PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 

Referandum Sonuçlarına Dair..

Mesud Tek

12 Eylül günü yapılan referandum sonuçları ve neden olacağı olası gelişmeler üzerine yazmayı planlamıştım.

Ama Kekê benden daha uzun yaşayacak.

Çünkü yazmayı düşündüğün şeyleri Kekê Kemal “Referandumla iyi bir rüzgar yakaladık” başlıklı makalesinde dile getirmiş.

Bu nedenle Kekê’nin makalesinin kötü bir kopyasını yazmaktansa kısa kısa diğer bazı konulara değinmek istiyorum.

Bunlardan birisi, 13 Eylül günü bir hayli kişi ve gurubun, başta Kenan Evren olmak üzere 12 Eylül döneminin sorumluları hakkında suç duyurusunda bulunmak amacıyla adliye binalarının önünde sıraya girmeleri.

 Suç duyurusunda bulunanlar arasında referanduma sunulan anayasa değişikliğine karşı çıkan, “hayır” oyu verenler ile “boykot” edenler de bulunuyor.

Elbette onların da “evet” oyu verenler kadar suç duyurusunda bulunma hakları var.

Çünkü hak ve özgürlüklerden, sadece onların uğruna mücadele edenler değil, herkes faydalanır.

Problem bu noktada değil.

Yürütülen “kara propaganda”da..

Biliniyor, değişikliklere “hayır” diyenler ile sandığı boykot edenler, yürüttükleri propaganda sırasında, Anayasa’nın gecici 15. Maddesine yönelik değişiklik önerisinin gözboyama olduğunu söylediler.

Kenan Evren ve şurekasına zırh görevini gören bu maddenin kaldırılmasının pratik bir değeri olmadığını dile getirdiler.

Gecici 15. Maddenin kaldırılması halinde bile darbecileri yargılamanın mümkün olmadığı propagandasını yaptılar.

Ama değişikliğin kabul edilmesinin hemen ertesinde de, adliye önlerinde sıraya girdiler.

Şimdi şu soruları sorarsak haksızlık mı yapmış oluruz?

Eğer gecici 15. Maddenin kaldırılması halinde bile, Kenan Evren ve öteki darbecileri yargılamak mümkün değilse, niye dava açıyor, havanda su döğüyorsunuz?

Yok eğer darbecilerin yargılanması olanağı varsa, ya da kazanılan bir hakkı kullanmak istiyorsanız, daha önce yürüttüğünüz “kara propaganda” nedeniyle yanlış yaptığınızı itiraf etmeniz, özeleştiri yapmanız gerekmiyor mu?

***

Referandumu boykot eden PKK ve çevresi, sonuçları yorumlarken “boykotla Kürtler demokratik özerkliği onaylamıştır” diyorlar.

Demokratik ya da na demokratik, özerklik de kendi kaderini tayin etme biçimlerinden birisi.

Ama PKK ve çevresi savundukları özerklikten ne anlamamız gerektiğini, birçok kişi ben de bilmiyorum.

Çünkü “demokratik özerklik” talebinin savunanlar farklı farklı şeyler söylüyorlar.

Örneğin Demokratik Toplum Kongresi Eşbaşkanı Ahmet Türk “Özerk Kürdistan’dan” bahsederken, Diyarbakır Belediye Başkanı Sayın Baydemir de “özerk bölgelere” vurgu yapıyor.

BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş referandum çalışmaları sırasında Dêrsim’de yaptığı konuşmada “demokratik özerk Dersim Cumhuriyeti”nden dem vururken diğer bazıları özerkliği sadece Kürdistan için değil Türkiye’nin diğer bölgeleri için de talep ettiklerini dile getiriyorlar.

Örneğin Sırrı Sakık, demokratik özerkliği “Ankara’yı bölgelere taşımak” olarak ifade ediyor.

Ve son karar verici Öcalan’a göre “demokratik özerklik etnisiteye dayanmaz, katı coĝrafik sınırları da yoktur, demokratik toplum birimlerine dayanır. Bu birimler çok ve çeşitlidir. Her toplumsal kesim, bir demokratik toplum birimi olarak kabul ediliyor. Örneĝin Diyarbakır'ın Baĝlar semti, Baĝları iyi bilirim, bir demokratik toplum birimi olarak kabul edilebilir. Burada yaşayan insanlar, günlük sorunlarını, diĝer tüm meselelerini tartışıp çözebilmek için kendi konseylerini-meclislerini oluşturur“ diyor.

Öcalan’ın bu söylediklerini siz anladınız mı?

İtiraf ediyorum ben anladım, ayrıca ben Öcalan’ın söylediklerini, “çözümlemelerini” anlayacak derinlikte olan birisi de değilim.

Eğer birisi Öcalan’ın söylediklerini benim anlayacağım seviyede izah ederse, bu tür özerklik ile yetkileri genişletilmiş bir muhtarlık arasındaki farkı anlatırsa kendisine minnet duyar, duacısı olurum. 

PKK çevresi Kürtlerin boykot ile böylesi bir özerkliği onayladıklarını dile getiriyorlar.

Bu belirleme birçok açıdan sorunlu olduğu gibi, PKK ve çevresinin özerklikten ne anladıklarının ipuçlarını da veriyor.

Refarandum sonuçlarına ilişkin olarak yapılan analizlerin de ortaya koyduğu gibi, Kuzey Kürdistan’da Hakkari ve Şırnak ile nisbeten Diyarbekir, Batman ve Mardin’de halk referandumu boykot etti.

Kuzey Kürdistan’ın diğer illerinde ise halk büyük oranda sandığa gidip “evet” ya da “hayır” dediler.

Şimdi şu soruları soralım.

PKK ve çevresi yüzde 50’nin üstünde katılımın sağlandığı, Dêrsim, Elazığ, Erzincan, Erzurum, Urfa, Muş, Bitlis, Ağrı, Kars, Malatya, Adıyaman, İğdır, Anteb ve öteki illeri Kürt illerinden saymıyor mu?

Büyük oranda “evet” diyen bu iller “demokratik özerkliği” hak etmiyorlar mı yoksa?

Tarihi ve coğrafi temeller üzerinde belirlenmesi gereken “özerklik”i siyasi tercihlerle örneğin boykot oyları ile belirlemek ne kadar doğru olur?

Hatırlayalım, bu cephede daha öncede benzeri bir değerlendirme yapılmıştı.

İğdır Belediye başkanlığının DTP adayınca kazanılması üzerine bir açıklama yapan ve şu anda BDP’den milletvekili olan bir bayan, “Kürdistan’ın sınırlarını çizdik” mealinde seyler söylerek, Kuzey Kürdistan’ın sınırlarını partilerinin yönetiminde olan belediyeler ile belirlemişti!..

PKK ve BDP’li arkadaşlardan ricam, yapılacak tartışmalara katkı sunmak amacıyla “demokratik özerklik”ten ne anlamamız gerektiğini net ve anlaşılır bir biçimde ifade etmeleri ve böylesi ciddi konularda kafa karışıklığına yol açan hamasi söylemleri bir tarafa bırakmalarıdır.

Ve bir de “demokratik özerkliği” ifade ederken zaten dörde bölünmüş olan ülkemizi iller veya bölgeler bazında bir kez daha bölmeden kaçınmalarıdır.

Çok şey mi istiyorum?

15 Eylül 10

Yazarın önceki yazılarından:

Evet, Ama Yetmez
Bir Konferans ve düşündürdükleri
Sivil Toplum Kuruluşları Herkese Lazım
Eli taşın altına koyma zamanı
“Demokratik Özerklik”, Kaderini Tayin Hakkı ve samimiyet
Korkulanın Başa Gelmemesi İçin
Renk, renk
Samimiyet Sınavı -3
Alınacak Dersler Ve Bir Düzeltme 
Anayasa Cengleri-2
Allahın Bildiğini Kuldan Saklamak
Mükemmelcilik
Yanlışta Israr-2
Kemalist Kanala Su Akıtmak..
Şehitler Günü-2
Anayasa Cengleri
Halepçe’de Newroz
Ahmet Altan’a Açık Mektup
Değişim..
“Taş Atan Çocuklar” ve Demagoji
Tarafları Bulunduğumuz Yere Çağırmak Doğru Değil..
Bir Kez Daha Atı Arabanın Önüne Koymak Üzerine
“Herkesi Kör Alemi Sersem Sananlar”
Ağca, Samast, Darbe ve Açılım
Zamanı Değil Mi?
Bir Kez Daha “Türkiye Partisi” Ya Da “Çatı Parti” Üzerine
“Allah Barzani ve Talabani’den Razı Olsun”
Eğer Muhatap Çok Gerekliyse..
Taraf’tan Yana Taraf Olmanın Zamanı
Açılım devam etmeli
Demek ki Neymiş!..
Her İkisi De Doğru Söylüyor
Açık Mektup
Sayın Erdoğan Devamını da Getirin
Zorlu Ama Önemli Bir Başlangıç
Kurd û Proseyê Aşitî Li Tirkiyê
6. Kürdistan Hükümeti
“Ortadoğu’da Allah’ın Dediği Olur”
Ez jî Çûme Hecê
Kendi Liderlerimizden Öğrenmek..
Bir kez daha “Keşke” Dememek İçin
“Türk Sorunu” mu?
1 Eylül ve Süreç
“Ölüm ile Korkutup Sıtmaya Razı Etmek”
Xala Hertimî Ya Rojeva me Ya Siyasî
İyimserlik ve Olmazsa Olmazlar...
Seçim Sonrası Sınavı
Güney Seçimleri Ve Tavrımız
Halwesta me
Demokrasi, Dipçik ve Cop
Yetersiz ama önemli..
“Peygamber Ocağı” Böyle İse Eğer..
Olmazsa olmazlar!..
Erdoğan Samimi İse Eğer..
Eğitim, ama nasıl?
Gözden Kaçırılmaması Gerekenler..
Türk Devleti PKK İle De Görüşmelidir!..
Türkiye Bir Kez Daha Yol Ayrımında..
Musul’da Neler Oluyor?
Türkiyelileşme" Mi, Kürdistanileşme Mi?
Obama’nın Ziyareti ve Derinlerin Çiçeği’ne Dair..
Şehidler Günü
Soğukkanlı Olmanın Zamanı
29 Mart Sonrasına Dair
“Ya Hezar ya Hiç”
Mart Ayı ve Dersleri
Can Kurban Bu Provokasyona
Kim Korkar Diyalogdan?
Onur..
“Bu da böyle biline”
Yêzidiler, Güven ve Vefa
“Kürdistanlı Partiler Konferansı”
Bilim İnsanı Siyaset İlişkisi Ya Da Atı Arabanın Önüne Bağlamak
Eğri Oturup Doğru konuşursak..
Darısı Diyarbekir’in Başına!..
Tilkinin Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?
“Vatan” ve teferruat!..
Tekrarın getireceği sıkıcılığı da göze alarak..
Velev ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk Etmesi Gerekenler..
Arap Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci Tezkereye Dair..
Kirli Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi Çatı
Uzlaşmak…
Güngören, Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
Ordu Yargı El Ele”
Anayasa Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000 İmza ve “Yabancı”lar
1000 İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi Olmak Gerekirse..
İyi Şeyler
Kürt Çatısı
Kargalar Bile Gülmüştür
Kemalizmi Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler Günü
Kendisine Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı Gerçeklerimiz
Türk Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların Üstesinden Gelmek İçin..
Allah Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa ve AKP’ye Dair
“Hak İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti, Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan ve Nobel
Baykal’ın Başına Düşen Taş
Samimiyet Sınavı-2
Türkiye Paşalar Cumhuriyeti
PKK Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere ve Kararlılık
Çıkmaz Sokak
Olması Gereken..
Kemalizm İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin Gelişi
Gerginlik Kapıda
Sözcüklerin Önemi!..
Şeyh Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü Masalları
Kıyamet Koparken...
Anayasa ve Kürtler
Qandil’e Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı Kendimize Batırmalıyız
Seçimler ve Sonrası..
Rektörün Tuttuğu Ayna
Öcalan İçin Fırsat
Sular Giderek Isınırken..
Lafla Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi Çocuklar”a İş Çıktı
Polis Devleti
Papatya Falı
İran-ABD İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu Süreç
Hazır Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız Kürdistan
Newrozu Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun İlani
Evren Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul ve Tokmak
Atı Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik Yarışı
Ben Erdoğan Hayranıyım!..
Katil Kim?
Zor Günler
Samimiyet Sınavı
Yeni Yıl
Ankara Kriterleri-2
Geç Olmadan
Gelenek
“Ne Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol mü?
Demokrasi
Hayalleri Yasaklamak
Erken Ölüm
Törkiş İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar Cumhuriyeti”
Cadı Kazanı
Sıcak Günler
Başbakan’ın TİT Aşkı
“Bayrak Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık Üçüzler
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma

MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 

 
PSK Bulten © 2010