2024-07-27
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
Levent Gültekin
 
AK Parti’nin kazanmasına niçin üzüldüm?
2015-11-13 16:38
Levent Gültekin
İktidara yakın TV kanallarından birinde, 1 Kasım seçimlerini AK Parti kazandığı için üzülenlerin listesini yayınlamışlar.

Listedekilerden biri de benim. Peki AK Parti’nin kazanmasına gerçekten üzüldüm mü?

Niye mi üzüldüm…
Evet üzüldüm.
Esasında kötülüğün bu kadar rağbet görmesine üzüldüm.
Nobranlığın, kabalığın, zevksizliğin, çıkarcılığın el üstünde tutulmasına üzüldüm.

Yıllardır ağızlarını her açışta ‘toplumun değerleri’ diyenlerin, bu değerleri iktidar uğruna harcanmasına üzüldüm. Bunca yolsuzluk iddiasının görmezden gelinmesine üzüldüm.

“Oğlum paraları sıfırladın mı?” cümlesinin yaşadığım ülkede utanç duygusu yaratmamış olmasına üzüldüm.

Soma’da iktidarın ihmalleri sonunda oğlunu, babasını, kardeşini kaybeden o çaresiz insanların, bir lokma ekmeği de kaybetmemek için yakınlarının katiline oy vermek mecburiyetinde kalması beni kahretti.
‘Kimsesizlerin kimsesiyim’ deyip gücü eline geçirdiğinde kimsesizleri tekme tokat döven vicdansızların ödüllendirilmesine üzüldüm.

Acılı bir annenin miting meydanlarında yuhalatılmasının normal bir davranışmış gibi görülmesine üzüldüm.

Dinin, dindarlığın iktidar için pazara sürülmesinin dindarları hiç rahatsız etmemesine üzüldüm. Dindar insana itimadı yerle bir eden siyasetçilerin, üstelik dindarlar tarafından el üstünde tutulmasına üzüldüm. Başörtüsüne tarihinin en ağır lekesini sürmüş kimselerin, başörtülülerce mükafatlandırılmasına üzüldüm.

‘Biz olmazsak aç kalırsınız’ diyerek tehdit edilen yoksul insanların, çaresizlikten bu tehdide boyun eğmesine üzüldüm.

Yıllarca ‘Bir lokma bir hırka’ diyenlerin; lükse, şatafata teslim olmuş, yurtdışında mağaza kapatan dindar kılıklı siyasetçileri bağrına basmasına üzüldüm.

‘Biz gidersek beyaz Toroslar gelir’ diyerek ölümle tehdit edilen insanların çocuklarının, babalarının, kardeşlerinin canını kurtarmak için bu korkunç tehdide boyun eğmesine üzüldüm.

İktidarın beslediği medya köşelerinden ahlaksız tetikçilerin haysiyet cellatlığı yapmalarının dindarları hiç rahatsız etmemesine üzüldüm.
‘7 Haziran seçim sonuçlarını tanımıyorum’ diyen o küstah siyasetin vicdana, insanlığa sığmayan yöntemlerle 1 Kasım’da istediği sonucu elde etmesine üzüldüm.

‘Faiz lobisi’, ‘üst akıl’, ‘dış güçler’ gibi yalanlara kanacak kadar düşük zekanın bu kadar yaygın olmasına üzüldüm.

Kendi seçmenine aptal muamelesi çeken siyasetçilerin o seçmenlerce alkışlanmasına üzüldüm.

Ve en önemlisi de bunca kötülüğe rağmen halkın tercihini değiştirecek, iyiye yöneltecek becerikli, namuslu, zeki, kabiliyetli bir muhalefetin çıkmamasına üzüldüm.

Esasında kötülüğün, gaddarlığın, çıkarcılığın yaşadığım ülkede zafer kazanmasına üzüldüm. Hatta kahroldum. Çocuklarımın, kötülüğün zafer kazandığı bir ülkede yaşamak zorunda olmalarına üzüldüm.

Bunca kötülüğü yapanların, kötülükten beslenen siyaset erbabının ağzının payını almamış olmasına üzüldüm. Ahlak yoksunu bunca davranışın bedelini ödememiş olmasına üzüldüm.

Bütün bu kötülüklere neden olan, politika olarak benimseyen hangi parti olursa olsun, kazansaydı yine üzülürdüm.

Sizin sefil halinize de üzüldüm

Peki beni o listeye yazan, üç kuruş kazanç için iktidarın tetikçiliğini gazetecilik sanan kifayetsiz muhterisler, siz niçin üzülmediniz?
Kötülüğün bu ülkede zafer kazanmış olması sizi niçin rahatsız etmedi?
Nasıl bir kişiliğiniz, nasıl bir ahlak anlayışınız, nasıl bir vicdanınız, nasıl bir ruhunuz, insanlığınız var ki kötülüğün zaferinden mutlu oluyorsunuz?
Esas konuşulması gereken, bu tabloya üzülenler değil, bilakis mutlu olanlardır.

Düşünüyorum da… ‘Seçim sonuçlarına üzülenler’ diye liste yayınlayan sizlerin şu acıklı, sefil halinize de üzüldüm.
-----------------------------------------
İnternet Haber-12 Kasım
Print