PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

Lafla Peynir Gemisi Yüzdürmek..

Mesud Tek

Lafla peynir gemisi yürür mü?

Yürümez, yürümediğini ifade eden bir atasözü bile var: “Lafla peynir gemisi yürümez.”

TC hükümetleri, siyasetçiler bu atasözünü bile bile peynir gemisini lafla yüzdürmeye çalıştılar, çalışıyorlar.

Bu nedenle, “devlet erbabının en belirgin özelliği laf üretmektir” dersek, haksızlık yapmış olmayız; aksine bir gerçeğin altını bir kez daha çizmiş oluruz.

Bir başka gerçek ise, lafla peynir gemisi yürütme çabalarının en fazla seçim süreçlerinde ortaya çıktığıdır.

Seçim sürecinde, düzen partileri, demokrasi, insan hakları ve benzeri konularda esip gürlerler; atıp tutarlar.

Ama iktidara geldiklerinde söylediklerini unuturlar; verdikleri sözler hep lafta kalır, pratikte uygulamazlar; uygulayamazlar..

Çünkü resmi ideolojinin sadık uşaklarıdırlar, devletin asıl sahibi olan kravatlı ve üniformalı  generallerin belirlediği çerçevenin dışına çıkmazlar, çıkamazlar.

Turgut Özal gibi bazıları eğer sınırı aşmak isterlerse “şaibeli” bir biçimde yaşamlarını yitirirler.

Bu gerçeğin bilincinde olan siyasetçiler, siyasi parti liderleri, peynir gemisini lafla yüzdürmeye çalışırlar; laf salatası üretirler.

Bunlardan birisi de AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan..

Erdoğan katıldığı bir televizyon programında, “derin devlet var mı?” sorusunu "derin Türkiye vardır" diye yanıtlıyor; “derin Türkiye”nin kendisinin ve partisinin önünü kesmeye çalıştığını dile getiriyor ve “biz de onları aşacağız, yıkacağız, kaldıracağız" diyerek esip gürlüyor.

Evet, yanlış okumadınız.

Erdoğan, “derin Türkiye” diye nitelendirdiği derin devleti “aşacağız, yıkacağız, kaldıracağız” diyor.

TC Başbakanı “Atma Recep, din kardeşiyiz” deyimini unutmuşa benziyor; civcivler yemesin diye de, iri iri atıyor.

“Perşembenin gelişi Çarşambadan bellidir” denir.

“Bir partinin yaptıkları, yapacaklarının göstergesidir” de denilebilir.

Yaklaşık 5 yıl boyunca mecliste ezici bir çoğunluğa sahipken, “derin Türkiye”yi aşma yerine onunla uzlaşmayı seçen, derin devletin önünü kesecek, zayıflatacak yasal ve siyasal adımları atmak yerine, onun istediği kelleleri altın tepsi içinde sunan AKP’nin, yeni hükümet döneminde derin devleti yıkacağına, saflar ve AKP mutileri dışında kimler inanır?..

AKP, derin devletin “aşılmasının, yıkılıp kaldırılması”nın en güçlü yardımcısı olan AB sürecinin, yeniden canlandırılması için kılını dahi kıpırdatmıyor.

Aksine AB’nin prensiblerine, verdiği ev ödevlerine aykırı biçimde, AB ve demokrasi karşıtı generallerin, polis şeflerinin istemi uyarınca, “Polis Vazife ve Selahiyet” yasasını çıkartarak, polisleri “astığı astık, kestiği kestik” hale getiriyor.

AB prensiplerinden biri olan “Çokdilli Belediye Hizmetleri” prensibine uygun olarak Kürtçe de hizmet veren Sur Belediye Başkanı ve Meclisi’nin görevden alınması için Danıştay’a dava açan AKP, Genelkurmay’dan aldığı birifingler, TSK internet sitelerine yerleştirilen e-muhtıra ve e-talimatlar doğrultusunda hareket eden Danıştay’ın da yardımıyla bu kirli emelini gerçekleştiriyor.

Şemdinli’de gün yüzüne çıkan derin devletin üzerine, söz verdiği halde gitmeyen, gidemeyen, aksine Şemdinli Savcısının derbeder olmasına gözyuman, “Şemdinlilerin şahitliği kabul edilmez” diyerek hukuka katkı sunan Erdoğan mı, “derin Türkiye” yi yıkacak?

Devletin savcı ve hakimlerini hızaya getirmek amacıyla iyi çocuklar”a bomba patlattıran general ile “iyi cocuklar”a sahip çıkan memuru Genelkurmay Başkanı’na karşı yetkilerini kullanmayan, “derin Türkiye”nin iki kez darbe yapmaya yeltendiğini ortaya çıkartan Nokta dergisinin basılmasına çanak tutan AKP’nin- “derin Türkiye”yi aşacağı iddiasına gülünür ancak..

Hrant Dink’in katledilmesine gözyuman Emniyet Müdürü ile Hrant Dink’i makamına çağırtıp tehdit eden Vali Yardımcısını görevden almak cesaretini dahi gösteremeyen; son olarak Ümraniye’de ortaya çıkan MKE yapımı bombalar karşısında tek kelime etmeyen AKP, “derin Türkiye”yi nasıl aşacak, nasıl yıkıp dağıtacak?

“Derin Türkiye”nin hükümetteki en belirgin adamları Abdulkadir Aksu ve Cemil Çiçek’e dokunmayan, onlarla yollarını ayırmayan Erdoğan, derin devleti ne ile ve nasıl ortadan kaldıracak?

Benim bir fikrim ve de umudum yok, sizin var mı?

Erdoğan’ın “aşacağız, yıkacağız, kaldıracağız” dediği “derin Türkiye”nin varlık nedenlerinden birisi de Kürt sorunu; sorunun çözümsüz kalmasında, askeri çözümünde israr olduğunu, “Mısır’daki sağır sultanlar” duyduğuna göre, TC Başbakanı da duymuştur; biliyordur..

“Derin Türkiye”den çok çeken Kürtlerin, ondan kurtulmak için Erdoğan’a her türlü desteği vermeye hazır olduklarını da..

Ama Erdoğan Kürtlerin desteğini almak için gerekli adımları atmak yerine, “Derin Türkiye”nin limanlarına demir atıyor; Güney Kürdistan yöneticilerine karşı onların jargonunu kullanıyor.

Erdoğan’ın, Ağrı mitinginde söyledikleri, O’nun “derin Türkiye” limanlarından ayrılmaya niyetli olmadığını gösteriyor.

Bağımsızlara verilecek oyların boşa gideceğini söyleyen Erdoğan, “hizmete oy verilmesini” istiyor.

Bu istem, “derin Türkiye”nin Kürt sorunu konusundaki görüşüyle tam bir uyum içindedir.

Sorunun ulusal boyutunu görmezden gelen, onu sadece bir geri kalmışlık ve yeterince hizmet verilmemesi derekesine indiren resmi söylemin tekrarlanmasıdır.

Kürt sorununda resmi ideolojinin dışına çıkmayan, AB sürecinin canlandırılması için kılını kıpırdartmayan AKP’nin, derin devleti “aşacağı, yıkacağı, kaldıracağı” iddiası boş ve kof bir iddiadır.

Bugüne kadar yaşanan gelişmelerin de gösterdiği gibi, AKP bu konuda laf salatası üretmekten, lafla peynir gemisi yüzdürmek öte bir şey yap(a)maz.

Bu nedenle de, sadece “hizmet” saikiyle AKP’ye verilecek oylar, Başbakan’ın değimiyle boşa gidecektir.

Yazarın önceki yazılarından:

“İyi Çocuklar”a İş Çıktı
Polis Devleti
Papatya Falı
İran-ABD İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu Süreç
Hazır Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız Kürdistan
Newrozu Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun İlani
Evren Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul ve Tokmak
Atı Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik Yarışı
Ben Erdoğan Hayranıyım!..
Katil Kim?
Zor Günler
Samimiyet Sınavı
Yeni Yıl
Ankara Kriterleri-2
Geç Olmadan
Gelenek
“Ne Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol mü?
Demokrasi
Hayalleri Yasaklamak
Erken Ölüm
Törkiş İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar Cumhuriyeti”
Cadı Kazanı
Sıcak Günler
Başbakan’ın TİT Aşkı
“Bayrak Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık Üçüzler
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma

MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 
 
PSK Bulten © 2007