2024-12-03
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
Ural Ataşer
 
ENSEYİ KARARTMAYALIM...
2016-05-23 22:39
Ural Ataşer
Perde kapandı... Söylenecekler söylendi... Hayat devam ediyor... Düşündüm de, benim siyaset sahnesine karşı tavrımda bir değişiklik olmayacak... Hiç bir tribüne ait olmamanın verdiği rahatlıkla alnım açık, başım dik... Bugüne kadar olduğu gibi, olursa kafama göre doğruları alkışlayıp, yine kafama göre yanlış gördüklerimi eleştireceğim...

Peki umutlu olmak için sebep var mı derseniz, ben yaşadığım hiç de kısa olmayan hayatımda en karanlık günlerde bile umudumu yitirmedim... Ne özel hayatımda, ne de siyasette... "Enseyi karartmamak" lazım... Ne felaket tellallığına, ne de "tek adamlık" iktidarda keramet aramaya gerek yok... Bekleyeceğiz ve olanaklarımıza göre doğrulara alkış tutup, yanlışlara eleştiri yapacağız...

Alabildiğine puslu siyaset sahnesinde tek sorun "tek adamlık" iktidar olsa neyse... Deve misali... Neresi düzgün ki sahnedeki oyuncuların... Her taraf "tek adamlara" bel bağlayan saçma sapan muhalefet "askerleriyle" dolu...

MHP"yi bir kenara bırakalım... Henüz ne balık ne de et olduğu belli olmayan bir amorf durumda, iktidarın kuyruğuna takılmış gidiyor... Onların içinde "biz daha milliyetçiyiz" diyenler bile aralarında birlik oluşturabilmiş değiller... Hem oluştursalar ne olur ki... Bütün ideolojik silahlarına iktidar sahip çıkmış durumda... Olsa olsa iyice faşist kıyafetini giyen bir hareket çıkar ki, bence yaşadığımız konjonktürde pek de önemsenecek bir kıymeti olmaz...

CHP, hiç bir şekilde gölgesinden atlayıp yeni, modern,demokratik ve sosyal bir parti olma isteğini içinde hissetmiyor... Hiç bir talebi, programı, projesi, vizyonu yok... Hala yüzyıla yakındır sahip olduğu "prensiplerine" sıkı sıkı sarılıp 21. Yüzyılı tanımlayabileceğine ve siyaset yapabileceğine inanıyor.. Hala Avrupalı sosyaldemokrat partilerin uzlaşma kültüründen bihaber, kavga ve çekişme siyaseti içinde... Hep "olumsuz" seslenişlerle sahnede... "Olumlu" tek ses çıkmıyor...

Kürt hareketinin siyasi partisi HDP, 40 yıllık Kürt hareketinin kazanımlarını "Türkiyelileşme" adına goşist-sol eğilimlerin eline bıraktı... Daha düne kadar iktidarı dengeleyebilecek, demokratik açılımların eşgücü olabilecek sivil siyaset odağı olarak geniş demokratik çevrelere umut verirken, tüm umutları savaş baronlarının direktifleri doğrultusunda hendeklere gömdü... yaptığı tarihi hatalarla kendi halkına yabancılaşırken, savaş yanlısı derin güçlerin taktiklerine kurban oldu... Çırpınıp duruyor...

Marksist-sol ise ihmal edilebilecek bir sayıda olmalarına rağmen, hala 150 sene öncesinin manifestosuyla dünyayı tanıyıp değiştireceğine inanıyor... Aynı zamanda ulusalcı dedikleri milliyetçi kanallarda çırpınıp duruyor...

Atladığım birileri vardır mutlaka... Ama genel olarak görünüm bu bence... Her şeye rağmen bunun kader olmadığını düşünüp, iyimser olmak mümkün... Sihirli bir şey olduğunu sanmayın... Sadece tarihin tersine akamayacağını bilmek ve eldeki malzemenin hiç beklenmedik mucizeler yaratabileceğini düşünmek (belki de bunu istemek sadece) umudu yitirmemek için yeterli bence...

Ben hala, yaşarken bu denklemlerin değişebileceğine, nasıl olacağını bilmememe rağmen bu ülkede de iyi şeylerin olabileceğine inanmak istiyorum... Naapiym... Akıllanmaz bir iyimser olmasam hala hayatımı şekillendiren ütopyalara inanır mıydım...

-----------------------------------------

23 Mayıs
Print