|
HAK-PAR Genel Başkanı Düzgün Kaplan: ‘Tüm olanaklarımızı samimi yurtseverlerle paylaşmaya hazırız’ |
2024-01-11 17:14 |
|
HAK-PAR Genel başkanı Düzgün Kaplan ile Genel başkan yardımcıları Mehmet Şah Eren ve Mehmet Şirin Timur Adana HAK-PAR il teşkilatını ziyaret etti.
Başkanlık Kurulu üyesi Arif Sevinç, PM üyeleri Şerif Saydam, Süleyman Kart ve Adana il Seçim Komisyonu üyelerinin de hazır bulunduğu toplantıda, partililere seslenen Düzgün Kaplan, HAK-PAR’ın Yerel seçim politikasını özetledi ve ‘ Seçimlere katılacağız ve halkımızı seçeneksiz bırakmayacağız ‘dedi.
Türkiye, başta Türkler ve Kürtler olmak üzere çok sayıda etnik grubun, çoğunluğu Sünni Müslüman ve Alevi olmak üzere, farklı inançtan insanların yaşadığı bir ülke olduğuna dikkat çeken Genel başkan Düzgün Kaplan; ‘Türkiye’nin idari yapısı bu çok uluslu, çok kültürlü yapısına uymamaktadır’ dedi.
Kaplan sözlerine çüyle devam etti; ‘Türkiye Cumhuriyeti Devleti, herkesi Türk etnisitesi içinde zorla eritmeye çalışan aşırı merkeziyetçi, üniter (tekçi) bir devlettir.
Yöneticilerin bu yanlış idari anlayışta ısrar etmesi, bugün Kürt sorunu, Alevi Sorunu, demokratikleşememe, otoriterleşme, sürekli ekonomik krizlerle yüz yüze kalınması gibi süregelen bütün sorunlara kaynaklık etmekte veya sorunları ağırlaştıran bir etki yaratmaktadır.
‘Yerel yönetim’ mekanizmasının da çağın çok gerisinde, etkisiz olmasının nedeni, bu zihniyetin aşılamamasıdır.
Artık tüm uygar dünya, otoriter, baskıcı, aşırı merkeziyetçi anlayışı terk ederek, yerel halkın karar mekanizmalarına daha çok ve doğrudan katılımına ve demokratik kültürün güçlenmesine olanak sağlayan yerelleşme, adem-i merkeziyetçilik anlayışına yönelirken, Türkiye ‘tekçi’ / üniter yapısında ısrar etmekte, Kürtlerin meşru haklarını vermemek için idari yapısını her gün daha da merkezileştirmektedir.’
Düzgün KAPLAN HAK-PAR ‘ın Türkiye’nin aşırı merkeziyetçi, üniter (tekçi) idari yapısının kökten değişmesini ve farklılıklara uygun federal tarzda yeniden yapılanmasını, sadece belediye başkanlarının değil, valiler ve kaymakamlar dahil, tüm yerel yöneticilerin de yerel halk tarafından seçilmesini, halkın yerelde seçimle iş başına getirdiği yöneticilerini, denetleme, hesap sorma ve gerektiğinde bir sonraki seçimi beklemeden geri çağırma hakkına da sahip olmasını savunduğunu söyledi.
‘HAK-PAR farklı anadillere, kültür ve inançlara sahip olan kesimlerinin yaşadıkları kentte, eğitim, sağlık, çevre, ulaştırma, bayındırlık, tarım, trafik ve güvenlik hizmetleri başta olmak üzere, siyasi, kültürel, toplumsal ve ekonomik alanların tümünde gerekli politikaların oluşturulmasında, karar verme süreçlerinde, eşit ve adil olarak yer almasını savunmaktadır.
HAK-PAR şiddetin ve savaşın toplum yaşamından çıkarılması, yaratılacak özgür tartışma ortamında, barışçıl mücadele yöntemleriyle, diyalogla merkezle yerel arasındaki sorunların çözüme kavuşturularak, iktidarın adil bir biçimde paylaşılması gerektiğine inanmaktadır.’ diyen Düzgün Kaplan, HAK-PAR’ın bir pazarlık partisi değil, bir dava partisi olduğuna ve o sorumlulukla hareket ettiğine dikkat çekerek bir kez daha tüm yurtseverlere seslendi;
‘HAK-PAR olarak seçime girme hakkımız olmak üzere tüm olanaklarımızı samimi yurtseverlerle paylaşmaya hazırız.
Gelin, ülkemizi ve halkımızı sömürgeci partilere veya onların proje yapılarına terk etmeyelim.
Güçlü yurtsever ve demokratik bir seçenek yaratalım.
Adaylarımızı, seçim politikamızı hep birlikte tespit edelim, halkımızın meşru taleplerini kamuoyunun gündemine hep beraber taşıyalım’ 11.01.2024
HAK-PAR Basın Bürosu
|
|
|
|