2024-05-20
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
Ali Kızılay
 
Orta Doğu'nun hasta rejimleri ve ebabil uçaklar
2015-07-07 19:34
Ali Kızılay
Kobané’de insan ve islam düşmanlığı yüzünü bir kez daha savunmasız Kürt çocuklarına, kadınlarına dayatan daişin, islam dünyasında neden tartışılmadığı söylemleri cılız seslerle tekrar duyulmaya başladı.

Beynelmilel sapıklarca da desteklenen bu Arap Ergenekonu terör örgütünün sergilediği vahşetin, bu alemde farklı ses ve kimliklerle ortak bir paydada buluşma imkanı var iken, beklenen ilgi ve alakayı görmemesi, tepkilerin haklılığını gösteriyor olabilir.

Bu tepkilere verilecek en klasik yanıt şu. Halkının içine düştüğü çaresizliği yağmalanacak ganimet sayan, kendi ve türevlerinin kişisel servetleri yüz milyar dolarla ifade edilen, sofra artıklarıyla milyonlarca aç Afrikalının doyabileceği, haremlerinde onlarca cariye bulunan, mecusi ironilerini islamın önüne koymuş şeyhler, krallar, sömürge gelenekçi yönetimler mi düşünecek?

Zaten bu yapılanmanın varlık nedeninde, Saddam baasçılığının yıkılması sonucu Güney Kürdistan’ın kazanımları karşısında , sömürge gelenekçi çağ ötesi yönetimlerin, gelecekleri için tehdit saydığı ırk ve inanç farkı gözetmeksizin, toplumun her kesimini ortak bir paydada kucaklayıcı demokrasi anlayışı yatıyor. Üstelik tarihleri boyunca Kürtleri, hasımları karşısında harcanacak yakıt gözüyle bakanlar, Sayın Mesut Berzani’nin kişiliğinde Kürdistan Federe Devleti’nin konumunun ABD ve AB nezdinde hızla yükselmesi, endişelerini daha da artırmış bulunmakta. Bu demokrasi coğrafyasını ortadan kaldırmak ve Kürtleri tekrar ihtiyaçlarına göre dizayn etmek amacıyla ilk akıllarına gelen, 17 bin masum insanı rakatlıkla katleden, dayandıkları karanlık erkle yıllardır binlerce mazlum ailelenin, kurban yakınlarının başı üstünde demoklesin kılıcı gibi sallanan, Kürt siyaseti içinde de afili voltalar atan Kürt ergenekonundan esinlenerek ortak akıl ve servetle Daiş denilen Arap ergenekonunu Kürtlerin yaşamına dayatmak olmuş.

Bu korku ekseni en son, kendi içindeki ırki ve mezhebi çelişkileri, beklenen elektrikli ve asabi ortama dönüşmeden akılcı yöntemle çözmek yerine, halkının üstüne şiddetli hertz dalgaları gibi peryodik olarak ölüm yağdıran hem baasçı Esad yönetimini, hem negatif eksende örgütlenen ve Esad yönetimine karşı mücadele eden halkı kurban seçmekten kaçınmamışlar. Aynı amaçla Kürt ergenekonunun ikizi daişin konumlandırıldığı Suriye’in kuzey hattı da sanki hastalıklı kişilikleri çekecek mıknatıs üreten termik santrak konumuna dönüştürülmüş. Böylece islam kimlikli olsun olmasın, dünya genelinde radikal derbederlerin, uyuşturucu kullanıcıların, lejyonların çekim alanı haline getirilmiş.

İslamiyeti çağrıştırıcı kutsal alanları, hatta Kabe’yi de yıkmayı amaçlayan daişle islamı sorgulamak yerine, islamın merkezinden insanı çıkarıp kendi ironilerini, ikonlarını islam ahlakı yerine koyarak debdebeli yaşam süren ortadoğunun islam algılı yönetimlerini, fıratın doğu yakasının bereketli ovalarını Kürt ergenekonunun yarattığı dehşet ve göç furyasıyla egemenliklerini pekiştirmiş ergenekon-feodalizm ortaklığının tahlil ve tanımı yapılmalı. Çünkü Kobané ve Şengal Kürtlerinin yaşadıkları, aramızdaki celladi yapılanmaların en canlı kurban yakınları cumartesilerin talihsiz annelerinin, çocuklarının, göçe zorlandıkları metropol varoşlarında, diasporada özüne yabancılaşmış milyonların, yoksulluğun, ahlaki ve insani değer erozyonunun canlı tanıklarından farklı değil.

Yaşanan ancak ayrımsanamayan belli-belirsizliğe, karşın okyanusun öte yakasından gelen savaş uçaklarının daiş mevzilerini vurması, islam peygamberinin doğumundan 50-55 gün önce okyanus ötesinden gelen ebabil kuşlarının, Kabe’yi yıkmayı amaçlayan Ebrehe ve ordusunu imha edişini, yani mistik anlatımla Fil Suresi’nin günümüzde zuhurunu çağrıştırıyorsa, batı medeniyetinin bu insanı ve ahlaki yaklaşımı islami cemaatlerin, islami siyaset alanlarının islamın ana teması insan ve insan haklarından uzaklaşıp uzaklaşmadıklarını düşündürmeli.

Çünkü İslam, sosyal-siyasal kültür anlayışıyla insanca paylaşma, şefkat ve merhametle değer edindiği kadar cehalete, çağ dışılığa karşı hak öğrenme aydınlığı ve edeple anlam kazanır.

İslam dünyası ve islami temelde yapılandırıldığı varsayılan siyasi alanların içine düştüğü açmaz yetmiyormuş gibi, kendini Kürtlerin başına gönderilmiş Allah’ın belası sayan ve batı medeniyetini de tehdit eden bu bela karşısında kimi örgütlenmelerin ‘Kazık bende olmasın da bizim Ehmo’da olsun, ’ örneği haksız yere sayın Mesut Berzani’nin kişiliğinde Kürdistan Federe Devletini bu sömürge gelenekçi danışıklı yapılanmanın hedef tahtasına koymasını, tarih birgün yazması gerektiği gibi yazacak.

Unutulmasın ki günümüzde Kürtlerin kişiliğinde ortadoğu halklarına ve islama yapılacak en büyük zulüm, geçmişle yüzleşmek yerine siyasi erki, ’UNUTUN’ tehditleriyle eşleşecek şekilde kirlililiği zorbaca süpürücü araç haline getirmek, yani mazlumu mağlup sayıp çaresiz bırakmayı siyasi zafer saymaktır.

Buna karşın bir Kürt özdeyişi derki ‘Meşa pisiké hetabe kadiné ye. ’(Kedinin yürüyüşü kilerde son bulur. )

ALİ KIZILAY
Emeklı Öğretmen-YAZAR


Print