PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 

En Erken Ölüm.. (*)

Mesud Tek

“Her ölüm erkendir” denir.

Ama Bazı ölümler çok, çok erken.

Mamo (Serhad)’nunki gibi..

Ezrail’in, Serhad’ı bizden koparıp almasından sonra, Diyarbekir’den arkadaşlar aradılar.

“Mamo’nun anısını yaşatmak için şiirlerini basıp yayınlayacağız, sen de bir şeyler yazar mısın?” diye sordular.

Bir şartla kabul ettim.

Şiirlerini değil; kendisiyle ilgili yazacaktım.

Serhad’ın şiir yazdığını biliyordum.

Ara sıra bana şiirlerini okur ve görüşümü sorardı.

Kendisine verdiğim cevabı Diyarbekir’deki arkadaşlara da verdim.

Eleştiri yapacak kadar şiirden anlamıyorum.

Ayrıca iyi bir şiir okuyucusu olduğum söylenemez.

Ama iyi bir dinleyiciyim.

Okumaktansa şiir dinlemek daha çok hoşuma gidiyor.

Bu nedenle Mamo’nun şiirlerini zevkle dinledim.

Zaten başka türlüsü mümkün değildi ki..

Sohbeti, tartışması, aşırıya kaçan inatçılığı bile hoştu, Mamê’nin..

Diyarbekirli’lerin önerisini kabul ettikten sonra beni bir sancı tuttu.

Serhad’ı bir kaç sayfaya nasıl sığdıracaktım?

“Kul sıkışmayınca Hızır yetişmezmiş” derler.

Neyse ki Bayram Bozyel Hızır gibi imdadıma yetişti.

Bayram, Dema Nû ve bilahare Dengê Kurdistan sitesinde yayınlanan “Kürdistanlı Leo” adlı enfes yazısıyla Mamo’yu çok güzel anlatıyor.

Zaten Serhad’ı en iyi, aynı nesilden hemşerisi, Diyarbakır 5 Nolu’dan arkadaşı, işkencedaşı, cezaevi sonrası can yoldaşı Bayram anlatabilirdi..

Bir de yaşasaydı eğer, hücre arkadaşı, cezaevinde ezberi bozmak için yapılabilecekleri tartıştığı Doktor Bozan Erdem..

“Baba” dediği ve bizi de “baba” demeye alıştırdığı Basri Abi’yi de unutmamak gerekir.

Eminim, O’nun da “Oğlu Mahmud” hakkında söyleyeceği çok şeyler var..

1975-1980 yılları arasında sık sık Lice’ye gidiyordum.

Serhad’la tanıştıktan sonra, sözkonusu yıllarda O’nunla karşılaştım mı diye hafızamı çok zorladım.

Ama hatırlayamadım.

Zaten O da, beni hatırlamıyordu..

Mamo’yu, ilk kez 1993 yılında Hewlêr’de yapılan KDP Kongresi’nde gördüm; yakından tanıdım.

Ben Avrupa’dan, o ülkeden gelerek PSK heyetinde yer almıştık.

Daha ilk andan itibaren, aramızda bazan anlamakta zorlandığım bir ilişki, yakınlaşma başladı.

Kısa sürede, sadece aynı yolun yolcuları, aynı davaya başkoyan yoldaşlar değil, aynı zamanda birbirimizin sırdaşı olduk.

Sanki onlarca yıl birlikte yaşamıştık.

Karşılaştığımız zorlukları, özelleri de dahil her türlü sorunumuzu paylaşıyorduk.

Eş ve çocuklarımızla konuşamadığımız, konuşmak istemediğimiz problemler üzerine konuşuyor, tartışıyorduk.

Birimiz daha “leb” demeden, ötekimiz “leblebi”yi anlar hale geldik.

Ve bu durum, O bizi terkedene kadar devam etti.

Güney Kürdistan’da birlikte bulunduğumuz yıllarda, görevlerimiz gereği hemen hemen her gün birlikteydik.

Birlikte çok seyahat ettik.

Değim yerindeyse Güney Kürdistan’ı karış karış dolaştık..

Ortaklaşa kurduğumuz hayallerin haddi, hesabı yoktu.

Birlikte neler yapacaktık, neler!..

Diyarbekir’de, sabahın erken saatlerinde, “Salhane”nin önündeki cigercilerden bol kimyonlu ciger kebabı yiyecektik..

Sur’un dibine kürsü atacak, “dibini bulacaktık”..

Geliyê Zenta’nın doruğuna çadır kuracak, battaniyelere sarılarak güneşin doğuşu ve batışını seyredecektik..

Yolculuklarda, O direksiyon sallarken, geceyi geçirdiğimiz otel odaları ya da siyasi partilere ait misafirhanelerde, bazan da maqerlerde edebiyat, felsefe ve siyaset konuştuk.

Amin Malouf’u ilk kez O’ndan duydum.

 “Kızıla Boyalı Saçlar” romanını da..

“Keko filan roman ya da kitap için ne diyorsun” diye sorardı.

Biraz utanarak “okumadım” dediğimde, başlardı anlatmaya.

Ben de mecbur kalır, romanı, ya da bahsettiği kitabı temin etmeye çalışırdım.

Felsefe ve siyaset konularında canlı ve renkli tartışmalar, sohbetler yaptık.

Ama aynı şeyleri psikoloji tartışmaları için söyleyemem.

Çünkü O bu konuda çok okumuştu.

Mamo en çok da Wılhelm Reich’den, O’nun “Dinle Küçük Adam” adlı eserinden bahsederdi.

Oysa ben konuya ilişkin çok az şey biliyordum.

Bu nedenle de psikoloji üzerine tartışmalarımız yavan ve renksiz olurdu.

Serhad inatçıydı, doğrularını sonuna kadar savunurdu.

Parti saflarında bazı ezberlerin bozulması gerektiğini söyler, bunun mücadelesini verirdi.

Ezberlerin nasıl ve ne şekilde bozulabileceğini, arkadaşlarıyla açıkca ve cesurca tartışırdı.

Nankör değildi, geçmişi inkar etmezdi.

Ama “raptiyeci” de değildi.

Sadece siyasette değil hayatın her alanında, yeniye müthiş bir ilgi duyuyordu.

O’nu her an, elinde bir tornavida, her hangi bir aracı kurcalarken görmek mümkündü.

Kurcaladığı aracı, ıcığını, bıcığını çıkartmadan bırakmazdı.

2000 yılı öncesi de alternatif tıba meraklı mıydı, hatırlamıyorum.

Ama son yıllarda tıbbın bu alanına büyük ilgi göstermeye başlamıştı.

Hangi bitkinin, meyve ve sebzenin hangi hastalığa iyi geldiğini bilir, bildiklerini uygulamaya koyardı.

Örneğin her sabah iki kaşık sarmısak suyunun faydalarını anlata anlata bitiremezdi.

Bu nedenle de kaldığımız evde sarmısak kokusu hiç eksik olmadı..

Serhad’ın, Süleymaniye ve Hewler’de altını üstüne getirmediği mahalle ve sokak kaldı mı, bilmiyorum.

O neyi, nerede ve en ucuza bulacağını çok iyi biliyordu.

Tahini Amediye’den, nar salcasını Süleymaniye’den alırdı.

Serhad, bu özelliklerinin yanısıra, bir davaya bağlılık ve fedakarlık abidesiydi.

Aldığı görevi layıkıyla yerine getirmek için canını dişine takardı; çabalardı.

Bencillik, kolaycılığa kaçma, sıkıntıya gelmeme, vb. virüsünün Kürt siyasetini kemirmeye başladığı günümüzde, Mamo’nun kişiliğinde somutlaşan değerlere çok, ama çok  ihtiyacımız var.

Mamo,

Sana en çok ihtiyacımız olduğu bir dönemde bizi bırakıp gittin.

Gitmekle eline ne geçti?

Gittiğin yerde seni ustabaşı mı yaptılar?

27.07.2007

(*): 29 Eylül 2006 tarihinde kaybettiğimiz Mamo (Serhad)’nun anısına..

Yazarın önceki yazılarından:

Referandum Sonuçlarına Dair..
Evet, Ama Yetmez
Bir Konferans ve düşündürdükleri
Sivil Toplum Kuruluşları Herkese Lazım
Eli taşın altına koyma zamanı
“Demokratik Özerklik”, Kaderini Tayin Hakkı ve samimiyet
Korkulanın Başa Gelmemesi İçin
Renk, renk
Samimiyet Sınavı -3
Alınacak Dersler Ve Bir Düzeltme 
Anayasa Cengleri-2
Allahın Bildiğini Kuldan Saklamak
Mükemmelcilik
Yanlışta Israr-2
Kemalist Kanala Su Akıtmak..
Şehitler Günü-2
Anayasa Cengleri
Halepçe’de Newroz
Ahmet Altan’a Açık Mektup
Değişim..
“Taş Atan Çocuklar” ve Demagoji
Tarafları Bulunduğumuz Yere Çağırmak Doğru Değil..
Bir Kez Daha Atı Arabanın Önüne Koymak Üzerine
“Herkesi Kör Alemi Sersem Sananlar”
Ağca, Samast, Darbe ve Açılım
Zamanı Değil Mi?
Bir Kez Daha “Türkiye Partisi” Ya Da “Çatı Parti” Üzerine
“Allah Barzani ve Talabani’den Razı Olsun”
Eğer Muhatap Çok Gerekliyse..
Taraf’tan Yana Taraf Olmanın Zamanı
Açılım devam etmeli
Demek ki Neymiş!..
Her İkisi De Doğru Söylüyor
Açık Mektup
Sayın Erdoğan Devamını da Getirin
Zorlu Ama Önemli Bir Başlangıç
Kurd û Proseyê Aşitî Li Tirkiyê
6. Kürdistan Hükümeti
“Ortadoğu’da Allah’ın Dediği Olur”
Ez jî Çûme Hecê
Kendi Liderlerimizden Öğrenmek..
Bir kez daha “Keşke” Dememek İçin
“Türk Sorunu” mu?
1 Eylül ve Süreç
“Ölüm ile Korkutup Sıtmaya Razı Etmek”
Xala Hertimî Ya Rojeva me Ya Siyasî
İyimserlik ve Olmazsa Olmazlar...
Seçim Sonrası Sınavı
Güney Seçimleri Ve Tavrımız
Halwesta me
Demokrasi, Dipçik ve Cop
Yetersiz ama önemli..
“Peygamber Ocağı” Böyle İse Eğer..
Olmazsa olmazlar!..
Erdoğan Samimi İse Eğer..
Eğitim, ama nasıl?
Gözden Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da Neler Oluyor?
Türkiyelileşme" Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler Günü
Soğukkanlı Olmanın Zamanı
29 Mart Sonrasına Dair
“Ya Hezar ya Hiç”
Mart Ayı ve Dersleri
Can Kurban Bu Provokasyona
Kim Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu da böyle biline”
Yêzidiler, Güven ve Vefa
“Kürdistanlı Partiler Konferansı”
Bilim İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri Oturup Doğru konuşursak..
Darısı Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan” ve teferruat!..
Tekrarın getireceği sıkıcılığı da göze alarak..
Velev ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk Etmesi Gerekenler..
Arap Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci Tezkereye Dair..
Kirli Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi Çatı
Uzlaşmak…
Güngören, Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
Ordu Yargı El Ele”
Anayasa Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000 İmza ve “Yabancı”lar
1000 İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi Olmak Gerekirse..
İyi Şeyler
Kürt Çatısı
Kargalar Bile Gülmüştür
Kemalizmi Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler Günü
Kendisine Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı Gerçeklerimiz
Türk Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların Üstesinden Gelmek İçin..
Allah Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa ve AKP’ye Dair
“Hak İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti, Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan ve Nobel
Baykal’ın Başına Düşen Taş
Samimiyet Sınavı-2
Türkiye Paşalar Cumhuriyeti
PKK Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere ve Kararlılık
Çıkmaz Sokak
Olması Gereken..
Kemalizm İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin Gelişi
Gerginlik Kapıda
Sözcüklerin Önemi!..
Şeyh Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü Masalları
Kıyamet Koparken...
Anayasa ve Kürtler
Qandil’e Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı Kendimize Batırmalıyız
Seçimler ve Sonrası..
Rektörün Tuttuğu Ayna
Öcalan İçin Fırsat
Sular Giderek Isınırken..
Lafla Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi Çocuklar”a İş Çıktı
Polis Devleti
Papatya Falı
İran-ABD İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu Süreç
Hazır Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız Kürdistan
Newrozu Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun İlani
Evren Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul ve Tokmak
Atı Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik Yarışı
Ben Erdoğan Hayranıyım!..
Katil Kim?
Zor Günler
Samimiyet Sınavı
Yeni Yıl
Ankara Kriterleri-2
Geç Olmadan
Gelenek
“Ne Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol mü?
Demokrasi
Hayalleri Yasaklamak
Erken Ölüm
Törkiş İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar Cumhuriyeti”
Cadı Kazanı
Sıcak Günler
Başbakan’ın TİT Aşkı
“Bayrak Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık Üçüzler
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma

MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 

 
PSK Bulten © 2010