlış hesaplar
AB’nin son kararı üzerine
Baker Raporu ölü mü doğdu?
PKK neden taktik değiştirdi?
İlkesizlik ve Irak’ta çözüm
Bir kez daha Ermeni sorunu üzerine
Değişime direnen Türkiye
Sel, yangın vb. “doğal felaketler” üzerine..
Kürdistan, zenginlik içinde yoksul ülke..
Bir şarkı, bir şiir
Fransız Parlamentosu’nun kararı Ve Cezayir..
En büyük devletsiz ulus..
Oyunu gerçek sanmak-2
Oyunu gerçek sanmak.. (1)
Ana-babalar kirli savaşı sorgulamalı
Linç salgını yayılırken…
Lübnan’dan uzak dur, Kürdistan’a hücum!..
Uygarlıklar Savaşı mı?
Türkiye’nin Kerkük Sorunu!
Halkı yalanla besleyen rejimler…
Irak’ı bekleyen: Ya üçlü konfederasyon, ya üç ayrı devlet
Bölgemizde ve Dünyada barış ve istikrar için..
Statükonun yıkımına kim ağlar?
Terör ve PKK bahane, Hedefler çok başka…
Hürriyet’in tehlike çanları!
Kırk katır mı, kırk satır mı?..
Demirel, Çiller, Ağar, Güreş… Bunlar tanık mı, sanık mı?.
Şemdin’in yakalanması, destanlar, balonlar…
Başı türbanlı bir kadın neden cumhurbaşkanı olmasın?..
Çetelerle mücadelede hükümete destek vermeli
Ülkeyi esir alan ahtapot...
Sular ısınırken...
”Sanki herkes kör, herkes zincirlerle bağlı…”
Bu bir darbe değil mi?
Terör ne, terörizm ne?
TBMM Başkanı Arınç’ın kunuşması ve demokrasi üzerine..
Şemdinli’deki askeri yığınak neyin nesi?..
Rejimin Kürt halkına topyekün saldırısı
Baş terörist kim, PKK mı, Türk devleti mi?
Önyargı, tutku ve akıl...
Derin devlet oyununda Rejisör, figüran ve seyirci…
Suç ve Ceza
Yine bir şeyler dönüyor…
Sistem çürümüş, dökülüyor
Irak’ta iç savaş kaygısı ve kendi kendine gelin güvey olanlar..
ŞOVENİZMİN ESİR ALDIĞI BEYİNLER (*)
At izi it izine karışırken..
HAMAS ve PKK…

Sağduyu ve hoşgörü gerekli
Şemdinli’nin üstü örtülüyor
Adalet mi rezalet mi?.
Genelkurmay Gladyosuna sahip çıktı!
Türk Gladyosu tasfiye edilmedikçe…
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar
“Demokratik Cumhuriyet”in patenti Bay Öcalan’ın mı?
Türk rejimi neden Apo´ya sarıldı?
Kürt sorununa çözüm çeşitlemeleri üzerine…
Türkiye Kürtler konusunda İran’ın bile çok gerisinde…
Erdoğan’ın Şemdinli ziyareti ve alt kimlik-üst kimlik üzerine
Paris olayları ve küreselleşme üzerine
Olaylar böyle mi aydınlanacak?
Şemdinli bir fırsattır
Bu nasıl bir ilerleme?

Değişimi anlamak ve Kürt sorununda akılcı çözüm
Bilimsiz üniversite, hukuksuz adliye..
Türkiye’nin AB üyeliği ne Sevr’dir, ne de Lozan…
AB ile müzakereler başlarken umutlar - kaygılar...
3 Ekim bir dönüm noktası olacak
Sevgisiz bir ülke..
“Demokrat, özgür ve çağdaş Kürtlerin sesi…”
Provokasyon dumanları…
Asıl ölüm susmaktır
PKK’yı muhatap yapan kim?
Erdoğan’ın son tavrı
Doğu Kürdistan’daki son gelişmeler üzerine
Kürtçe şu anda zincirlerle bağlı
Öcalan İmralı´dan alınmalı
Derin Devlet ve PKK el ele..
Bir kez daha terör ve uluslararası sorunlar üzerine
Bir toplum nasıl kandırılır?
Bazı dostların ardından
AKP Alevileri yok sayıyor
ÇIKAR YOL - III Buyrun, örgüt de var, iş de!
Erdoğan’ın ABD gezisi: Türk tarafı için düş kırıklığıürk tarafı için düş kırıklığı
ÇIKAR YOL – II Teslimiyete karşı ulusal seçenek
Fransız Referandumu üzerine düşünceler

ÇIKAR YOL - I En başta umut gerekli
İşe yaramaz bir karar…
NE DEĞİŞMİŞ?.
Soykırım ve Yüzyıllık Nazizm
Kendi ordusunun işgali altında…
Türkiye’nin Kürt Politikası: Döverek Islah..
PKK’yı kim çözsün?.
Dün cami, bugün bayrak…
İstanbul sorunu artık Kürdistan sorunudur
Ermeni Soykırımı ve Orhan Pamuk Olayı
Bir kez daha laiklik sorunu ve Aleviler konusu
Ş I M A R I K…
Kürt Devleti ve Deli Dumrullar…
Dezînformasyon û Prowokasyon

Derin Devlet Tiyatrosunda Kürtler ve Türkler...

 

 

 

 

 

 
PSK Bulten © 2009