Onur..
Mesud Tek
Her avukat görüşmesinde Kürt politikacılarına,
yurtsever aydın ve sanatçılara saldırmayı
adet haline getiren Öcalan, bu geleneğini 4 Şubat
2009 tarihinde gerçekleşen görüşmede de sürdürdü.
Bu kez Öcalan’ın hedefindeki kişi,
PSK eski genel sekreteri Kemal Burkay idi.
Öcalan, çürüttüğü sakızı çiğnedi,
Sayın Burkay ve partisi hakkında, belki yüzlerce
kez dile getirdiklerini tekrarladı.
“Oyunları bozduğu” için kapatıldığı
İmralı’da nasıl “direndiğini” anlatan,
PKK’yi yönetmediğine dair yemin billah eden, durumunu
anlamayanların, içinde bulunduğu koşullarda
10 saat bile yaşamayacaklarını iddia eden Öcalan,
Almanya ve Alman Sosyal Demokrat Partisini kastederek “Burkay’ı
30 yıldır bize karşı hazırlıyorlar”
diyor.
Hikaye eski.
Almanya devleti PKK’ye karşı PSK’yi,
Öcalan’a karşı Burkay’ı destekliyor!..
Bu hikayeyi defalarca Öcalan’ın ağzından
dinledik.
Palyaçoların söyledikleri, Öcalan’ın
iddialarından daha inandırıcı.
Bu nedenle Burkay’ın ve partisinin kullanıldıkları
iddiaları ciddiyetten uzaktır.
Ama Öcalan, kullanıldığını
bizzat kendisi, defalarca itiraf ettiği de biliniyor.
**
Öcalan’ın son avukatlar görüşmesinde
yaptığı bazı belirlemeler ciddiye alınmayı
hak ediyorlar.
Öcalan, TRT-Şeş mutfağında
çalışan Kürtlerden bazılarının “Burkay’ın”,
“Özgürlük Yolu”nun kadroları olduğunu söylüyor.
Bunları “sahte Kürtler” olarak yaftalıyor
ve “bizi destekleyen Kürtler ise onurlu Kürtlerdir. Bizi destekleyen
Kürtler, demokratik cumhuriyeti isteyen Kürtlerdir” diyor.
Öcalan’ın söyledikleri yorumu gerektirmeyecek
kadar açık.
Öcalan, kendisini, PKK’yi destekleyen, “demokratik
cumhuriyeti isteyen” Kürtleri onurlu görüyor.
Ya ötekiler?
İradesini Öcalan’a bağlamayanlar?
PKK’yı ve politikalarını desteklemeyenler?
“Demokratik cumhuriyet” değil de örneğin
otonomi, federasyon ve bağımsız devlet isteyenler?
Onlar nedirler?
Onurlu mudurlar?
Öcalan ve PKK’nin bu istemleri “çağdışı”,
talep edenlerin de “çağın gerisinde kalanlar” olarak
gördüklerini biliyorduk.
Ama şimdi bu Kürtler, “demokratik cumhuriyeti”
istemedikleri için, Öcalan’ın nezdinde “onurlu Kürtler”
olarak görülmüyorlar.
Elbette onur ve şeref gibi değerler,
siyasi liderlerin ipoteğinde olan, istediklerinde istedikleri
kişilere ikram edecekleri değerler değildirler.
Bu ve benzeri değerler, uğrunda bedeller
ödenilerek kazanılırlar.
Biz, bugüne kadar, siyasal tercihleri, sınıfı
ve cinsiyeti ne olursa olsun, ulusal baskıya karşı
çıkan, halkının özgürlüğü için mücadele
eden Kürtlerin onurlu olduklarını biliyorduk.
Demek ki yanılmışız.
Onurlu olmak için “Öcalan’ı ve PKK desteklemek”,
“demokratik cumhuriyeti” istemek yeterliymiş.
Öcalan ve PKK’yi destekleyen Kürtler de onurludurlar,
bu noktada bir sorun yok.
Sorun “demokratik cumhuriyet” talebinde.
Öcalan, “demokratik cumhuriyet” projesinin,
kemalizmin güncelleştirilmesi olduğunu defalarca
dile getirdi.
Kemalizm ise, ilkeleri, felsefesi ve kurumları
ile, -ki, en büyüğü TC’dir- Kürtlerin amansız düşmanıdır.
Kürtlerin inkarı ve imhasını
amaçlayan bir ideolojinin güncelleştirilmesi halini talep
edenleri “onurlu Kürtler”, etmeyenleri ve karşı
çıkanları da “sahte Kütler” olarak gören Öcalan,
her zaman yaptığı gibi, siyasal ahlakı
ayaklar altına almakla kalmıyor, bir çok olumsuzluğa
gebe belirlemelerde de bulunuyor.
Kuzey Kürdistan’da, çok sıcak geçeceği
daha şimdiden belli olan seçim süreci dikkate alındığında,
Öcalan’ın yaptığı bu belirlemenin içerdiği
tehlikeler daha iyi anlaşılır.
Biliniyor, TEVKURD’un yerel seçimlerde “Kürt
Bloğu” oluşturma çabası başarıya
ulaşmadı.
(Başarısızlığın
nedenleri ve kimin sorumlu olduğu konusu, bu yazının
amaçları arasında değil.)
keşke başarı olunsaydı,
Kürtler seçimlere blok halinde katılabilseydiler...
Ama bu gerçekleşmediğine göre, yapılacak
tek şey, seçime katılacak ya da taraf olacak Kürt
siyasi hareketlerinin, seçim sürecinde mızraklarının
sivri ucunu sisteme çevirmeleridir.
Blok oluşturup seçimlere ortaklaşa
katılamayan siyasi güçler, oklarını birbirine
değil ortak hedefe yöneltmeli ve böylelikle “çokluk içinde
birlik” gibi önemli ve kutsal bir başarıya imza
atmalıdırlar.
Bu başarının önündeki en büyük
engel, Öcalan’ın iyi niyetle yapılmadığı
kesin olan, yapay “onurlu-sahte” Kürt belirlemesi ve bu belirleme
için ortaya koyduğu kıstaslardır.
PKK ve PKK’nin yörüngesinde politika yapan
kesimler, hiç olmazsa bu kez Öcalan’a kulak asmamalı,
yapay ve telafisi zor tahribatlar açmaya gebe belirlemesini
kulak arkası etmelidirler.
Böyle yapmaları halinde, kazanan ulusal
demokratik mücadele olacaktır.
Aksi durumda aynaya bakacak yüzleri olmaz.
Ki, bir çok yurtsever gibi, ben de hiçbir Kürdün
bu onursuz duruma düşmesini istemem.
Yazarın önceki yazılarından:
“Bu
da böyle biline”
Yêzidiler,
Güven ve Vefa
“Kürdistanlı
Partiler Konferansı”
Bilim
İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı
Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri
Oturup Doğru konuşursak..
Darısı
Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin
Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan”
ve teferruat!..
Tekrarın
getireceği sıkıcılığı da
göze alarak..
Velev
ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk
Etmesi Gerekenler..
Arap
Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın
Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci
Tezkereye Dair..
Kirli
Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu
Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan
Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi
Çatı
Uzlaşmak…
Güngören,
Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte
Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
“Ordu
Yargı El Ele”
Anayasa
Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000
İmza ve “Yabancı”lar
1000
İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi
Olmak Gerekirse..
İyi
Şeyler
Kürt
Çatısı
Kargalar
Bile Gülmüştür
Kemalizmi
Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız
Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir
Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler
Günü
Kendisine
Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan
Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi
Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı
Gerçeklerimiz
Türk
Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk
Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların
Üstesinden Gelmek İçin..
Allah
Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin
Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa
ve AKP’ye Dair
“Hak
İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti,
Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman
Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya
Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan
ve Nobel
Baykal’ın
Başına Düşen Taş
Samimiyet
Sınavı-2
Türkiye
Paşalar Cumhuriyeti
PKK
Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere
ve Kararlılık
Çıkmaz
Sokak
Olması
Gereken..
Kemalizm
İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin
Gelişi
Gerginlik
Kapıda
Sözcüklerin
Önemi!..
Şeyh
Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü
Masalları
Kıyamet
Koparken...
Anayasa
ve Kürtler
Qandil’e
Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı
Kendimize Batırmalıyız
Seçimler
ve Sonrası..
Rektörün
Tuttuğu Ayna
Öcalan
İçin Fırsat
Sular
Giderek Isınırken..
Lafla
Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi
Çocuklar”a İş Çıktı
Polis
Devleti
Papatya
Falı
İran-ABD
İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu
Süreç
Hazır
Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir
Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen
Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız
Kürdistan
Newrozu
Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun
İlani
Evren
Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul
ve Tokmak
Atı
Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik
Yarışı
Ben
Erdoğan Hayranıyım!..
Katil
Kim?
Zor
Günler
Samimiyet
Sınavı
Yeni
Yıl
Ankara
Kriterleri-2
Geç
Olmadan
Gelenek
“Ne
Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir
Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol
mü?
Demokrasi
Hayalleri
Yasaklamak
Erken
Ölüm
Törkiş
İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her
ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar
Cumhuriyeti”
Cadı
Kazanı
Sıcak
Günler
Başbakan’ın
TİT Aşkı
“Bayrak
Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil
Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık
Üçüzler
Kirlenme,
Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya
Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta
İsrar
“İyi
Çocuk”lar Cenneti..
Filmi
Başa Sarmak
Erdoğan’ın
Sınavı
Süreç
ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek
Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe
Un Sermek
Güneyli
Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere
Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba
Öyle mi?
Halepçe
Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler
Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim
ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya
Bakmak
Saygı
Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm
Ve Çürüme
Yavaş
Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol
General Ve Ağca
Gel
De Niyazi Usta’yı Anma
MGK’nin
Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı
Olmak
Gündemimizin
Değişmeyeni..
Fırıldak
15
Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi
ve Ortadoğu
İyi
Asker
Ayna
Tutmak
Alışmakta
Fayda Var
Üçüncü
Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3
Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3
Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne
yazmalı?
DİSK
Zorlu
Süreç ve Görevler
Yoğurdu
Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in
kafası Karışık?
Başbakan
Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin
Olur"
Sorun
Kürt aydınları mı?
Ülkenin
Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım”
Aydınların Çağrısı ve Geçmişi
Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak
Başka İşler De Var
Bayrak
Ve Ekmek
Endişe
Ar
Damarı
Kürdistan
Parlamentosu
“Sözde”
Darısı
Başımıza!...
Bayrak
ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”
|