Dengê Kurdistan

Doğu Perinçek çok mutlu, ya siz, siz de mutlu musunuz?

2016-02-17 20:53

Levent Gültekin

""..Doğu Perinçek geçtiğimiz günlerde şöyle dedi: “Erdoğan’ların mevzimize gelmesinden sevinç duyuyoruz… Hayatımın en mutlu dönemini yaşıyorum.”

Size uzun uzun Doğu Perinçek’i anlatacak değilim. Ne olduğunu, neyi savunduğunu, neler yaptığını, kimlerle iş tuttuğunu az çok hepiniz biliyorsunuz.

Perinçek mutlu; peki AK Partili bakanlar, milletvekilleri, belediye başkanları, yazarlar, aydınlar, gazeteciler… AK Parti’ye oy vermiş yüzde 49.5… siz de mutlu musunuz? Türkiye’nin geldiği duruma bakarak siz de sevinç çığlıkları atıyor musunuz? Kafanızı yastığınıza koyduğunuzda “Hayatımızın en mutlu dönemindeyiz” deyip huzur içinde uyuyor musunuz?

Vicdansızlık sizi de teslim aldı mı?

Cumhurbaşkanlığı, hükümet, medya, üniversiteler, yargı, sivil toplum… aklınıza gelen her alanda sizin sözünüz geçiyor. Yani siz varsınız.

Buna rağmen cumhurbaşkanının dediği gibi “Ülke kavruluyor.”

Bodrum katlarında mahsur kalmış insanlar öldürülüyor. Adeta katliam yapılıyor.

Peki, yakılmış cesetleri, annesinin sokakta kalan cenazesini köpekler yemesin diye 10 gün nöbet tutan o evladın gözyaşını, acısını, çırılçıplak soyulup sokaklarda teşhir edilen kadının cenazesini görünce siz de gücün sarhoşluğuyla kendinizden geçip zafer naraları atıyor musunuz?

Sadece geçtiğimiz haftalarda Silopi’den PKK’ya 500 gencin katıldığı söyleniyor. PKK’ya tarihinin en büyük katılımı gerçekleşiyor. Sizin iktidarınızda gencecik çocuklar, bu ülkenin evlatları hayatını verme pahasına annelerini, babalarını, sevdiklerini terk edip dağa çıkıyor.

Yarattığınız ülkeyle gurur duyuyor musunuz? “Nasıl olsa bu ülkeyi artık biz yönetiyoruz, bunların ne önemi var ki?”diyecek vicdansızlık sizi de teslim aldı mı?

Her gün üç beş vatan evladı askerin, polisin cenazesi geliyor. Dikkat edin hepsi de yoksul insanlar. Tek göz bir gecekonduda yoksulluk içinde çocuğunu büyütmüş insanların evlatları birer birer ölüme gönderiliyor.

Hal böyleyken mutluluktan sizin de ayaklarınız yerden kesiliyor mu? Acı içinde kavrulan insanların sayısı arttıkça “Vatan için olur böyle şeyler” diyerek bu acıları önemsizleştiren gaddarlık sizin vicdanınızı da rehin aldı mı?

Hukuk katledildi. İnsanların malına el konuluyor. Evlerine kayyım gönderiliyor. Tehdit ediliyor. Hapse tıkılıyor. Adeta bir mafya düzeni tesis edildi.

“Ne var bunda canım düşmanla mücadele edilirken böyle küçük hataları büyütmeyin, esas olan büyük resimdir” deyip, yediğiniz kul hakkının tadını çıkarıyor musunuz?

Hz. Ömer’in sözünü, Mehmet Akif bir şiirinde “Kenar-ı Dicle’de bir kurt aşırsa bir koyunu / Gelir de adl-i ilahi Ömer’den sorar onu!” diye aktarmıştı. Siz de bunu benimsemiştiniz.

Şimdilerde “Siz bakmayın Ömer’e o işgüzarlık yapmış, esas sorumlu kurt, ne yapsın lider” diyerek bütün suçu kurda atmanın konforuyla keyfinize keyif katıyor musunuz?

‘Büyük ülke’ gibi davranmak sizi de mest ediyor mu?

Bütün uyarılara rağmen, ülkeyi felakete sürükleyen, Suriye’deki yanlış politikadan vazgeçilmedi. Tam da o uyarılarda söylenenlerin hepsi birer birer gerçekleşiyor. Yanlış olduğunu gördükleri halde kör bir inat uğruna bu politikadan vazgeçmiyorlar.

Hal böyleyken tüm suçu ‘üst akıl’ın üzerine yıkıp, gerçek sorumluların ülkemizi daha da bataklığa çeken içi boş kabadayılıklarından haz alıyor musunuz?

‘Büyük ülke’ olmadan ‘büyük ülke’ gibi davranmak sizi de mest ediyor mu?

Yaşadığımız tüm bu felaketlere rağmen “Sen daha Türkiye’nin ne kadar büyük bir devlet olduğunu anlamadın” mavallarıyla karnınızı doyuruyor musunuz?

Ülke mezarlığa dönerken yapılan birkaç havaalanına, okula, hastaneye, AVM’ye bakarak “Ne büyük işler yaptık” diyerek gururlanıyor musunuz?

‘Büyük Türkiye’ geçmişte meydan okuduğu, büyük düşman ilan ettiği İsrail’le yeniden dost olmak için kırk takla atıyor.

Bu tür kıvraklıklara bakarak “Liderimiz ne siyaset yapıyor ama!” diyerek kendinizden geçiyor musunuz?

Para içinde yüzen İslam ülkeleri ‘Müslüman kardeşi’ mültecileri almıyor.

Onlara tek bir cümle etmeyip Batılılara, “Açarım kapıları, mültecilere güle güle derim” diyen liderinizin perişan olmuş, yaralı insanların canını pazarlık malzemesi yapan ‘diplomatik zekası’yla yüreğinizin yağları eriyor mu? “3 milyar avro olmaz. Daha fazlasını vermezseniz hepsini size postalarım”cümlesindeki vicdandan yoksun ‘dik duruş’ sizin de gururunuzu okşadı mı?

Ülke can çekişiyor, keyfiniz yerinde mi?

Velhasıl tehditle, şantajla insanların malına mülküne el konuluyor, çocuklarımız ölüyor, şehirlerimiz yıkılıyor… ülke can çekişiyor.

Gerçekten merak ediyorum yüzde 49.5, ne hissediyorsun? Tek bir gün “Ben ne yapıyorum?” diye kendine soruyor musun? “Ben neyin ortağı oldum, ne elde ediyorum, ne kaybediyorum?”diye kafa yoruyor musun?

Verdiğin destekle ya bu felaketin ortağıysan? Bunun muhasebesini hiç yaptın mı?

İşte bundan dolayı soruyorum: Nasıl, keyfiniz yerinde mi? Elde ettiğiniz iktidar imkanlarıyla mutluluktan uçuyor musunuz? Perinçek gibi siz de hayatınızın en mutlu dönemlerini yaşıyor musunuz? Perinçek’i bu kadar mutlu eden tablo sizi de ediyor mu?

Ne de olsa sizin eseriniz.

Ülke bu haldeyken başkanlık sistemi denilen yeni ‘zafer’in peşinde koştuğunuza bakılırsa, pek mutsuz sayılmazsınız.

“Ülke yok oluyor ama ‘dava’ kazanıyor” değil mi?

Bu mutluluğunuzun tadını çıkarın. Çünkü neden olduğunuz bu felaketten siz de payınıza düşeni er geç alacaksınız..