2024-03-28
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
İlhami Sertkaya
 
Kederlerden gülerek geçtim
2016-05-30 09:38
İlhami Sertkaya
ÖN AÇIKLAMA

Bu eser, ‘KUŞATMA’ anı romanın devamı niteliğindedir. ‘Kuşatma’, bir fırtınalı dönemin içinde, dağlarda, kırlarda, kentlerde kuşatmaları yararak çıkabilmiş bir yaşantının savurduğu yurt dışı başlangıcının coğrafyası, Yunanistan’a kadar olan dönemim anlatımıdır. Buraya kadar romanın kahramanı olan ‘Xalo’, bu eserde ‘Berzan’ diye geçiyor. Belirsiz yolculuklara çıkmış bir iradenin, kendisi ve isteği dışında karşılaştığı ülkelerin, kavşakların tümü ‘yurt dışı’ olduğu için, değişik bir dönem ve şartlardan geçen bir yaşantı, değişik olaylar, gelişmeler, karışıklıklar, ‘ilegal’ olan Xalo’nun legal sayılan yaşantısına geçişindeki durumlarda, ‘Kuşatma’ın okurlarına yansıyan ‘Xalo’ profiliyle kalsın istedim. Çalkantılarıyla yeni dönemin kahramanın adının da ‘yeni’ olmasına ihtiyac duymuş, ‘Xalo’ya, ‘Berzan’ demişim. Bunlar, çok da önemli değil, aslolan, yaşanmışlığın dile getirilişidir. Unutulmamalı ki, bu eser de, bir ‘anı romandır’. Yani ‘kurgu’ ya da kurgunun geniş, özgür sınırları içinde, fantazileri özgürce yansıtabilmek değil, ondan yoksun, yaşanmışlığa bağlı zorunluluğunun anlatımıdır. Başka bir deyişle; fantaziler, ancak bu gerçek yaşanmışlığa bağlı olarak anlatılmaya çalışılmıştır.

Bu çalışmanın uzun sürmesi, oldukça gecikmesi, bir yığın önemli-önemsiz detaylardan, uğraşlardan başka, yaşanmışlıkları özenle anımsanması ile de ilgilidir. Yıllara, yollara savrulmuş kayıp parçaların toplanması gibi bir durum. Uğranılan kentlerden, varılan köşelerden, kalabalıklardan, iz bırakan kavşaklardan tekrar ‘geçme’ çabasının zorladığı ‘hatırlamalarlar’. Düşünerek anımsamaların objektifliğini zorlamak, galiba zor olmalı. Yaklaşık otuz yılın kanatları arasında gezinmek. Mülteci kederinin ‘unutma tehlikesine uğramadan’ anlatımı. Adına ‘sürgün’ denilen hayatın içinde, irade dışı karşılaşılan ‘talihsiz rastlantıların da sürügünü’ olmuş bir ömrün karmaşalarıyla birlikte, ‘kederlerden gülerek geçtim’ de, sadece ‘kederi’ anlatmak değil, ona karşı gülüş ve sorgulama da var. Berzan’ın bazı dönemlerde, arkadaşına gönderdiği mektuplarda, hayata bakışına, düşüncelerine dair bazı deyatlar da okuyacaksınız.

‘Kuşatma’ da Xalo, ‘Kederlerden gülerek geçtim’de, Berzan, ‘mülteci kedere’ direnmenin kendi şahsında yaşamıdır. Bu eserde, ayrıca, ‘Kuşatma’ dan unutulmuş, yazılmamış ‘dağlı günler de’ var. Oradan başlayıp, uzak diyarların birinde sonlanıyor. Her ‘sonlanma’ bir başlangıçtır. Bütün bu yaşanmışlıklardan sonra nasıl bir başlangıcı bir insanın çok da uzun olmayan ömrü başlatır, bilinmez. Bu konuda bildiğim şey ,Yunan düşünürün cümlesinde yansıyan gerçekliğidir; ‘Ben oldukça, ölüm yok. Ölüm gelince de zaten ben yokum’.

Sevgilerim, saygılarımla..

KAPAK YAZISI;

‘’ Çok şeyler yaşadığı gibi, çok şeyler de geçirmişliğinin hislerini, hızlı adımlarla yürüdüğü kuzey denizinin dolanan patikalarında dağıtıyor, ‘ait olması gereken, bir kasırga içinde, hala görülmeyen bir ufuka’ doğru hızlıca yürüyordu. Ne hasret, ne özlem, ne savrulmuşluk, uzak diyarlar, ne sıla, ne gurbet! Ne bütün iç karartan sahtekar hesablarıyla‘zıkkım’ siyaset, ne din ve ideoloji gerekçeli lanet savaşlar!

Özlediği, unutamadığı anılarla dolu bütün insanlar mı dağılıp kayıplara karışmışlardı, kendisi mi ‘kaybolmuştu’ acaba? Ne fark ederdi? Buğulanmış camların ardında, kimselerin aldırış etmediğ dilsiz ve öksüz bir çocuk gibi kalan ruhuyla, ‘geçmiş’ denilen dağ yüklü karışık duygularının enkazlarında çıkmaya zorlanan ikili gibiydiler. İçinde kopan fırtınaları, kuzey denizinin öte yüzüne savururcasına, tümseğin gülüşü kırılmış, büyük bir ağzı andıran yamacına ulaştı, durdu. Başını, gök yüzünün mavi deryasına kaldırıken, beyaz bulut kümelerini çocuktan sayan martıların uçuşlarında oynaşan sevinçlerine el uzatarak ‘azıcık ödünç’ alıp, buğulanmış ruhunu silmek istiyordu. Hayallerinin karışık kavşaklarında, yırtılmış bir şiirin dağınık kelimeleri gibi, yelkenlerini kırmış bir hayatın rüzgarına savrulmuştu.

Geçmişinin bütün kahırlarında kopulsa, geleceğini sıfırdan başlatsa... Yorgun yüreği, bunu becerebilir miydi? Yaslandığı tümseğe dökmek istediği, bir kederdi. Uzun, bitmeyen keder..!’’

NOT-Avrupa’da okumak isteyenler, aşağıdaki emaile bildirebilirler;

hesretamagirana@live.nl



Print