2024-10-07
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
Kemal Burkay
 
Mülteci sorunu ve Suriye sorunu nasıl çözülür?
2015-09-20 15:27
Kemal Burkay
Avrupa’ya yönelik mülteci akını tam bir trajediye dönüştü. Ege’de, Akdeniz sularında batan çürük teknelerde boğulan binler bir yana, Yunanistan ve diğer Balkan ülkelerine ulaşabilenleri ise polis barikatları, telörgülü sınırlar engelliyor. Bu insanların Batı ve Kuzey Avrupa ülkelerine ulaşmak için verdikleri canhıraş mücadele yürek burkuyor. Bu büyük bir insanlık ayıbı.

Afrika ve Asya’nın ciddi sorunlar, özellikle de iç savaş yaşayan ülkelerinden Avrupa’ya göç yaşanıyor. Daha önce Latin Amerika ülkelerinden de Avrupa’ya ben zer bir göç dalgası yaşanmıştı.

Oysa bu çözüm değil. Hem Avrupa bu kadar göçmeni alamaz, zaten almıyor, hem de asıl çözüm bu ülkelerin kendi içinde gerçekleşmeli. İç savaşları, söz konusu boğazlaşmaları önlemek için çareler bulunmalı.

Elbet bu da kolay değil. Bu ülkeler, zaten bunu başarsalardı insanları Avrupa ve kuzey Amerika’ya böylesine akın edip oralarda kendilerine yeni bir hayat aramazlardı. Bu tür ağır iç sorunların, iç savaşların sona erdirilmesinde bu ülkelerin dış desteğe ihtiyacı var.

Örneğin Suriye… Eğer büyük güçler ve Suriye’nin komşuları, Suriye’deki iç kavgayı adeta fırsat bilip, kendi çıkarları doğrultusunda taraf olmasalardı, yangına körükle gitmeyip el ele vererek bir uzlaşma zemini bulunması için Suriye halkına destek olsalardı sorun bu kadar büyümez, hem Suriye için böylesi bir felakete dönüşmez, hem de mülteci sorunu Suriye’nin komşularının ve Avrupa’nın başını bu kadar ağrıtmazdı.

Bugün de sorunun çözümü yine Suriye’nin içindedir. Büyük güçler –ABD, Rusya, AB- el ele verip hem IŞİD gibi barbar radikallere dur demeliler, hem de Esat yönetimi ile ona karşı savaşan muhalefeti bir masa çevresinde bir araya getirmeliler. Öncelikle ateş kesilmesini sağlamalı ve ardından Suriye’nin yeniden şekillenmesi için adil bir uzlaşma zemini bulmalılar. Daha sonra Suriye’nin yaralarını sarması için destek olmalılar ve Suriye’nin bu hale düşmesinde payları olan Suudi Arabistan, Katar, İran ve Türkiye’nin de katkısını sağlamalılar.

Bu yapılabilirse Suriye’deki trajedi son bulur. Dışarıya göç durur ve dörtbir yana savrulmuş mülteciler, özellikle’de Türkiye, Güney Kürdistan, Irak, Lübnan ve Ürdün’e yığılmış olanlar geri döner ve zaman içinde yaralarını sarar, ülkelerini onarırlar.

Son olarak, mülteci sorununun vardığı yeni aşamada ABD ve Rusya’nın Suriye sorununa bir çözüm bulunması için bir kez daha diplomatik temasta oldukları görülüyor. Dileriz ki bu kez karşılıklı ayak oyunlarıyla oyalanmasınlar ve ciddi adımlar atılabilsin.

Suriye sorununun çözümü, başından beri söylediğimiz gibi demokratik ve federal bir sistemle mümkündür. Öyle ki tüm etnik gruplar; Sünni Araplar, Nusayriler, Kürtler, Dürziler ve diğer azınlıklar (örneğin Türkmenler ve Hıristiyanlar) haklarına sahip olarak yeni sisteme onay versinler, bir arada yaşamaya evet desinler.

Suriye zaten yeterince yanıp yıkıldı; tümüyle un ufak olup dağılmasını ancak böylesi bir adil ve çağdaş sistem önler.

20 Eylül 2015
Print