PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
Tilkinin Şahidi; Türk toplumu Ne zaman Isyan Edecek?

Mesud Tek

Bozacının şahidi şıracı, tilkinin şahidi kuyruğu imiş.

Bu yılki 1 Mayıs gösterilerine katılanların gaz yağmuruna tutulması, coplanması ve yerde tekmelenmesi, dünya elemin gözleri önünde gerçekleşti.
Her şey bu kadar açıkken, televizyon kanalıyla tüm dünya Türk polisinin vahşetinden haberdar olmuşken, bir başka ifade ile bu mızrağı saklayacak bir kılıf bulmak bir hayli zorken, Istanbul Emniyeti, lütfedip soruşturma başlatmıştı.
Yürütülen soruşturmanın sonuçları, Dünya Insan Hakları Günü’nde açıklandı:
Polis 1 Mayıs gösterileri sırasında orantılı güç kullanmıştı.
Yere düşenlerin özellikle de bir kadının yanında geçen her polis, orantılı güç kullanarak birer tekme atmışlardı!
Hastane acil servislerinin gaz bombasına tutulması, hastaları korumak isteyen hemşirelerin dövülmesi, yere düşen kadınların tekmelenmesi, sendika binaları önünde toplanan işçilerin üstüne tazyikli su sıkılması ve benzerleri..
Hepsi normaldi, dirlik ve düzenin sağlanması için gerekli idiler!..

Soruşturmayı yapan görevli ise, orantısız şiddet kullandığı gerekçesiyle bir müddet için görevden alınan bir polis müdürü.
Hafızam beni yanıltmıyorsa eğer, 2005 yılında düzenlenen 8 Mart etkinliğinde de kadınlar coplanmış, tekmelenmiş ve saçlarından tutularak yerlerde sürüklenmişti.
Allah televizyon kanallarından razı olsun.
Olaylar televizyon kanalları vasıtasıyla tüm dünyaya yayılınca, operasyonu yürüten polis müdürü görevden alınmıştı, daha doğru bir ifade ile alınmak zorunda kalınmıştı.
Çünkü bir kez daha mızrak çuvala sığmamıştı!..

“It itin ayağına basmaz” diye bir atasözü var.
Şiddet kullandığı için görevden alınan polis müdürünün gönlü, kendisi gibi şiddet kullanan meslektaşlarının mağdur olmasına, eş ve çocuklarının perişan hale düşmesine razı gelmemiş olacak ki, raporunda polisin orantılı güç kullandığını yazmış!
Meslek dayanışması denilen şey böyle bir şey olmalı!..
Şiddet konusunda sicili bozuk bir memurunu şiddeti soruşturmakla görevlendirmek ise, tam bir Törkiş demokrasi ve insan hakları şaheseridir.
Raporun Insan Hakları Günü’nde, Türk büyüklerinin insan hakları konusunda iri-iri laflar sarf ettikleri bir dönemde yayınlanması ise, Türk devletinin insan hakları konusundaki ciddiyetini göstermektedir.

Göstericilere yönelik şiddetten, “dur ihtarına uymadı” gerekçesiyle açılan polis ateşi sonucu ölen ve yaralananlardan sorumlu olan AKP hükümetidir.
Avrupa Birliği sürecinde yapılan değişiklikleri elimizi kolumuzu bağlıyor diyen polis şeflerinin arzularını yerine getirerek reformlardan geri dönen, polise ateş açma yetkisi veren AKP hükümeti, bununla yetinmemiş, boğazına kadar şiddete bulaşan devlet görevlilerini ısrarla yerlerinde tutmuştur.
TC’de devlet erkanı içinde yer almak, devlet ulularından birisi olmak için ar damarını aldırmak şart.
Türkiye’nin girmek için can attığı Avrupa Birliği ülke yöneticilerini onlarca kez istifa ettirecek olaylar karşısında hiçbir şey olmamış gibi davranmak, TC yöneticilerinin şanındandır.
TC yöneticileri, bırakın istifa etmeyi, devleti korumak adına 12 yaşındaki çocuğu 13 kurşunla öldüren polislerin sırtını sıvazlarlar, “bana falanın kellesini getirin” diyen polis şefini yerinde tutarlar; dur ihtarına uymadı gerekçesiyle gençleri arkadan vurarak öldüren ya da yaralayan güvenlik görevlilerini kurtarmak amacıyla, kendi belgelerini tahrif etmekten, kurallarını ayaklar altına almaktan çekinmezler.
Hiç kuşku yok, devlet erbabı, balık hafızalı toplumun tepki göstermeyeceğinden emin olduğu için bu kadar pervasızlaşmaktadır.
Sağ olsun, “şeriatın kestiği parmak acımaz”, devlet karşısında boynumuz kıldan ince” ve benzeri söylemleri kendine düstur eyleyen Türk toplumu da yöneticilerimizin yüzünü kara çıkartmaz.
Bıçağı tutan eli kim olduğuna bakmayan, kurbanlık koyun gibi boynunu devlet bıçağına uzatır.
Uzatmayanları da hoş karşılamaz, onlara yönelik linç seanslarına ya katılır ya da sessiz kalmayı yeğler.
Bazen de pompalı tüfeğini kaptığı gibi, polisin yardımına koşarak Başbakan’ın hoş görüşünü kazanır.

Haksızlık etmek istemem.
Elbette Türk toplumunda sayıları az da olsa duyarlı kesimler, haksızlıklara karşı tepki gösterenler var.
Türk basının bazı namuslu kalemleri de yazılarıyla halkı haksızlıklara karşı tepki vermeye davet ediyorlar.
Türk basının bu onurlu kalemlerinden birisi de Gülay Göktürk.
Gülay hanım yazılarıyla devletin baskı ve şiddetine karşı çıkan birisi.
Gülay Göktürk  3 Aralık günkü yazısında Ergenekon Davası sürecinde ortaya çıkan PKK-derin devlet “stratejik işbirliği"nden bahsediyor, “ Kürtler ne zaman isyan edecek?” diye soruyor.
“PKK, devlet içindeki çetelerle birlikte Türkiye'yi daha büyük yıkımlara ve iç savaşa sürüklemeye çalışıyor” diyen Gülay Göktürk, PKK ve yörüngesindeki örgütleri destekleyen Kürtlere yönelik olarak, “isyanlarla dolu tarihiniz size biraz bir şey öğrettiyse, şimdi isyanın zamanıdır. Ihanete isyanın..” diyor.
PKK’yi destekleyenler, Gülay hanımın çağrısını dikkate alırlar mı,  “ihanete isyan” etmeseler bile, en azından üzerinde düşünmeye başlarlar mı?
Bilinmez.
Ama bilinen, bazıları tarafından ısrarla görmezden gelinen bir gerçek var.
Kürt toplumunda ve bizzat PKK’nin içinde, PKK’nin yanlış politikalarına karşı çıkanlar her zaman oldu.
Ama onlar saldırıya uğradılar; öldürüldüler, yaralandılar, etkinlikleri basıldı, dernekleri, kurum ve kuruluşları, kitapları yakıldı.
Her şey bu kadar açığa çıkmışken,  şimdi Türkleri de isyana çağırmanın zamanı.
Gülay hanım ve benzerleri, halkı, “PKK ile stratejik işbirliği” yapan devlete karşı isyana çağırmalıdırlar.
“Stratejik işbirliği” yapan bir kesime karşı halkı isyana çağırırken, işbirliğinin öteki ucunda bulunana karşı isyana çağırmamak doğru bir tavır değildir; en azından inandırıcı olmaz.
Bu nedenle ben Gülay hanımdan, Türkleri “PKK ile işbirliği yapan” devlet kurum ve kuruluşlarına karşı isyana davet eden bir makaleyi dört gözle bekliyorum.
Gülay Göktürk’e naçizane bir önerim de var.
Isyan çağrısını, hazır güvenlik kuvvetlerinin halka yönelik şiddeti tavan yapmışken, Yunanistan halkı polis kurşunu ile can veren bir genç için sokağa dökülmüşken yapmasıdır.
Eminim ki bu dönemde yapılacak çağrı daha etkili olacaktır.

Yazarın önceki yazılarından:

“Vatan” ve teferruat!..
Tekrarın getireceği sıkıcılığı da göze alarak..
Velev ki dedirtmesin!..
İtiraf..
Terk Etmesi Gerekenler..
Arap Şovenizmi ve Tersyüz Edilen Gerçekler
Başbakan’ın Yeri ve Sakızı
Fırsat..
İkinci Tezkereye Dair..
Kirli Çamaşırlar Ortaya Dökülürken..
Beklenen Oldu..
Ben Işık Koşaner’i Sevdim
Bu Sonbahar Güney’de Sıcak Geçecek
Yalandan Kimin Evi Yanmış ki!.
Kürdi Çatı
Uzlaşmak…
Güngören, Kerkük ve Ergenekon’a Dair
Birlikte Yaşama Üstüne
Taraf Olmak Yetmez Müdahil Olmak Gerek
Taraf Olmak
Takke Düştü Kel Göründü..
Malumun İlami Ya da Yeni Bir Şey Yok
Ordu Yargı El Ele”
Anayasa Mahkemesi Kararı Neyi Gösteriyor?
1000 İmza ve “Yabancı”lar
1000 İmzanın Önemi
Samimiyetölçer!..
Gerçekçi Olmak Gerekirse..
İyi Şeyler
Kürt Çatısı
Kargalar Bile Gülmüştür
Kemalizmi Kurtarmak Kürtlerin İşi Değil
Ağız Bir Kere Yanmaya Görsün
“Bir Musibet Bin Nasihattan Evladır”
Şehitler Günü
Kendisine Dokunulunca
Aklına Hukuk Ve Demokrasi Gelenler
Hasan Cemal, Çocuk ve Berekete Dair
Haydi Şaşırt Bizi Erdoğan!..
Kara Harekatı ve Acı Gerçeklerimiz
Türk Medyası, Çifte Standart ve Çocuk
“Türk Devleti İnsanlık Suçu İşliyor”
Zorlukların Üstesinden Gelmek İçin..
Allah Söyletiyor!.
Sevinmek İçin Erken
“Gelin Canlar Bir Olalım”
Havuç-Sopa ve AKP’ye Dair
“Hak İçin Haklıdan Yana Olmak”
Sorti, Bombalama ve Bilime Katkıya Dair..
"Müslüman Mahallesinde Salyangoz Satmak"
"Ya Hezar Ya Sıfır"
Erdoğan ve Nobel
Baykal’ın Başına Düşen Taş
Samimiyet Sınavı-2
Türkiye Paşalar Cumhuriyeti
PKK Ateşkes İlan Etmelidir (*)
Tezkere ve Kararlılık
Çıkmaz Sokak
Olması Gereken..
Kemalizm İçin Kaygılanmak Kimin İşi?
Perşembenin Gelişi
Gerginlik Kapıda
Sözcüklerin Önemi!..
Şeyh Elo’nun Söyledikleri..
Bölücü Masalları
Kıyamet Koparken...
Anayasa ve Kürtler
Qandil’e Uzanmanın Ne Gereği Var?..
Çuvaldızı Kendimize Batırmalıyız
Seçimler ve Sonrası..
Rektörün Tuttuğu Ayna
Öcalan İçin Fırsat
Sular Giderek Isınırken..
Lafla Peynir Gemisi Yüzdürmek..
“İyi Çocuklar”a İş Çıktı
Polis Devleti
Papatya Falı
İran-ABD İlişkileri Açısından Ortadoğu
Zorlu Süreç
Hazır Başlamışken..
“Ne Şeriat Ne Darbe”
Malatya Katliamı ve Uğur Kaymaz
Bir Kez Daha Birlik Üstüne
Bremen Mızıkacıları
Şehidler Günü
Bağımsız Kürdistan
Newrozu Özüne Uygun Kutlamak İçin..
Malumun İlani
Evren Vakası ve Eli Taşın Altına Koymak
Kürtlere Ateş Etmek Serbest..
Davul ve Tokmak
Atı Arabanın Önüne Koymak
Milliyetçilik Yarışı
Ben Erdoğan Hayranıyım!..
Katil Kim?
Zor Günler
Samimiyet Sınavı
Yeni Yıl
Ankara Kriterleri-2
Geç Olmadan
Gelenek
“Ne Olacak Bu Irak’ın Hali”?
Bir Kez Daha Kerkük Üzerine
Sembol mü?
Demokrasi
Hayalleri Yasaklamak
Erken Ölüm
Törkiş İşi Demokrasi ve Sivil Çözüm!..
Her ikisi de aynı Orhan Pamuk
“Paşalar Cumhuriyeti”
Cadı Kazanı
Sıcak Günler
Başbakan’ın TİT Aşkı
“Bayrak Krizi”, Gerçekler ve Görevlerimiz
“Qandil Gönüllüleri”
Enfal
Yapışık Üçüzler
Kirlenme, Çürüme ve Çifte Standart
Hizaya Getirmek
Başbakan Doğru Söylemiyor
Şahinler ve Riyakarlar
Madımak
Zeytin Dalı
Yanlışta İsrar
“İyi Çocuk”lar Cenneti..
Filmi Başa Sarmak
Erdoğan’ın Sınavı
Süreç ve Önümüze Koyduğu Görevler
Tek Yanlı Aşk
Sadak’ın Sadakati
İpe Un Sermek
Güneyli Kürtlerin Büyük Sınavı
Kansere Razı Etmek İçin Ölümle Tehdit Etmek
Acaba Öyle mi?
Halepçe Olayları Neyi Gösteriyor, Neyi Gerektiriyor?
“Çeteler Cenneti”
Arapsaçı
Söyleyemediklerim ve Yapmadıklarımız..
Buzdağının Ucu (Mu?)
Aynaya Bakmak
Saygı Mı? Özgürlük Mü?
Militarizm Ve Çürüme
Yavaş Ama Emin Adımlarla İlerlemek...
İspanyol General Ve Ağca
Gel De Niyazi Usta’yı Anma

MGK’nin Yeni Yıl Hediyesi..
Hazırlıklı Olmak
Gündemimizin Değişmeyeni..
Fırıldak
15 Aralık Seçimleri ve Olası Sonuçları
Biz İşimize Bakalım-2
Demokrasi ve Ortadoğu
İyi Asker
Ayna Tutmak
Alışmakta Fayda Var
Üçüncü Ses
“Uzun, İnce Bir Yol”
3 Ekim, 15 Ekim ve Protokol
3 Ekim Sonrası..
Çürüme
Ne yazmalı?
DİSK
Zorlu Süreç ve Görevler
Yoğurdu Üfleyerek Yemek!..
Kim(ler)in kafası Karışık?
Başbakan Samimi Olmak İstiyorsa…
"Emrin Olur"
Sorun Kürt aydınları mı?
Ülkenin Gerçek Efendileri
Maksat “Terörün Kökünü kazımak”sa...
Londra Ve Kerkük
“Hukuk Herkese Lazım

Aydınların Çağrısı ve Geçmişi Hatırlamak
Cellad Çağrısı
Eşik Aşındırmak
Rüzgarı Arkaya Almak İçin
Gaf
Yapılacak Başka İşler De Var
Bayrak Ve Ekmek
Endişe
Ar Damarı
Kürdistan Parlamentosu
“Sözde”
Darısı Başımıza!...
Bayrak ve Asimilasyon
Adar û Newroz
AB Ve “Bölücü Tilkiler, Koyunlar”

 
 
PSK Bulten © 2008