PSK PSK Bulten KOMKAR Roja Nû Weşan / Yayın Link Arşiv
Dengê Kurdistan
PSK
PSK Bulten
KOMKAR
Roja Nû
Weşan/Yayın
Arşiv
Link
Webmaster
psk@kurdistan.nu
 
 

Geçmiş olsun Sırp yoldaşlar!

Kemal Burkay

Benim yıllar öncesinin Yugoslavyası’yla ilginç bir anım olmuştu. 12 Eylül faşizminden kaçmış, batı ülkelerine sığınmıştık. Bu ülkelerdeki Kürdistanlı ve Türkiyeli işçi, öğrenci ve aydınlarla birlikte faşist cuntaya karşı muhalefeti örgütlüyor, demokratik kamuoyunu harekete geçirmeye çalışıyorduk. Bu nedenle çeşitli ülkeleri dolaşıyorduk. Bir keresinde bir arkadaşımla Yunanistan’a gidecektik ve Almanya’dan karayolu ile gitmeyi düşünüyorduk. Yugoslavya’dan transit vizesi almak için bu ülkenin Almanya’daki büyükelçiliğine başvurduk. Amacımız, aynı zamanda yol boyundaki ülkeleri tren veya otomobille de olsa görmekti. Ama Yugoslav elçiliği bu transit vizeyi vermedi.

Bu beklemediğimiz bir şeydi. Nedenini sorduk, mülteci pasaportlarımızı gerekçe gösterdiler. Ama bu pasaportlar da zaten bize, Türkiye dışındaki ülkelere yolculuk yapabilelim diye verilmişti. Biraz daha kurcalayınca baklayı ağızlarından çıkardılar. Yugoslav yönetimi Türkiye ile ilişkilerini bozmak istemiyordu. Sözde „sosyalist“ Yugoslavya, Batılı ülkelere sığınan politik mültecilere iyi gözle bakmıyordu… Ayrıca biz Kürtler „ayrılıkçı“ idik ve Yugoslavya „ayrılıkçı“ hareketlere karşı daha da hassastı!

Yugoslavya’nın yarasını o zaman anladık. Bu ülkedeki federalizm hiç de gönüllü birlik üstünde yürümüyordu ve Sırplar da aynen Türk, İran ve Irak’ın şoven ve sömürgeci yönetimleri gibi iğne üstünde oturuyorlardı.. Bizim solcu olmamız ve Türkiye’deki, üstelik NATO güdümündeki faşizmin Kürt ve Türk halklarına yaptıkları umurlarında değildi.

Yugoslavlar böyle yapınca Yunanistan’a uçakla gidip geldik ve bu bizim için bir bakıma daha rahat oldu. Böylece transit yolcuların yol boyundaki Yugoslavya’da sık sık karşılaştıkları rüşvet ve soygun olaylarına muhatap olma gibi bir riske de girmemiş olduk.. Ama bu olay bana çok dokundu, „sosyalist“denen Yugoslavya’ya ilişkin duygu ve düşüncelerimi sarstı.

Bu ve benzer tutumlar Yugoslavya’nın birliğini sağlamaya yetmedi elbet. Günü geldi Yugoslavya da Sovyetler Birliği gibi dağıldı. İşin garibi bu dağılışın en aktif destekçilerinden biri de Türkiye oldu. Türk gönüllüler Müslüman Boşnakların yanında savaştılar ve Türkiye bunlara yolu sonuna kadar açtı. Çeçen gönüllülere açtığı gibi… Bir Türk askeri birliği Bosna’da üslendi ve Türk jetleri operasyonlara katıldılar. Bu, tarihin garip bir ironisi idi.

O günlerde, her şeye rağmen, Sovyetler’in dağılışı gibi, Yugoslavya’nın dağılışına, Yugoslavya halklarının; Sırp, Hırvat, Sloven, Boşnak, Arnavut ve Makedonların, uygar ve eşitlikçi bir tarzda birlikte yaşamayı sürdüremeyişlerine, bir birlerinin boğazına sarılmasına, çektikleri acılara, bu ülkenin alt üst olmasına üzüldüm. Bunları yazdım da. Çünkü ben, Yugoslavya’yı yöneten ve Türkiye’de de benzerlerine bol miktarda rastlanan, sosyalist kılıklı bir şoven değildim; sosyalizme, halkların kardeşliğine inanıyordum; bugün de inanıyorum.

Ama Yugoslav yöneticilerin bize yönelik yıllar önceki bu davranışını da unutmadım.

Şimdi Yugoslavya artık yok. Son olarak Kosova’nın da bağımsızlığını ilan edip Sırbistan’dan kopuşuna tanık olurken, aynı şeyi bir kez daha hatırladım. Bu kez de Kosova’nın kopuşunu teşvik eden ve onu ilk tanıyan ülkelerden biri Türkiye oldu.

Sırbistan buna pek bozuldu. Elçilerini, Kosova’yı ilk tanıyan ABD, Fransa ve Türkiye’den çekti. Türkiye’deki elçisi Curgos’un tepkileri, Türkiye’yi terk ederken yaptığı açıklamalar, daha doğrusu yakınmalar, hatta Türkiye’ye yönelik göz dağları ise evlere şenlik. Şöyle diyor Bay Curgos:

„Türkiye’nin kararını yeniden gözden geçirmesini istiyoruz. Ankara-Belgrad ilişkisi bundan sonra eskisi gibi olmayacak."

Geçmiş olsun Bay Curgos! Geçmiş olsun Sırp Yoldaşlar!

Türkiye Sırbistan ilişkileri eskisi gibi olmayacak da ne olacak? Ne yapacaksınız? Bundan sonra ülkenizden transit geçecek Kürt ve Türk solcularına, antifaşist insanlara sorun çıkarmadan vize mi vereceksiniz?!. Kürt halkının özgürlük mücadelesine destek mi olacaksınız? Kürt sorununu BM’ye mi taşıyacaksınız? Yoksa ordunuzu ve Sırp gönüllüleri Kürtlere destek olsunlar diye Kürdistan’a mı göndereceksiniz?..

Ama elbet bunlar, eli kolu budanmış, kendisi himmete muhtaç bir dede olan Sırbistan’ın yapabileceği işler değil. „İlişkiler eskisi gibi olmayacak“ derken bakın neleri kastediyor Bay Curgos:

„Türkiye'nin kararına kadar üç alanda önemli ilişkimiz vardı: Özelleştirme projelerinde Türk firmalarının oynayabileceği rol, 10 yıllık altyapı projelerimiz ve iki ülkenin AB üyelik süreçlerinde yürütebilecekleri işbirliği. Sırbistan halkı için de Türkiye'nin kararını kabullenmek çok zor olacak. Her evde mutlaka bir Beko bulunur, Efes birası içilir. Türk hükümetinin tanıma kararını alırken bunları da dikkate aldığına inanıyorum…“

İşte böyle… Türk firmalarının ihaleleri tehlikeye girecek, Türk malları, Beko buzdolapları, Efes birası boykot edilecek, filan…

Bunlar Türkiye’nin, Kürt sorunu nedeniyle Fransa, İtalya gibi ülkelere tepki gösterirken yaptıklarına ne kadar da benziyor… Aynı dertten, „ayrılıkçılık“tan, muzdarip olanlar nasıl da aynı tepkileri gösteriyorlar.

Bay Curgos, aynı zamanda, Kosova’nın özgürlüğe kavuşmasının bütün dünya için emsal olacağını ve Türkiye’nin de bundan zarar göreceğini söylüyor ve şöyle diyor:

„Pandora'nın kutusu açıldı. Türkiye'nin de tanıdığı bu emsal, bölgemiz ve dünya için öngörülemeyen sonuçlar doğuracak. Ayrılıkçılığın yasallaşması başka yerlerde de ayrılıkçı hareketleri legalleştirecek, artık ülkelerin etnik olarak ayrılıp parçalanması mümkün olacak. Dün itibarıyla çok etnisiteye sahip ülkelerin bir problemi daha oldu. Dünyadaki 200 benzer ayrılıkçı hareket için yeni umut doğdu. Türkiye de bununla yüzleşecek. Sizin de bizim de yaşadığımız bölgeler sorunlu…“

Kısacası, sırp yöneticiler, Kosova’nın bağımsızlık ilan etmesini dünya için „kötü emsal“ olarak niteliyorlar. Oysa bu çok iyi bir emsal! Adalete, hukuka, Birleşmiş Milletler ilkelerine tümüyle uygun. Kosova halkının yüzde 80’den fazlası Arnavut. Bu ülkedeki Sırp nüfusu ise yüzde 10 civarında. Böyle bir ülkenin Sırbıstan’a bağlı olması için hangi neden var? Kosova halkının bağımsızlık ilan etmesi, hatta dilerse Arnavutluk’la birleşmesi son derece doğal değil mi?

Aslında olup biten şey, bir halkın kendi kaderini özgürce belirlemesidir. Aynı şey dünyanın başka yerlerinde de olursa buna üzülmek değil, sevinmek gerekir. Dünyanın başka yerlerinde, örneğin Kürdistan’da da aynen böyle olmalı. Kürt halkı kendi kaderini özgürce belirlemeli. Kürt halkıyla birlikte yaşamaya tutkun olanlar, onu sevenler varsa, onlar da Kürt halkına eşit haklar tanımaya, yani federal veya konfederal bir birliğe razı olmalı. Birlikte yaşama böyle olur. Boş laflara, ikiyüzlü kardeşlik masallarına, et-tırnak hikâyelerine karnımız tok!

Türk şoven ve sömürgecileri, Bosna’nın, Kosova’nın bağımsızlığını savunurken Kürt halkına, bağımsız yaşama hakkı ya da federal çözüm bir yana, en doğal hak ve özgürlükleri tanımamak, bu halkın iradesini hiçe saymak için ne lazımsa yapıyorlar. Dilimizi ve kültürümüzü bile yasaklıyor, ülkemizi, yakıp yıkıyor, halkımızı katledip göçertiyor, şu anda olduğu gibi, sınır ötesinde bile Kürt halkına saldırıyorlar. Bu tutum, çifte standarttan öte tam bir barbarlıktır, insanlık suçudur, soykırımdır.

Elbet, bu tür bir barbarlığın da bir sonu vardır. Onların Sırp şovenlerin durumundan ders almaları ve bu çılgınca politikadan vazgeçmeleri hem kendileri, hem biz Kürtler, hem de tüm bölge ve dünya için iyi olur.

Yazarın önceki yazılarından:

Aslan Asker Şwayk ”Panodaki Şiir”e Karşı!
Türban ve laiklik üzerine
Ergenekon ve Türk medyasının çözülen dili
Düzenli köşe yazılarıma son verirken…
Hrant Dink’i anarken
AKP sistemle kaynaşırken..
Sekiz asker, bomba olayı ve Erdoğan…
Tarih, akıl ve ahmaklık üzerine
Kandil Operasyonu; hedefler, sonuçlar
Kürtlerin temsil sorunu
Sabah’taki söyleşi, DTP ve temsil sorunu üzerine
Oyunun yeni perdesi ve değişen taktikler
DTP’ye yönelik kapatma davası
Bush-Erdoğan görüşmesi ne sonuç verdi?
Militarizm Türkiye’yi teslim almak istiyor
Katil kim?.
PKK’nın silah bırakmasına veya yeni bir ateşkese karşıyım!
Bu çılgınlıkla nereye?..
Nasıl bir anayasa? – 3
Militarizm barışa, demokrasiye, gelişmeye engel
Türkiye Malezya olur mu? Keşke olabilse!
Nasıl bir anayasa? – 2 Kemalizm ayak bağı oldu
Nasıl bir anayasa?
Bir genel af  ”PKK sorununu” bitirir mi?
DTP’nin temel yanlışı ne?
Yedi kızın acı öyküsü Yaşamadan Öldüler
Yakın tarihe kısa bir gezinti
Kürdistan gerçeği, Kürt ulusal sorunu ve onurlu tavır
Türk dış politikasının rüşvetleri…
Yezidi Kürtlere yapılan saldırı
Türk Parlamentosu ve Kürtler
Seçimlerde Türkiye solu, Kürt Ulusal hareketi
22 Temmuz Seçimleri üzerine
Orman yangınları kimin işi?
Dink Davası ve Sivas
Bir mum yakmaya devam…
Kuzeyde bir hafta
Norveç sınırı, Laponlar, beyaz geceler…
Darbe ayağa düştü
Darbe planı işlemekte
Barzani “PKK terörü”nü destekliyor mu?
Hükümet gerçekleri halka anlatmalı
Sayın Sezer, nereden nereye!
Son terör eylemlerinin ardında kimlerin eli  var?
Sistem ne laik ne demokrat
“Dil Devrimi” ve “Güneş Dil Teorisi” komedisi
“Türk Tarih Tezi” komedisi
Paşalar Cumhuriyeti, berdevam mı?.
Kürt Dili nasıl kurtulur?
Türk medyası ya da Yalancı Çoban
General, istifa et!
Heyy, orada bir Müslüman yok mu?!.
Irkçı görüşlerin temeli yalan ve safsata-2
Türk-İslam sentezi ve Kürtler, Aleviler...
Irkçı görüşlerin temeli yalan ve safsata-1
Kim olursa olsun!
“Bu ırkçılık nerden çıktı?!”
Aman, 301’i değiştirmeyin!
Yanlışta direnenler, Sopayı çözüm sananlar...
“Halkın oyları” ve çıkar yol
Türkiye batağa nasıl saplandı..
Kerkük Kürdistan’a katılırsa...
Gerçek katil kim?
Ankara Konferansı üzerine
AB’ye sırtını dönen Türkiye’de Savaş hazırlığı mı, blöf mü?
Saddam cezasını buldu
Çıkara dayalı yanlış hesaplar
AB’nin son kararı üzerine
Baker Raporu ölü mü doğdu?
PKK neden taktik değiştirdi?
İlkesizlik ve Irak’ta çözüm
Bir kez daha Ermeni sorunu üzerine
Değişime direnen Türkiye
Sel, yangın vb. “doğal felaketler” üzerine..
Kürdistan, zenginlik içinde yoksul ülke..
Bir şarkı, bir şiir
Fransız Parlamentosu’nun kararı Ve Cezayir..
En büyük devletsiz ulus..
Oyunu gerçek sanmak-2
Oyunu gerçek sanmak.. (1)
Ana-babalar kirli savaşı sorgulamalı
Linç salgını yayılırken…
Lübnan’dan uzak dur, Kürdistan’a hücum!..
Uygarlıklar Savaşı mı?
Türkiye’nin Kerkük Sorunu!
Halkı yalanla besleyen rejimler…
Irak’ı bekleyen: Ya üçlü konfederasyon, ya üç ayrı devlet
Bölgemizde ve Dünyada barış ve istikrar için..
Statükonun yıkımına kim ağlar?
Terör ve PKK bahane, Hedefler çok başka…
Hürriyet’in tehlike çanları!
Kırk katır mı, kırk satır mı?..
Demirel, Çiller, Ağar, Güreş… Bunlar tanık mı, sanık mı?.
Şemdin’in yakalanması, destanlar, balonlar…
Başı türbanlı bir kadın neden cumhurbaşkanı olmasın?..
Çetelerle mücadelede hükümete destek vermeli
Ülkeyi esir alan ahtapot...
Sular ısınırken...
”Sanki herkes kör, herkes zincirlerle bağlı…”
Bu bir darbe değil mi?
Terör ne, terörizm ne?
TBMM Başkanı Arınç’ın kunuşması ve demokrasi üzerine..
Şemdinli’deki askeri yığınak neyin nesi?..
Rejimin Kürt halkına topyekün saldırısı
Baş terörist kim, PKK mı, Türk devleti mi?
Önyargı, tutku ve akıl...
Derin devlet oyununda Rejisör, figüran ve seyirci…
Suç ve Ceza
Yine bir şeyler dönüyor…
Sistem çürümüş, dökülüyor
Irak’ta iç savaş kaygısı ve kendi kendine gelin güvey olanlar..
ŞOVENİZMİN ESİR ALDIĞI BEYİNLER (*)
At izi it izine karışırken..
HAMAS ve PKK…

Sağduyu ve hoşgörü gerekli
Şemdinli’nin üstü örtülüyor
Adalet mi rezalet mi?.
Genelkurmay Gladyosuna sahip çıktı!
Türk Gladyosu tasfiye edilmedikçe…
Yalancının mumu yatsıya kadar yanar
“Demokratik Cumhuriyet”in patenti Bay Öcalan’ın mı?
Türk rejimi neden Apo´ya sarıldı?
Kürt sorununa çözüm çeşitlemeleri üzerine…
Türkiye Kürtler konusunda İran’ın bile çok gerisinde…
Erdoğan’ın Şemdinli ziyareti ve alt kimlik-üst kimlik üzerine
Paris olayları ve küreselleşme üzerine
Olaylar böyle mi aydınlanacak?
Şemdinli bir fırsattır
Bu nasıl bir ilerleme?

Değişimi anlamak ve Kürt sorununda akılcı çözüm
Bilimsiz üniversite, hukuksuz adliye..
Türkiye’nin AB üyeliği ne Sevr’dir, ne de Lozan…
AB ile müzakereler başlarken umutlar - kaygılar...
3 Ekim bir dönüm noktası olacak
Sevgisiz bir ülke..
“Demokrat, özgür ve çağdaş Kürtlerin sesi…”
Provokasyon dumanları…
Asıl ölüm susmaktır
PKK’yı muhatap yapan kim?
Erdoğan’ın son tavrı
Doğu Kürdistan’daki son gelişmeler üzerine
Kürtçe şu anda zincirlerle bağlı
Öcalan İmralı´dan alınmalı
Derin Devlet ve PKK el ele..
Bir kez daha terör ve uluslararası sorunlar üzerine
Bir toplum nasıl kandırılır?
Bazı dostların ardından
AKP Alevileri yok sayıyor
ÇIKAR YOL - III Buyrun, örgüt de var, iş de!
Erdoğan’ın ABD gezisi: Türk tarafı için düş kırıklığıürk tarafı için düş kırıklığı
ÇIKAR YOL – II Teslimiyete karşı ulusal seçenek
Fransız Referandumu üzerine düşünceler

ÇIKAR YOL - I En başta umut gerekli
İşe yaramaz bir karar…
NE DEĞİŞMİŞ?.
Soykırım ve Yüzyıllık Nazizm
Kendi ordusunun işgali altında…
Türkiye’nin Kürt Politikası: Döverek Islah..
PKK’yı kim çözsün?.
Dün cami, bugün bayrak…
İstanbul sorunu artık Kürdistan sorunudur
Ermeni Soykırımı ve Orhan Pamuk Olayı
Bir kez daha laiklik sorunu ve Aleviler konusu
Ş I M A R I K…
Kürt Devleti ve Deli Dumrullar…
Dezînformasyon û Prowokasyon

Derin Devlet Tiyatrosunda Kürtler ve Türkler...

 

 
 
PSK Bulten © 2008