|
Bu terazi bu kadar sıkleti çekmez
|
2016-09-26 18:37
|
Oral Çalışlar
|
|
Her saat başı, TV ekranlarından, yeni bir kurumun basıldığını, onlarca görevlinin gözaltına alındığını öğreniyoruz. Bir kanlı darbe girişimi yaşadık. Generallerin yarısından fazlası darbe girişimiyle suçlanıyor. Bu tablonun, bir sarsıntı, bir fırtına yaratması kaçınılmaz. Ancak, 2 aydan fazla bir süre geçti. Kitlesel tutuklamalar ve işten çıkarmalar, ara vermeksizin sürüyor. Sayılar binlerle değil onbinlerle ifade ediliyor. Örgütle bağı kanıtlanamayan gazeteciler, yazarlar da listeye dahil. Aynı endişeyi, dün CHP lideri Kılıçdaroğlu da Başbakan’a ifade etti.
Gerçekçi ve sonuç alıcı değil
Böyle bir “hesap sorma” sürecinin, hakkaniyetli bir sonuç yaratması zor. “O da FETÖ’cü, bu da PKK’lı” diyerek hazırlanan listeler, makulu aşıyor. Korku verici bir hava oluşuyor. İşten çıkarmalarda, OHAL"in verdiği yetkilerin aşırı kullanımı söz konusu. İnsanların geleceğini karartan uygulamalar, darbenin yarattığı tahribata yaklaşan boyutta yeni tahribatlar yaratıyor. İktidar çevrelerinden, "özenli davranacağız” açıklamaları geliyor. Bu, sevindirici. Pratikte yaşananlarsa, bu açıklamalarla örtüşmüyor. Uygulama ve önlemlerin normalleşmesi adına neler yapılabilir? Cumhurbaşkanı başta olmak üzere, etkili ve yetkili makamlar, daha net ve daha uyarıcı bir tutum ortaya koymak zorunda.
Militanla sempatizanı aynı torbaya koymak
15 Temmuz darbesi öncesinde, paralel yapıya belli ölçülerde sempati duymuş (veya örgütün baskısına boyun eğmiş) herkesi “ağır suçlu” görmek, insanların geleceğini yok edebilecek sertlikte yaklaşımlar içine girmek; yanlış. Örgütlü suçun parçası olmuş, darbeci yapıyı bilerek ve isteyerek desteklemiş olan ile sempatizan arasında, daha özenli bir ayrıma gitmek gerekiyor. Türkiye, birçok cephede ağır sorunlarla ve çatışmalarla yüzyüze. İç uzlaşmaya her zamankinden çok ihtiyaç bulunuyor. Bu koşullarda, soruşturmaların, işten çıkarmaların “fanatikçe” boyutlara ulaşmasının, kimseye yararı olmaz. Tabii, bu hengameden, FETÖ"cüler ve iç gerilimi tırmandırmak isteyenler de yararlanabilir. Her şeyin bulanıklaştığı bir ortamda, darbeciler, kendilerini mazlumların arasında gizleme olanağını bulabilirler. Eskilerin deyimiyle: Sorunlar ne kadar büyük olursa olsun, onları "usuletle ve suhuletle" ele almak şart.
---------------------------------------
Serbestiyet-23 Eylül
|
|
|
|