2024-05-08
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
Ahmet Şık
 
Darbe, darbe ittifakı dağıldığı için başarısız olmuş olabilir
2016-07-21 12:17
Ahmet Şık
Gazeteci Ahmet Şık, darbe girişiminin iki gün ardından Twitter hesabından yaptığı açıklamalarla darbe girişimine ilişkin cevaplanması gereken soruları vurguladı.

Ahmet Şık: Darbe, darbe ittifakı dağıldığı için başarısız olmuş olabilir

Gazeteci Ahmet Şık, darbe girişiminin iki gün ardından Twitter hesabından yaptığı açıklamalarla darbe girişimine ilişkin cevaplanması gereken soruları vurguladı.

Ahmet Şık"ın yazdıkları şöyle:

Üzerinden henüz iki gün geçti ancak 15 Temmuz darbe girişimiyle ilgili doğruluğundan emin olamadığımız çok fazla bilgi ortalığa saçıldı. İlk andan itibaren olağan şüpheli ilan edilen Cemaat kimilerinin iddiasına göre darbe girişiminin beyniydi. İşin doğrusu, pek ihtimal vermesem de eğer hakikate uygun ve bağımsız bir soruşturma olursa, zamanla anlaşılacak. Şu ana kadar anlatılan çok fazla şey olmasına rağmen hâlâ yanıtsız çok fazla soru orta yerde duruyor.

En şaşırtıcı olan, bugüne dek şiddet içeren herhangi bir eylemi olmadığı düşünülen, varsa da henüz kanıtlanamayan Cemaat’in fail olması. Ne bu şaşkınlık Cemaat’i aklamak için ne de eldeki verilerle Cemaat’in tek başına fail ilan edilmesi için yeterli nedenimiz var.

Cemaat’in kamusal alan oluşturmak için diyalog yanlısı tutum takınan “sivil” yanı, gerçek yüzünü gizlemeye yönelik bir maskeden ibaretti. O maskenin ardında gizlenenler, komplolarla dolu kuşkulu siyasal toplumsal davalarda, kimilerince görülmek istenmese de ortaya çıkmıştı. Bu gerçeği görmek istemeyenlerin başında bugün Cemaat’in azılı düşmanı olan Cumhurbaşkanı Erdoğan, AKP ve destekçileri geliyordu.

Bu kesimlerin, Cemaat’in ne olduğunu görmezden gelmekle kalmayıp yakın geçmişin suç ortaklığını yapanlar olduğunu tekrarlamakta fayda var. Konuya dönersek, “15 Temmuz darbe girişiminde Cemaat tek başına mı hareket ediyordu?” en önemli soru olarak karşımızda duruyor. TSK’nin siyasal bir bütünlük taşımadığı, hayli etkin olmakla birlikte Cemaat’in tek başına darbe yapabilecek gücü olmadığını söyleyebiliriz.

Darbe girişimiyle ilgili şu ana dek gözaltına alınanların sayısı 6 binden fazla ve aralarında Cemaatçi olmadıkları bilinenler de bulunuyor. Darbe planı belgeleri ve görevlendirme listelerinde Cemaatçi olmayanların da bulunduğundan hareketle Cemaat’in yalnız olmadığı söylenebilir. Buna rağmen darbenin neden başarılı olamadığına ilişkin akla gelen en yatkın açıklama ise darbe ittifakının dağılması olabilir.

İttifakın dağıldığı TSK içinden peş peşe gelen “Emir komuta zinciri içinde olmayan bir kalkışma” açıklamalarından ortaya çıktı. Zaten bu açıklamayı yapan ve kimisi Cemaatçi olmayan bazı rütbeliler şu anda darbe girişimi suçlamalarıyla gözaltına alındı. Şeklen 1962-63 Talat Aydemir darbe girişimlerinde yaşanan satışların 15 Temmuz’da da tekerrür ettiğini söyleyebiliriz. Bu nedenle darbe girişimin başarılı olmamasının en önemli nedeninin darbeciler ittifakının dağılması tespiti yanlış olmaz.

“Siviller sokakta demokrasiye sahip çıktı o yüzden olmadı” söylemi hem bir gerçek hem de ajitasyondan ibaret. 15 Temmuz gece yarısını geçene dek sokaklar boş olmasa da kalabalık değildi. Hükümet dâhil herkes kimin kazanacağını anlamaya çalışıyordu. İttifakın dağıldığının anlaşılmasıyla ibrenin hükümetten yana döndüğü noktada AKP tabanını sokağa dökme çağrısı yaptı. Burada ilginç olan sürekli “ordu içinde küçük bir grup” vurgusu yapıldığı halde geri kalan büyük grubun ortalıkta gözükmemesiydi. Darbecilerle, polisler ve silahlı olan ve olmayan siviller çatışırken TSK’nin tepeden aşağıya geride kalan o büyük çoğunluğu neredeydi? Savaş yaşanan Ankara’da 1. Kolordu’daki binlerce asker ve komutan hem de TSK’nin kalbi Genelkurmay işgal edilmişken neredeydi?

İstanbul’da köprüyü tutan askerlerin sayısı 100 bile değilken, binlerce askere sahip 1. Ordu Komutanlığı birkaç kilometre uzaktaydı. Komutanı darbe karşıtı açıklama yapmış olan 1. Ordu emrindeki askerlerin neden darbecilere müdahale etmediği izaha muhtaç değil mi? Eskişehir, Balıkesir, Diyarbakır, Bandırma, Merzifon hava üslerindeki 100’den fazla F16 varken TBMM bombalanırken neden müdahale edilmedi? Bu sorular nedeniyle darbeye dolaylı bir ortaklık anlamına da gelebilir ki bu Cemaatçi olmayanların gözaltına alınmalarını da açıklar.

Darbe girişimi sonrası yargı başta olmak üzere bürokraside başlayan tasfiye bir fırsatçılıktan ibaret. Bu TSK için de geçerli olabilir. Bir darbe ittifakı şüphesi ortada ve yüzlerce rütbeli işin içindeyken Genelkurmay, MİT ve Emniyet istihbaratı nasıl olur da bunu bilemez? TSK’den tasfiye edilecek olan ve darbe girişiminde rol alan Cemaatçi askerler teknik takip altındayken istihbaratın haberi yok muydu? Sorular çok fakat bir tek şeyden emin olabiliriz: AKP ve Erdoğan’ın, TSK ile uyumlu olursa parti-devleti modeli için artık engeli kalmadı.

---------------------------------------------------------

Siyasi Haber- 18 Temmuz
Print