2024-03-28
Skip Navigation Links
Destpêk/Anasayfa
Pêwendî/İlişki
Lînk
Skip Navigation Links
Video
Album
Arşîv
Metin Can
 
Yol ayrımında uygulanacak yol haritası !
2018-07-10 23:48
Metin Can
Türkiye deki 24 haziran seçimler öncesi kamplaşmalar, propagandalar, vaatlar, belden aşağı vurmalar, tehditler, tekler, birlikler, tahminler ve yorumlar bir tarafa, sonunda Erdoğan başkan seçildi,

Meclis aritmetiğine göre başkanlığı istediği gibi kolay olmasada, normativ değerlerin pekte geçerli olmayan diyarlarda el öpmelerle (öptürmelerle) de bazı işler yoluna girer.

Cumhuriyetin başkanlık sistemiyle yönetılmesinin, ya da cumhurriyetin yenide reorganize edilmesindeki rota veya viziyonu bir yol ayrımına gelmiş bulunuyor.

21. yüz yılda küreselleşmenin hız kazandığı, dijital ve bilgi toplumuna doğru yol alındığı bir çağda, tekçiliği yerine çoğulculuğun, merkezıyeçiliğin yerine federalizmin, bürokratik despotluğun yerine, tolumsal hizmet anlayışının, kişilerin ve beli gurupların yukarıdan aşağıya doğru emirvari uygulamaları yerine, toplumunda tartışılıp sentezlenerek çağa uygun yasal düzenlemelerle ve toplanan vergilerin bir yerlere peşkeş çekerek veya belli bölgelere değil de, toplumun hizmetine ve itiyaçlarına göre adil dağıtılması ile sistemler toplumlarının refahını, iç ve dış barışını sağlıyor.

Türkiye"yi başkanlık sistemi ile yönetmeye aday olanların bir yol ayrına geldiklerini, rotalarını belirlemeleri zorunlu hale gelmiştir. Eski yöntemlerle Türkiye"nin artık yönetilemiyeceği ortada.

Yeni sistemin yönetici kadroları, ya toplumsal barışın sağlanması için siyasi af çıkarırlar, Kürtleri PKK"dan, alevileri Türk solculardan ve islamcıları tahrıkatlardan arındırırlar, çatıştırma kültüründe tartışma kültürünün yolunu açarlar, şavaş ekonomisinde serbest sosyal pazar ekonomisine geçerek toplumun refah ve eğitim düzeyini yükseltirler ya da Türkiye"yi önü alınamıyacak toplusal kaosa sürükliyecekler, ki bunun kimseye faydası yoktur. Orta doğunun hali ortada!

Başkan Erdoğan ve onun destekçileri isterlerse toplumsal barışı sağlama imkanları ve güçleri vardır.

Bu son tarihi fırsatı kaçırırlar mı bilemem ama kaçıracaklarına ihtimal veremiyorum, çünkü yeni sistemin yaşam bulması, ancak katılımcı, demokratik çoğulculuk, azınlıkların ve asıl unsurların haklarının garantilenmesi ve korunması ile mümkün.

Daha doğrusu yeni sistemin fedaratif, laik ve evrensel insan normlarına uygun olması gerekiyor.

Seksen yıllık imtiyazlarını kaybetmenin telaşı insanı demokrat yapmıyor, bu saatten sonrada eskisi gibi umut hırsızlığıda tutmuyor artık, ama yine de kandırabildikler beli bir kitle ne yazık ki vardır.

Türkiye partiler sahasında Kürtlerin içinde olmadığı parti yok gibi, ne zaman akıllanıp kendisi olurlar bilinmez ama en azında içinde bulundukları alanlarda ırkçılığa çanak tutmamaları g erekiyor.

Rotasını saşıran veya şaşırtılan Kürtler de yol ayrımında, ya bilinçli, demokratik ve gönüllü beraberlik ya da umut hırsızların çizdiği çerçevede gelip giderler.

Değişmiyen değişim yasası, istemesekte hepimizi hem değiştiriyor hem de değişime zorluyor.

Yetmezliklerini başkalarını karalıyarak örtmek, var olan toplusal sorunların çözümsüzlüğünde beslenerek komplo teorilerle değişimin önünde durulamıyor. Olusuzluklara rağmen sistemin reorganize olması olumludur. Yöneticelerin işlerini iyi yapması biraz da muhalafetin alternatif çalışmasına bağlıdır.

Bu işin hilesinde olanlar hep olacaktır ama zamanı geldiğinden de hak yerini bulur ve doğrular kazanır, önemli olan rotayı şaşırmadan hakkaniyetle ve sabırla çalışmak.
Print