PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

Gerçekçi Olmak Gerekirse..

Mesud Tek

Irak Devlet Başkanı Celal Talabani’nin Türkiye ziyaretini takip eden ve genelde “olumlu” olarak değerlendirilen gelişmelerin hızına yetişmek mümkün değil.

Basına yansıyan haberlere göre, bir Türk heyeti, bugün-yarın Hewlêr’e gidip Kürt yöneticilerle görüşecek.

Kuşku yok ki, Güney Kürdistan-Türkiye ilişkileri, Türk heyetinin, Bağdat’ta Kürdistan Bölgesel Hükümeti Başkanı Neçirvan Barzani ile bir araya gelmesiyle birlikte yeni bir aşamaya girdi.

Ve bu ilişki Hewlêr’deki olası görüşmenin gerçekleşmesiyle bir üst aşamaya geçecek.

Bir önceki yazımda da belirttiğim gibi, bu ve benzeri gelişmeler “iyi şeyler”.

“İyi şeyler”in  bölgede huzur ve barışın sağlanması çabalarına önemli katkıları olacaktır.

Ama bu iyi şeylerin Kuzey’deki Kürt sorununun çözümünü de birlikte getireceğini ummak aşırı iyimserlikten öte bir şey değil.

Unutmayalım ki, Güney Kürdistan Bölgesel Hükümeti’nin gündemi ve öncelikleri, bizimkinden farklı.

Orada, meşruiyetini Irak Anayasasından alan, BM başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesi tarafından tanınan bir idari yapı var.

Bir başka değişle Kürdistan Bölgesel Hükümeti, Türkiye ile ilişkilerinde bir devlet gibi davranacak, bu alandaki uluslar arası kurallara uyacaktır.

Kabul etmek zorundayız ki, Mesud Barzani, Neçirvan Barzani ve öteki yöneticiler, Türk konuklarıyla sadece ulusal kurtuluş hareketinde yer alan birer liderler olarak değil, Kürdistan Bölgesi Başkanı ve Başbakanı olarak konuşacaklar.

Bu nedenle, görüşmelerde biz Kuzeyli Kürtlerin yüreklerini soğutacak söylemleri Kürt liderlerin ağzından duymayabiliriz.

Ve şimdiden kendimizi bu duruma alıştırmaya başlarsak iyi ederiz.

Bu alışkanlığı edinme, Celal Talabani’nin aynı zamanda Iraklı Arapların, Türkmenler, Ermeni ve Asurilerin de başkanı olduğunu unutarak, O’na yönelik yapılan haksız eleştirilerin tekrarlanmaması için de gerekli..

Hiç kuşku yok ki, Kürdistan Hükümeti ile Türkiye arasındaki görüşmelerde, başta PKK’nın bölgedeki varlığı olmak üzere, biz Kuzeylileri de ilgilendiren konularda gündeme gelecek.

Güney Kürdistan Siyasi Önderliği bu konudaki görüşlerini, Bölge Başkanı Mesud Barzani ve Başbakan Neçirvan Barzani kanalıyla kamuoyuna açıkladılar.

Türkiye ile ilişkilerin gelişmesinden duydukları memnuniyeti dile getiren liderler, PKK-TC çatışmasında taraf olmayacaklarını, Güney Kürdistan topraklarının bu çatışmanın alanı olarak kullanılmasına karşı olduklarını belirttiler.

Kuzey’de, Kürt sorunun diyalog yoluyla çözülmesini istediklerini, bu doğrultuda adım atması halinde, Türk devletine yardıma hazır olduklarını ilan ettiler.

Kuzeyli Kürtler arasında bu tavrı yeterli görmeyenler olabilir.

Ama gerçekçi olursak, duygularımızdan sıyrılır, bölgedeki durumu objektif olarak değerlendirirsek, Güney Kürdistan Siyasi Önderliği’nin bu tavrının doğru olduğunu görürüz; her ne kadar söz konusu tavır bazılarımızı tatmin etmese de..

Güney Kürdistan Siyasi Önderliği’nin, tüm parçalardaki kardeşlerini tatmin etmesi mümkün değil.

Ancak devrimci romantikler böylesi bir beklenti içinde olurlar.

Devrimci romantizm kötü ve yanlış bir şey değil elbette.

Ama küçücük bir kusuru var.

Kişileri, sık-sık inkarcılığa, kan ve gözyaşı pahasına, bin bir emekle elde eden kazanımları görmezden gelmeye sürükler..

Hiç kuşku yok ki, Türkiye-Güney Kürdistan hükümeti yakınlaşması, taraflar arasındaki ekonomik, siyasal, sosyal ve kültürel ilişkilerin gelişmesi, Türkiye’deki demokrasi ve değişim mücadelesini de olumlu yönde etkileyecek.

Ama demokratik bir Türkiye, Özgür bir Kürdistan, her şeyden önce Kürt ve Türk demokratlarla, özgürlük ve barış yanlısı güçlerin işbirliği ve mücadelesinin ürünü olacaktır.

Son gelişmelerle, AKP’nin demokrasi ve değişimi sağlayacak nefese sahip olmadığının bir kez daha açığa çıktığı bir dönemde, her iki halkın devrimci, demokrat kesimlerinin işbirliği ve ortak mücadelesi daha bir önem kazanmaktadır.

Bu işbirliği ve ortak mücadele, sadece Türkiye-Güney Kürdistan yakınlaşmasının olumlu etkilerini ete kemiğe büründürmez.

Aynı zamanda bu ilişkilerin güçlendirilip geliştirilmesinin garantisi de olur.

Yazarın önceki yazılarından:

İyi Şeyler
Kürt Çatısı
Kargalar Bile Gülmüştür
Kemalizmi Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler Günü
Kendisine Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı Gerçeklerimiz
Türk Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların Üstesinden Gelmek İçin..
Allah Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa ve AKP’ye Dair
“Hak İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti, Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan ve Nobel
Baykal’ın Başına Düşen Taş
Samimiyet Sınavı-2
Türkiye Paşalar Cumhuriyeti
PKK Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere ve Kararlılık
Çıkmaz Sokak
Olması Gereken..
Kemalizm İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin Gelişi
Gerginlik Kapıda
Sözcüklerin Önemi!..
Şeyh Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü Masalları
Kıyamet Koparken...
Anayasa ve Kürtler
Qandil’e Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı Kendimize Batırmalıyız
Seçimler ve Sonrası..
Rektörün Tuttuğu Ayna
Öcalan İçin Fırsat
Sular Giderek Isınırken..
Lafla Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi Çocuklar”a İş Çıktı
Polis Devleti
Papatya Falı
İran-ABD İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu Süreç
Hazır Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız Kürdistan
Newrozu Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun İlani
Evren Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul ve Tokmak
Atı Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik Yarışı
Ben Erdoğan Hayranıyım!..
Katil Kim?
Zor Günler
Samimiyet Sınavı
Yeni Yıl
Ankara Kriterleri-2
Geç Olmadan
Gelenek
“Ne Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol mü?
Demokrasi
Hayalleri Yasaklamak
Erken Ölüm
Törkiş İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar Cumhuriyeti”
Cadı Kazanı
Sıcak Günler
Başbakan’ın TİT Aşkı
“Bayrak Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık Üçüzler
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma

MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 

 

 
 
PSK Bulten © 2008