2024-05-20
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
Ali Kızılay
 
Kürtlerin bitmeyen dramı ve negatif siyasetin vebali
2014-12-19 11:05
Ali Kızılay

İnsan barınma, korunma ve eğitim gibi , ihtiyaçlarını karşılamak, ileriye yönelik amaç için bedensel ve zihinsel aktivite sarf etmek zorundadır. Sarf edilen bu aktivitenin sözlük karşılığı EMEKtir. Her insanın dünyaya gözünü açıp toprağa düştüğü ana kadar geçen zaman diliminde emek bazında bir öyküsü vardır.

Emeği önemli kılan hiç kuşkusuz inançtan önce gelen vicdandır. Çünkü vicdan doğruluktur. Doğruluğun biçimlendirdiği inançla şekillenen emek, kiymetli emektir. Buna karşın inanç vicdanı baskılarsa önce vicdan önemsizleşecek ve vicdanı baskılanmış inancın sarf ettiği aktivite kirlenecektir. Örneğin kirli siyaset ve artı değeri kirli sermaye gibi.

Dünyanın, Kürtlerin tarihsel acılarını ve sorunlarını konuştuğu günümüzde, Kürt siyasetinin kibirli kanadı geleneksel zümrevi kuşatmada iken, Kürt muhalefeti bu kuşatmayı yararak kültürel değerleri ve hakkaniyetle legal alanda siyaset yapmayı ve muhalefet olmayı hedeflemiş ise, bu da ister istemez Kürt siyasetinin negatif kanadın dağınık halinin toparlanması gerektiğini akla getirmektedir. Yaşanan kırılmalarla balon gibi şişmiş toplumun fiziki gücünü, etkin potansiyelini medeni ölçüler dahilinde legal alana çekerek harekete geçirecek negatif siyasetin yetkin bir kadro gücü vardır ve bu yetkinlik, Kürtleri resmi tarih hayranlığına zorlayıp Dersim, Zilan ve benzeri katliamları, yakın tarihte zamana yayılmış jenosidi çağrıştıran, onbinlerle ifade edilir failleri aramızda cinayetleri, yağmayı, talanı meşrulaştırmayı amaçlayan savruk ve keyfi siyaset kanadını hayli ürkütmektedir.

Silahların vicdanlardan çıktığı bu süreç, Kürt çoğunluğun vurgun yediği otuz yıllık zaman diliminde, yaşamlarından koparılmış parçalardan toparlaya bildiklerini bir araya getirip onmasına öncülük edecek kendi öz dinamikleriyle yaşam bulmuş negatif siyaseti etkin kılacak bir dönemin zorunluluğunun işaretlerini veriyor. Buna rağmen görüşme, uzlaşma, barış aha oldu olacak trafiğin hızlandığı, hayallerin pembeye boyanmaya çalışıldığı günümüzde, mazlum ile zalim ve mağdur ile adalet arasındaki eşitsizliğe paralel olarak toplumun katmanları arasında yaratılmış fonksiyon bozukluğunu yerleşik iç işgalci güc karşısında çaresiz kılmak amaçlı korku atmosferinin sürekliliği için bu kez, karanlığı hukuken aydınlatılmayı bekleyen yerleşik korucu çeteciliğine, silahlı kabileliğe fırsat gözüyle bakılır oy baronu varsayılması negatif siyasetin muhalefet şerhini koyma sorumluluğunu ve yetisini sınamaktadır. Kırımları, yıkımları, tecavüzleri imtiyaz sayıcı bu siyasi mantık, zaten oy denilince meşruiyeti düşünülmeden aralarında derhal zihin kardeşliği canlanan hükümet kanadını da eksenine çekerek adaletten ve hakkaniyetten uzak bir noktada uzlaşma formüllerini Kürtlerin yaşamına dayatma istencine karşı hiç devinim göstermeyen negatif siyasetin nasıl bir vebal altında olduğunun da ifadesidir. Üstelik her yanı patır patır dökülmesine rağmen hala hakim ama cılk siyaset kanadının kendi içindeki sosyolojik sarsılma ve kırılma nedeniyle korku atmosferini canlı tutma gereği duyduğunun bilindiği bir süreçte…

Siyaset boşluk kaldırmaz.

Demek ki beklentilerin hayli yüksek olduğu sürecin sağlıklı bir işlev kazanması, kirlilikleri örtme aracı yapma istencine karşı reaksiyon gösterecek Kürt çoğunluğun sesi olma görevi negatif siyasetin gücüne ve ciddiyetine bağlıdır. Çünkü Kürtlerin vurgun yediği otuz yıllık zaman dilimi yalnız yüzbini aşkın can yitimine, yağmaya, talana, menfaat karşılığı tetikçiliğe mal olmamış. Kürtlerin sosyal ve ruhsal dengesinin bozulmasıyla adeta genetiğiyle oynanmış olması hem siyasi hem ekonomik anlamda geriye dönüşün, varlık nedenlerinin yıkımı sayan işbirlikçi çıkar ilişkileriyle sorgulamaya cesaret edilmeyen siyasi ve ekonomik ranta dönüşmüş. Sürecin hukuki bir zemine oturtulmasına fırsat vermeden çökertmelere hata kaos yaratabilirliğe açık tutuluyor olma nedenlerinin en çarpıcı ve düşündürücü yanı bu.

Kürt coğrafyasında negatif siyasetin işi hiç kuşkusuz hayli zor. Üstelik negatif alanda siyaset trentine ivme kazandırıp yükselişe geçirecek liderine kavuşacak olması, araca hız kazandıranın motorun gücü kadar kaptanın bilgi ve becerisi olduğunu düşünen hakim kanat bir yandan korku atmosferini canlı tutarken, diğer yandan iktidar olduğu yerelin olanaklarını kullanarak kendi alanında yaşam bulup totaliter döngülerine çomak sokacak negatif siyaseti etkisizleştirecek doktrin yaratmak amacıyla SU-İ ZAN, yani gerçeğe dayalı olmayan, dedikodu amaçlı insanı karalayıcı, şüphecilik yaratıcı araçlarını devreye sokarak, adeta psikolojik savaş başlatmaktan kaçınmayacak. Zaman makarasını geriye sarıp ileriye doğru izlersek, negatif siyasetin güçlenip kitlelere ulaşma hedefini engellemenin yolları arandığı hafızalarda hala tazeliğini koruduğu anlaşılır. (Sayın KEMAL BURKAY’ın Türkiye’ye dönüşüyle negatif siyaseti sahiplenenip toparlayabileceği telaşı yaşayanların asılsız söylencelerle dayatmaya çalıştıkları karalama kampanyasını hatırlayalım. Çünkü sayın Burkay, negatif siyaseti toparlayıp ciddi bir muhalefete evirecek bir değer olarak görülmekte. ) Demek ki bazı değerler, negatif siyasetin her alanı için samimiyet testidir. Bu değerler aynı zamanda negatif siyaset elitinin, Kürt gerçeğine tanıklık edecek akılcı bir ideolojik dönüşümle reaksiyon göstererek yeniyi, insanca ve hakça yaşamayı siyasi ilke olarak kabul etmekle, demokrasi anlayışı nesnel olmaktan çıkmış hukukun işlemediği bir coğrafyanın yaralı, mazlum milyonlarca insanın cehennemi olacağını düşünülmeyen erkin, eskinin kucağına oturtma arayışlarına karşın’culp’ diye denize atlamayı değil, tercihe zorlamalıdır. Kaldı ki süreçte madem devlet taraftır, devleti ve hukukunu müdahaleye zorlayacak olan güç negatif siyasetin muhalefet olma yetisi ve samimiyetiyle örüntülüdür. Unutmayalım ki orta doğuda ister ilahi ister medeni olsun hukuku ret eden Baas türü zümrevi ve radikal islamcı totaliter rejimlerin de adı demokratik rejimlerdir ve bu rejimlerin dayattığı dehşetin yarattığı çağımızın yıkımını en çok Kürtler yaşıyor.

Burada yazımızın başında belirttiğimiz gibi negatif siyaset için biçilmiş samimiyet testinde ya inançtan önce gelecek doğruluk yani vicdan, veya vicdanı baskılamış inanç faktörü belirleyici olacaktır. Tarih, Kürt coğrafyasında negatif siyasetin öyküsünü, sarf ettiği emeği baz alarak bu iki faktörden birine göre yazacak.

ALİ KIZILAY
Emekli Öğretmen-YAZAR


Print