PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

Birlikte Yaşama Üstüne

Mesud Tek

Birisi, söyleyeceklerimizi ya da gönlümüzden geçeni dile getirdiğinde, “sen benden uzun yaşayacaksın” deriz.

Kemal Ağabey’in “Abant Platformu ve sömürgeci tezlerin yeni versiyonu” adlı makalesini okuyunca, kendi kendime “Kemal Ağabey benden uzun yaşayacak” dedim.

Bu haftaki yazımda, Abant Platformu’nun ”Kürt Sorunu: Barışı ve Geleceği Birlikte Aramak” adı altında düzenlediği toplantıya yönelik görüşlerimi dile getirecektim.

Ki, Kemal Ağabey’in söz konusu yazısı geldi.

İyi ki de geldi.

Çünkü ben konuyu bu kadar net ve güzel ifade edemezdim.

Ben toplantının tümüne değil de, Altan Tan’ın, toplantıda yaptığı konuşmasında dikkatimi çeken bir iki belirlemesine ilişkin görüşlerimi yazmak istiyorum.

Sayın Tan’ın konuşması, Zaman gazetesinde, “Kürt sorununda çözüm arayışları” adı altında yayınlandı.

Kendisini, “birlikte yaşama projesini savunanlar” arasında gören Altan Tan, çözüm aradığı sorunun başta gelen mağdurlarına, “bağımsız Kürdistan fikri” ile “etnik federasyon”un gerçekçi olmadığını ispatlamak için bin dereden su getiriyor, büyük çabalar harcıyor.

Ki, Kekê’nin (*) yazısında, Altan Tan’ın dile getirdiği görüşlere verilmiş cevaplar da var.

Sayın Tan, “Birlikte yaşama projesi”nin “Irak Kürt Federe Devleti ile ilişkiler” bölümünde, “Kuzey Irak Kürt Federe Yönetimi” ile acilen iyi ilişkiler kurulmasını, siyasal, sosyal, kültürel ve spor alanlarında “her türlü entegrasyon”un hızlandırılmasını istiyor.

“Türkiye, Kürt Federe Devleti'ni İMHA değil kendi eliyle İNŞA etmelidir” diyor.

“İyi ilişkiler” ile “her türlü entegrasyon” arasındaki ilişki ve farklar konusu bir yana.

Altan Tan, Kürdistan Bölgesel Hükümetiyle acilen iyi ilişkiler kurulmasını istemekle, bizim de içinde olduğumuz bir kesimin uzun bir dönemdir savunduğu bir talebi tekrarlıyor.

Ve iyi de ediyor.

Sayın Tan, bununla da yetinmiyor, Türkiye’nin “Kürt Federe devletini inşa” etmesini istiyor.

Türkiye’nin, Güneyi “klasik jakoben, laikçi bir ulus anlayışıyla değil demokratik ve çağa uygun bir anlayışla” yapılandırılmasını isteyen Tan, “Arap, Türkmen, Şii, Sünni, Yezidi, Süryani, Asurî, Nasturi ve Keldaniler birbirinden ayırt edilmeksizin aynı demokratik haklara sahip olmalı, Kürt Federe Devleti, Persler, Türkler ve Araplarla entegrasyona açık olmalıdır” diyor.

Sayın Tan, bu işlerin gerçekleştirilmesini, ya da kendi değimiyle Güney’in “yeniden yapılandırılmasını”, Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nden, Güneyli siyasal parti ve örgütlerden değil, Türkiye’den istiyor.

Altan Tan çok iyi biliyor ki, Güney Kürdistan’da yaşayan dini ve etnik guruplar, her türlü demokratik haklara sahipler.

Kendi partilerine, kültür kurum ve kuruluşlarına, dergi, gazete, radyo ve televizyonlara, ana dilleriyle eğitim yapan okullara sahip olan dini ve etnik azınlıklar, kendi kimliklerini inkar etmeden, Kürdistan Parlamentosu’nda temsilci bulunduruyorlar, Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nde yer alıyorlar.

Güney’de, bazı alanlarda geri dönülen yanlışlıkların yapıldığı, aşılmaya çalışılan yetmezliklerin yaşandığı bir gerçek.

Ama yine de Güney Kürdistan, Sayın Tan’ın çizdiği çerçevede “yeniden yapılanıyor.”

Güney Kürdistan’ın yeniden yapılandırılması, başta Türkiye olmak üzere, öteki sömürgeci devletlerle, Bağdat hükümetinin gizli-açık engellerine, İran topçusu ve Türk uçaklarının amansız saldırıları altında, Güneyli siyasi güçler tarafından gerçekleştiriliyor.

Sayın Tan bu gerçekleri görmezden geliyor, Güney’deki kardeşlerinin her türlü zorluklara karşın elde ettikleri başarıları yok sayarak, Güney Kürdistan’ın yeniden inşasını Türkiye’den bekliyor.

Bu tavır, Kürt aydınlarının kendi gücünün bilincine varmamasının, halkını küçümsemesinin bir sonucu.

Ki, aynı zamanda Türk sömürgeciliğinin bu alanda başarılı olduğunu da gösteriyor.

Altan Tan, ayrıca, “Kürt Federe Devleti, Persler, Türkler ve Araplarla entegrasyona açık olmalıdır” diyor.

Federal Irak’ın bir parçası olan Güney Kürdistan, Irak Anayasası çerçevesinde, Arapların bir bölümü ile entegre oluyor zaten.

Ama İran’da ve Türkiye’deki Kürtler, Persler ve Türklerle eşit haklara sahip olmadan, Suriye’deki Kürtler ulusal, siyasal, sosyal ve kültürel haklarına kavuşmadan, “Kürt Federe Devletini” Persler, Türkler ve Araplarla entegrasyona açık olmaya çağırmak, kapıları sömürgeci devletlerin etkilerine açmayı talep etmenin bir başka biçimde ifadesidir.

Şartlar eşitlenmeden tarafların entegrasyonu talebi, “tüm Müslümanlar kardeştir” belirlemesinin bir gereği olabilir.

Ama Kürt sorunun çözümüne ne gibi katkısı olur?

Ben anlamış değilim.

Sayın Tan, son söz olarak, “Kürt sorununa çözüm ‘Türkiye’ye demokrasi, Irak’a Kürdistan’ olarak formüle edilebilir” diyor.

“Altan Tan Kuzey Kürdistan diye bir bölgeyi kabul etmiyor” demeye dilim varmıyor.

Ama Sayın Tan, söz konusu formülüyle Kürdistan terimini ağzına almadan, Türkiye’deki ’Kürt sorununa çözüm öneriyor: “Türkiye’ye demokrasi”..

Oysa, Kürdistan coğrafyası görmezden gelinerek Kürt sorunu çözülemez.

Kürtlerin ulusal demokratik hakları eksiksiz tanınmadan, Kuzeyli Kürtler, Altan Tan’ın, yeniden yapılandırılmasını Türkiye’den istediği Güney Kürdistan’da yaşayan azınlıkların sahip oldukları haklara sahip olmadan, Türkiye’de, tüm kurum ve kuruluşlarıyla işleyen bir demokrasinin tesis edilmesi de mümkün değildir.

Altan Tan’a haksızlık etmek istemem.

Ama, bu gerçeği görmezden gelmek, Kürdistan kelimesini ağzına almadan, sorunun çözümünü sadece demokrasi sınırları içine hapsetmek, tekçi devlet siyasetine, bir başka kanaldan su akıtmaktır.

Elbette Türkiye’nin demokrasinin tam anlamıyla işlediği yapıya kavuşması, Kürt sorunu için önemlidir.

Ama bu, sorunu çözmez, çözümü kolaylaştırır.

Bu nedenle var olan şartlarda, “Türkiye Demokrasi Kürdistan’a Özgürlük” talebi daha doğrudur.

Bir başka biçimde ifade etmek gerekirse, verili durumda sorunun çözümü için en uygun biçim federasyondur.

Federasyon seçeneği birlikte yaşamanın da en iyi yoludur..

(*) Partimiz saflarında sayın Burkay’a “Kekê” de denir.

Yazarın önceki yazılarından:

Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
Ordu Yargı El Ele”
Anayasa Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000 İmza ve “Yabancı”lar
1000 İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi Olmak Gerekirse..
İyi Şeyler
Kürt Çatısı
Kargalar Bile Gülmüştür
Kemalizmi Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler Günü
Kendisine Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı Gerçeklerimiz
Türk Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların Üstesinden Gelmek İçin..
Allah Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa ve AKP’ye Dair
“Hak İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti, Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan ve Nobel
Baykal’ın Başına Düşen Taş
Samimiyet Sınavı-2
Türkiye Paşalar Cumhuriyeti
PKK Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere ve Kararlılık
Çıkmaz Sokak
Olması Gereken..
Kemalizm İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin Gelişi
Gerginlik Kapıda
Sözcüklerin Önemi!..
Şeyh Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü Masalları
Kıyamet Koparken...
Anayasa ve Kürtler
Qandil’e Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı Kendimize Batırmalıyız
Seçimler ve Sonrası..
Rektörün Tuttuğu Ayna
Öcalan İçin Fırsat
Sular Giderek Isınırken..
Lafla Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi Çocuklar”a İş Çıktı
Polis Devleti
Papatya Falı
İran-ABD İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu Süreç
Hazır Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız Kürdistan
Newrozu Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun İlani
Evren Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul ve Tokmak
Atı Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik Yarışı
Ben Erdoğan Hayranıyım!..
Katil Kim?
Zor Günler
Samimiyet Sınavı
Yeni Yıl
Ankara Kriterleri-2
Geç Olmadan
Gelenek
“Ne Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol mü?
Demokrasi
Hayalleri Yasaklamak
Erken Ölüm
Törkiş İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar Cumhuriyeti”
Cadı Kazanı
Sıcak Günler
Başbakan’ın TİT Aşkı
“Bayrak Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık Üçüzler
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma

MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 
 
PSK Bulten © 2008