PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 
İyi Şeyler

Mesud Tek

“Türkiye’de bazen iyi şeyler de oluyor” söylemini, ara sıra televizyon ekranlarından duyar, gazetelerden okuruz.

Son dönemde, bu kadar kötü ve olumsuz gelişmelerin yanı sıra, iyi şeylerin de olduğu doğru.

Bunların başında Irak Cumhurbaşkanı Celal Talabani’nin Türkiye ziyareti geliyor.

Hatırlayayım, Eski Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, Kürt olduğu için Sayın Talabani’yi davet etmiyor, Kürtlerin de içinde yer aldığı Irak heyetleriyle görüşmüyordu.

Generaller ise, “teröristlere yardım edenlerle görüşülmez” diyerek Sezer’in tavrını desteklediler, Kürdistan Bölgesel Hükümeti Başbakanı Neçirvan Barzani’yi karşılamaya hazırlanan dönemin Dışişleri Bakanı Abdullah Gül’ün önüne takoz koydular.

Celal Talabani’nin ziyareti, bu benzeri gelişmelerin yaşanmasından sonra gerçekleşmesi önemliydi, “iyi şeyler” kategorisine girmeyi hak ediyordu.

Aynı kategoriye girmeyi hak eden bir başka gelişme ise, Bağdat’ta, Sayın Neçirvan Barzani’nin Türk Heyeti ile bir araya gelmesi.

Hem Sayın Talabani’nin ziyareti hem de Sayın Neçirvan Barzani’nin Türk heyetiyle görüşmesine yönelik çok şeyler söylendi, söyleniyor; yazıldı, yazılıyor..

Nalıncı keseri gibi kendine yontmayı adet haline getirmiş bazıları, devletin söz konusu tavır değişikliğini, Türk Ordusu’nun sınırdaki PKK üslerine yönelik “başarılı” hava ve kara harekatlarına bağlıyorlar.

Harekatların, Güney Kürdistan Siyasi Önderliği’ni tavır değişikliğine ittiğini iddia ediyorlar. Güneyli liderlerin özellikle de Mesud Barzani’nin siyaset değişikliğine gittiğini söylüyorlar.

Bu değerlendirme AKP hükümeti yetkilileri ve öteki devlet adamları tarafından da paylaşılıyor; sık-sık dile getiriliyor.

Oysa, Güney Kürdistan’daki gelişmeleri yakından takip edenlerin de bildiği gibi, bu değerlendirmeler gerçeği yansıtmıyor.

Çünkü Güneyli liderler dün ne diyorlardıysa bugün de aynı şeyleri söylüyorlar.

Onlar, Kürt sorununun diyalogla, barışçıl yol ve yöntemlerle çözülmesi talebini ilk kez dillendirmiyorlar ki..

Güney Kürdistan Siyasi Önderliği, ta başından itibaren komşu ülkelerle, özellikle de Türkiye ile iyi ilişkiler kurma arzusunu dile getirdi.

Onlara dostluk ve işbirliği elini uzattı.

Sadece onlar değil, Kuzeyli siyasi örgütlerler, sağduyu sahibi bazı Türk kesimleri de Güney Kürdistan Hükümeti ile iyi ilişkiler kurulmasını talep ettiler.

ABD ve Avrupa Birliği de öyle.

ABD’nin, sorunların çözülmesi için, Ankara’ya adres olarak Hewlêr’i de göstermesi sır değil.

AB, Güney’e yönelik askeri harekatlara karşı çıkarken, Ankara Hewlêr yakınlaşmasını da talep ediyordu.

Doğrusu olan da buydu; aklı selim bunu gerektiriyordu.

Türk devleti yöneticilerinin çağrılara kulak astıklarını, aklı selimin gereklerini yerine getirip, Kürdistan Bölgesel Hükümeti ile ilişkiler kurmaya karar verdiklerini söylemek, onlar için hak etmedikleri bir övgü olur.

Irak ve Güney Kürdistan doğal gazını Avrupa’ya taşımayı amaçlanan Nebocco projesinin bu tavır değişikliğindeki etkisi, görmezden gelinmeyecek kadar önemli.

Bağdat’ın açıkladığı ve gelecekte petrol alanında birlikte çalışacakları şirketleri gösteren listede TPAO’nun yer almaması da, söz konusu tavır değişikliğinde, en az Nebocco projesi kadar etkili olmuştur.

Bağdat’ta aradığını bulamayan Türkiye’nin, Hewlêr’e petrol şirketleriyle sözleşme yapma yetkisini tanıyan Bağdat-Hewlêr anlaşmasından faydalanma arzusu, devleti bu tür bir tavır değişikliğine ittiğini kim inkar edebilir ki..

Benzeri yanlış, haksız değerlendirme ve tavırlar, biz Kürtlerin cephesinde de yaşanıyor.

Bunların başında, “Türkiye-Kürdistan Bölgesel Hükümeti yakınlaşması, PKK’yi etkisiz hale getirmek içindir” tarzındaki değerlendirme geliyor.

“Türk heyeti ile Neçirvan Barzani sadece PKK’yi konuştular” deniliyor.

PKK’nin sınırdaki varlığı, başından itibaren Kürdistan Hükümetiyle Türkiye arasında sorun oluşturduğu bir gerçek.

Bu nedenle görüşmelerde PKK’nin de gündeme gelmesi doğal ve işin tabiatı gereği.

Diyalog ve görüşmeler, sorunlara çözüm yolu bulmak için yapılır, iş olsun diye değil..

Kaldı ki Türkiye ile Güney Kürdistan arasındaki tek sorun PKK değil.

Kerkük, Anayasa, federasyon, petrol yasası ve benzeri konularda da sorunlar yaşanıyor.

Ki, bu ve benzeri sorunlar Türkiye’nin Irak’ın iç işlerini burnunu sokmasından kaynaklanıyor.

Nedenleri ne olursa olsun, Türkiye ile Kürdistan Bölgesel Hükümeti arasında ilişkilerin başlaması önemli.

Türk devletinin ilk resmi görüşmenin Bağdat’ta yapılmasıyla, merkezi hükümet temsilcilerinin de görüşmede hazır bulunması ve görüşmeler esnasında savaş uçaklarının Qandil’i bombalamasıyla vermek istedikleri mesaj, bu önemi azaltmaz.

İkili ilişkilerde yeni bir dönemin başladığını söylemek mümkün.

Ama her başlangıç gibi, bunun da sorunlarla yüz yüze kalacağını bilmek için allemey-i cihan olmak gerekmiyor.

Hele bu başlangıcın taraflarından birisi, ezber bozmada bir hayli zorlanan Türkiye ise..

Türkiye-Kürdistan hükümeti diyalogu, zayıf da olsa, bir çok sorun ve engellerle yüz yüze kalsa da, diyalogsuzluktan bin kat daha iyi olduğunu düşünüyorum..

Sadece, sorunların diyalog yoluyla çözülmesinin, globalleşme sürecinin öne çıkarttığı değerlerden biri olması nedeniyle değil.

Diyalogun her iki halkın çıkarına olmasından, bölgede barış, huzur ve istikrarın sağlanmasına yapacağı katkıdan dolayı da.

Yazarın önceki yazılarından:

Kürt Çatısı
Kargalar Bile Gülmüştür
Kemalizmi Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler Günü
Kendisine Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı Gerçeklerimiz
Türk Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların Üstesinden Gelmek İçin..
Allah Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa ve AKP’ye Dair
“Hak İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti, Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan ve Nobel
Baykal’ın Başına Düşen Taş
Samimiyet Sınavı-2
Türkiye Paşalar Cumhuriyeti
PKK Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere ve Kararlılık
Çıkmaz Sokak
Olması Gereken..
Kemalizm İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin Gelişi
Gerginlik Kapıda
Sözcüklerin Önemi!..
Şeyh Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü Masalları
Kıyamet Koparken...
Anayasa ve Kürtler
Qandil’e Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı Kendimize Batırmalıyız
Seçimler ve Sonrası..
Rektörün Tuttuğu Ayna
Öcalan İçin Fırsat
Sular Giderek Isınırken..
Lafla Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi Çocuklar”a İş Çıktı
Polis Devleti
Papatya Falı
İran-ABD İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu Süreç
Hazır Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız Kürdistan
Newrozu Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun İlani
Evren Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul ve Tokmak
Atı Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik Yarışı
Ben Erdoğan Hayranıyım!..
Katil Kim?
Zor Günler
Samimiyet Sınavı
Yeni Yıl
Ankara Kriterleri-2
Geç Olmadan
Gelenek
“Ne Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol mü?
Demokrasi
Hayalleri Yasaklamak
Erken Ölüm
Törkiş İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar Cumhuriyeti”
Cadı Kazanı
Sıcak Günler
Başbakan’ın TİT Aşkı
“Bayrak Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık Üçüzler
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma

MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 

 

 
 
PSK Bulten © 2008