2024-07-27
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
Necla Çamlibel
 
Annem Fatma’nın anısına
2013-02-09 23:05
Necla Çamlibel
Yaşamı boyunca, iyilik yapan, kavga ettikleriyle barışan, affetmesini bilen, fedakâr olanlar, her zaman başkalarının yüzüne gülerek bakma becerisini gösteren insanlar unutulmazlar. Hoşgörülü olan, tebessüm eden, etrafa sevgi saçan insanlar, sevgi ve hasretle anılırlar.

Tüm zorluk ve sıkıntılara rağmen yaşamayı seven, tüm horlama ve yoksulluğa rağmen onurla direnen, kişiliğini koruyan, güçsüzlere kanat geren, etrafa pozitif ışık saçan insanlar asla unutulmazlar.

Bugün annemin sesini duymayışımın üçüncü yılındayım. Büyük kederler içindeyim. Ama bir şeye seviniyorum. Annem, acı çekmeden, kimseye yük olmadan, dimdik ayaktayken, kocasının, sevdiği can yoldaşının yanındayken, huzur içinde sonsuzluğa gitti.

Annemi niye mi yazdım? Bu yazıyı okuyanlar, kaçınız şu anda annenizle birliktesiniz? Kaçınız gurbet ellerde anne özlemiyle yaşıyorsunuz? Yoksa anne özlemi içinde değil misiniz?

Kuzularının hastretiyle yanıp tutuşan anneler. Soğuk, açlık, ayaz demeden, hapishane kapilarında bekleyen analar.

Binbir zorlukla büyütüp, kıt kanaat okutup, henüz ekmek sahibi olmadan halkı için mücadaleye gidip şehit düşen binlerce yurtseverin yaratıcıları olan analar.

Bizi besleyip büyüten, üstümüze kanat geren, hasta yatağımızın başında uykusuz bekleyen, fedakâr ve cefakâr analar.

Peki biz onlar için ne yaptık?

Artık yürümekte zorluk çeken, hasta yatağında bir tas çorba bekleyen, analarımız için biz ne yaptık? Yoksa onları unuttuk mu?

Günlük karmaşa içinde, kendi dertlerimizle uğraşırken analarımızı unutacak duruma mı düştük?

Annelerini unutanlar!

Annenize hasretle sarılın, huzur veren o güzelim kokusunu burnunuza çekin…

Üşüdüğünüzde, çaresiz kaldığınızda, hastalığınızda, zor duruma düştüğünüzde, işinizin rast gitmediği zamanlarda annenizi düşünün. O zaman ne kadar huzurlu ve ne kadar güçlü olduğunuzu göreceksiniz.

Cefalı, kahırlı, kederli, azimli anam, seni unutmadım ve asla unutmayacağım.

Seni elbette çok özlüyorum. Hiç aklımdan çıkmıyorsun.

Aramızdan ayrılışının üçüncü yılında 4 Şubat 20013 günü karı koca olarak tüm ölülerimizi anmak ve hayır dağıtmak için dost, arkadaş ve komşularımıza bir yemek verdik.

Malum ölüleri anmak ve hayır dağıtmak, Kürt kültürünün önemli bir görevidir. Biz sizden öyle öğrendik. Hem bu görevi yerine getirmek ve hem de çocuklarımıza kültürümüzü öğretmek için bu hayır yemeğini verdik. Eş dost ve komşuların katılımı ve katkısıyla önemli bir görevi huzur içinde tamamladık.

Fatma can, torunun Aryan da bugün evde senin adına bir yemek vereceğimizi biliyordu. Çünkü ben ona söylemiştim.

Aryan pazar günü kalktı, önce odasını düzenledi. Sonra yanıma gelip şunu söyledi “Dayê! Emê îro ji bo pîrika Fatê fest amade bikin. Divê em çend mum jî vêxin.” (Anne bu gün evde Fatê nîne için fest yapacağız. O zaman mum da yakmamız gerekir).

Kısacası torunun Aryan, lokma dağıtmamızı Alman Festivali gibi algıladı. Öyle bilsin. Kısacası seni ve diğer ölülerimizi andık. Yaşamımızda iz bırakan, bize emek veren tüm büyüklerimizi saygıyla andık. Eş, dost ve komşularımız da bize ortak oldular.

Bu önemli günde bizi yanlız bırakmayan, eski ve yeni komşularıma teşekürü bir borç bilirim. Biliyorum ki, insanı insan yapan bir yanı da dostluklardır.






Print